(NLDO) - Yeni bir analiz, Güneş'in şimdiye kadar gördüklerimizden çok daha büyük yıldızlararası nesneleri "yakalama" kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor.
Celestial Mechanics and Dynamical Astronomy adlı bilimsel dergide yazan iki Amerikalı uzay bilimci, Güneş'in nasıl korkunç bir kaçırıcıya dönüşebileceğini anlattı.
İnsanlık son yıllarda iki yıldızlararası cisim keşfetti: Oumuamua asteroiti ve 2l/Borisov kuyruklu yıldızı.
Birçok kişi bunların uzaylılar tarafından gönderilmiş olabileceğini öne sürse de, bilim insanlarının çoğu bunların Güneş Sistemimiz tarafından geçici olarak kaçırılan başıboş nesneler olduğuna inanıyor.
Yeshiva Üniversitesi'nden (ABD) araştırmacı Edward Belbruno ve eski NASA Baş Bilim İnsanı James Green, Güneş'in kaçırılma yeteneğinin ne kadar güçlü olduğunu araştıran yeni bir model oluşturdu.
Güneş tarafından iç sisteme kaçırılmış olabilecek bir nesne olan başıboş bir gezegen - Grafik: NASA/JPL-CALTECH
Yazarlar, güneş sisteminin faz uzayını analiz ettiler; bu, bizimki gibi dinamik bir sistemin durumunu tanımlayan matematiksel bir modeldir.
Güneş Sistemi'nin faz uzayında, yıldızlararası cisimlerin Güneş'e kütleçekimsel olarak bağlanabileceği yakalama noktaları bulunur. İki tür yakalama vardır: Zayıf ve Kalıcı.
Oumuamua ve 2l/Borisov gibi cisimler yalnızca "zayıf" bir şekilde yakalanabilir, yani bir cismin geçici olarak yarı kararlı bir yörüngeye çekilebileceği bölgelere düşerler. Bu noktalar genellikle bir cismin kütleçekim sınırlarının dış kenarlarının kesiştiği noktalardır.
Kalıcı yakalama noktaları, kaçırılan nesnenin açısal momentum ve enerjinin onun kararlı bir yörüngede kalmasını sağlayarak sonsuza kadar veya çok uzun süreler boyunca çekilebileceği bölgelerdir.
Yapılan araştırmalar, sadece küçük cisimlerin değil, Güneş'imizin tüm bir gezegeni ele geçirebilecek kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Güneş'in etrafında 6 parseklik bir yarıçap içinde 131 yıldız ve kahverengi cüce bulunmaktadır; ayrıca talihsiz bir çarpışma sonucu yıldız sistemlerinden fırlatılmış bir dizi başıboş gezegen de vardır.
Yeni tahminlere göre bu yıldızlardan altısı bizden 50.000 ışık yılı uzaklıktan geçecek.
Güneş Sistemi'ni çevreleyen Oort Bulutu bölgesinde karşılaşmalara neden olacaklar ve bu bölgedeki en azından bazı cisimleri heliosfere itecekler, hatta orada dolanan başıboş gezegenleri bile.
Araştırmacılar ayrıca, Güneş Sistemi'nin faz uzayının bu tür müdahaleleri kolaylaştırabilecek "delikler" içerebileceğini hesapladılar. Bu delikler, Güneş'ten 3,81 ışık yılı uzaklıkta, galaktik merkez yönünde veya tam karşısında yer almaktadır.
En kötü senaryoda, bir gezegenin tamamının Güneş Sistemi'ne girmesi diğer gezegenlerin yapısını bozacak ve muhtemelen Dünya'daki yaşamın gidişatını değiştirecektir.
Ama elbette bunun gerçekleşmesi ancak çok uzak bir gelecekte mümkün görünüyor.
Ancak Güneş'in "kaçırma" yeteneğinin keşfi, yakın gelecekte bize yaklaşacak yıldızlar arası cisimleri araştırmak için gözlemevlerine bir temel sağlayacak ve aynı zamanda insanlığın başka bir yıldız sisteminden örnek incelemesi için büyük bir fırsat olacaktır.
[reklam_2]
Kaynak: https://nld.com.vn/mat-troi-co-the-bat-giu-hanh-tinh-moi-thay-doi-su-song-trai-dat-196241206100242753.htm






Yorum (0)