Pep Donnarumma ile değişiyor
Manchester City, Ederson'un bacaklarıyla yaşamaya alıştı. Brezilyalı kaleci, son 8 yıldır sadece kaleci değil, aynı zamanda savunma hattında sessiz bir şef.
Rakibin baskısını aşan uzun, isabetli ortaları ve çapraz pasları Ederson'u gerçek bir oyun kurucuya dönüştürüyor (Premier Lig 2024/25'te 4 asist).

Pep Guardiola bu yaz farklı bir yol seçti: Ederson'u Fenerbahçe'ye satıp, ayak oyunlarından çok ışık hızıyla refleksleri bilinen Gianluigi Donnarumma'yı kadroya kattı (2024/25 sezonunda Avrupa'nın en iyi beş liginde en çok pas yapan kaleciler arasında 87. sırada yer aldı).
Bu karar, Pep'in inşa ettiği kimliğe bir darbe gibi. Barcelona'dan Bayern Münih'e, oradan da Manchester City'ye uzanan futbolu her zaman kaleciyle başladı.
Görev süreleri her zaman akılda kalıcı isimlerle doluydu: Camp Nou'da Victor Valdes, Allianz Arena'da Manuel Neuer, Etihad'da Ederson. Ama şimdi Pep yön değiştirdi.
Guardiola artık kalecinin bacaklarının gücüne değil, PSG'nin geçen sezon Şampiyonlar Ligi'ni kazanmasına yardımcı olan Donnarumma'nın ellerine ve gözlerine bakıyor.
İronik bir şekilde, Donnarumma bir zamanlar "Pep-ball"un trajik figürüydü. Mart 2022'de, PSG'nin Real Madrid ile karşılaştığı Bernabeu'da, İtalyan kaleci ölümcül bir hata yaptı.
Karim Benzema'nın baskısı altında Donnarumma, ceza sahasında kısa pas atmaya çalışırken durakladı. Top ters gitti ve Real Madrid, muhteşem bir geri dönüşle Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna ulaştı.

O zamandan beri "ayaklarıyla oynamada iyi değil" olarak nitelendirildi. Ancak 3 yıl sonra, Donnarumma'nın refleksleri, PSG'nin Avrupa'nın zirvesine ulaşmasına yardımcı olan omurga haline geldi - grup aşamasının "ters finalinde" Manchester City'yi yenmesinden; Liverpool, Aston Villa ve Arsenal'e karşı eleme maçlarına kadar.
Pep her şeyi gördü. Ve Etihad'da kurduğu parlak dönemi değiştirmek için Donnarumma'yı seçti.
Birçok kişi bu kararda Guardiola'nın eski dostu Luis Enrique'nin gölgesini görüyor. Pep'in Barça'daki şanlı dönemi sona erdiğinde, Gerard Pique bir keresinde şöyle demişti: "Tiki-taka'nın kölesiyiz."
Enrique'den dersler
Tiki-taka, yaratıcılığı boğan katı bir çerçeveye dönüştü. Tito Vilanova ve ardından Tata Martino, Barça'da ömrünü tamamlamış taktik sisteminin kalıbını kırmayı başaramadılar. Luis Enrique gelip bu kalıbı kırdı.
Enrique, açık alanları, hızı ve yoğun baskıyı değerlendirerek daha doğrudan bir futbol tarzını tercih etti. Sonuç, 2015'te "MSN" üçlüsünün (Messi - Suarez - Neymar) tüm Avrupa savunmasını yerle bir etmesiyle üçleme oldu. Uruguaylı forvet, 2014 Dünya Kupası'nda Chiellini'yi ısırdığı için sezonun ilk aylarında cezalıydı.
Donnarumma'nın PSG'si geçen sezon da aynıydı. Dar alanlarda paslaşabiliyor ve teknikleriyle baskıdan kurtulabiliyorlardı, ancak asıl güçleri doğrudanlıklarındaydı: Top kuşatmadan kurtulduğunda, hız ve baskıyı anında rakibe uyguluyordu.
Kaleci artık bir yaratıcı değil, etkili presin dayanak noktası. Donnarumma, Ederson gibi topu yukarı taşımaya yardımcı olmuyor, ancak takımının Bernabeu'daki gibi (Mauricio Pochettino'nun PSG'yi yönettiği dönemdeki gibi) çılgın dakikalarda gol yememesini sağlıyor.
Pep bu dersi almış gibi görünüyor. Üst üste dört Premier Lig şampiyonluğunun ardından, Manchester City kendi kudretinin verdiği güçten bitkin düşmüş durumda.

Rodri sakatlanınca John Stones'un kapasitesi doldu (ve düştü), De Bruyne'ün de fiziksel sorunları oldu (Napoli'ye gitti), topu sahaya sürecek bir kaleciye artık gerek kalmamıştı, Pep'in ihtiyacı olan ise fırtına bölgesinde - rakibin boğucu bir şekilde bastırdığı anlarda - hayatta kalmaktı.
Donnarumma tam da bu noktada devreye giriyor. Pep'e bir başka şef vermiyor ama ona son bir asker veriyor. Manchester City artık daha pragmatik oynayabiliyor, daha yükseğe baskı yapabiliyor ve zorlandığında kale direği bir kaleye dönüşüyor.
Felsefede bir değişim: Kaleciyle yaratmaktan, kaleciyle sonucu korumaya. Erling Haaland'ın golleri, Brighton'a karşı alınan rövanş maçında olduğu gibi boşa harcanamaz.
Bu Pep-ball'un sonu mu? Muhtemelen hayır. Luis Enrique'nin Barcelona ve PSG'de yaptığı gibi, Guardiola da takımına yeni bir soluk getiriyor. Çünkü değişmeyen tek bir prensiple yaşarsanız, her hanedan çöker. "Tiki-taka'nın kölesi" bir uyarıdır.
Donnarumma, Etihad sahasına yalnızca Ederson'ın yerine geçmek için değil, aynı zamanda bir değişim sembolü olarak da çıktı. Pep Guardiola kendi felsefesini yeniden yazmaya başladı.
Kaynak: https://vietnamnet.vn/man-city-mua-donnarumma-pep-guardiola-thay-doi-de-thong-tri-2438790.html
Yorum (0)