Son fırtına birçok işletmeyi ağır kayıplara uğrattı. Mülk sigortası, kayıpları en aza indirmek için önemli bir çözüm haline geldi, ancak birçok işletme tazminat talep ederken zorluklarla karşılaştı.

459255201 910553587781096 5781944470977167983 n 1250.jpeg
Cao Bang'da bir ulaşım şirketine ait yolcu otobüsü sel sularına kapılıp derenin altında kaldı. Fotoğraf: A Cuong

Peki, özellikle doğal afetler bağlamında, işletmeler gayrimenkul sigortasına katılırken nasıl daha iyi hazırlıklı olabilirler?

TAT Hukuk Bürosu Başkanı Avukat Truong Anh Tu'ya göre fabrikalar, makineler ve mallar dahil olmak üzere mülk sigortası, işletmelerin risk yönetimi stratejisinin önemli bir parçasıdır.

Üretim faaliyetleri yürüten şirketler için bu sigorta, tesislerin korunmasına yardımcı olmasının yanı sıra, ciddi doğal afet durumlarında bile işletme faaliyetlerinin devam etmesini sağlamaya da yardımcı olur.

Ancak birçok işletme, mülk sigortaları olsa bile, eksik sigortalıdır. Bunun başlıca nedeni, genellikle işletmenin teminat kapsamını bilmemesi veya istisnalara (sigorta şirketinin neleri karşılamayacağını belirten sigorta poliçeleri) takılıp kalmasıdır. Doğal afetlerde ise, birçok poliçe, taşan kanallar, göller veya barajların neden olduğu heyelan, don veya sel gibi olayları kapsamaz.

Bu maddeler, işletmeleri bu olaylardan dolayı zarara uğramalarına ve tazminat talep edememelerine yol açacak zor bir durumda bırakabilir.

Ayrıca sigorta kapsamının anlaşılamaması sorunu, işletmelerin hasar taleplerinde zor duruma düşmelerinin başlıca nedenlerinden biridir.

Birçok işletme, fırtına, sel veya diğer doğal afetlere karşı koruma sağlamadan yalnızca fabrikaları için yangın sigortası satın almaktadır. Bu durum, sigorta sözleşmesinin kapsamını daraltmakta ve doğal afetler meydana geldiğinde işletmeyi dezavantajlı duruma düşürmektedir.

Bir diğer yaygın hata ise hatalı veya zamanında yapılmayan olay bildirim sürecidir. Bir olay meydana geldiğinde, işletme derhal sigorta şirketine bildirmeli ve hasarın tüm belgelerini sunmalıdır.

Çoğu durumda, doğru prosedürlere uyulmaması nedeniyle işletmenin talebi reddedilir. Bu durumu önlemek için, işletmenin hasarla ilgili tüm kanıtları (fotoğraflar, videolar , hasarlı varlıkların onarımı veya geri satın alınması için faturalar) saklaması gerekir. Gerekirse, hasarın belirlenmesinde şeffaflık sağlamak için bağımsız bir değerleme birimi talep edilebilir.

Avukatlara göre, sigorta şirketleriyle çalışırken iyi hazırlanmak için işletmelerin yapması gereken ilk şey sigorta sözleşmesini dikkatlice okumaktır. Bu basit görünse de çok önemlidir. Sigorta kapsamından istisna maddesine kadar tüm şartların sözleşme imzalanmadan önce açıkça anlaşılması gerekir.

Herhangi bir belirsiz nokta varsa, işletme sigorta şirketinden ayrıntılı açıklama talep etmelidir. Özellikle sigorta sorumluluk istisnası durumlarına dikkat etmek gerekir, çünkü bunlar genellikle gözden kaçan ancak işletmenin sigorta avantajları üzerinde büyük etkisi olan terimlerdir.

Sigortanız olduğunda, varlıklarınızın ve eşyalarınızın durumu hakkında ayrıntılı kayıtlar tutmanız da gerekir. Bu, işletmelerin bir kaza durumunda sigorta şirketine hasarı kanıtlamasını kolaylaştırır. Ayrıca, kazaların zamanında bildirilmesi ve değerlendirme sürecinde sigorta şirketiyle yakın iş birliği yapılması, hasar talep sürecinin daha hızlı ve sorunsuz ilerlemesine yardımcı olacaktır.

Sigorta şirketiyle bir anlaşmazlık durumunda, işletme sorunu çözmek için doğrudan diyalog kurmalıdır. Bu en basit ve en az maliyetli seçenektir. Ancak, bir anlaşmaya varılamazsa, işletme çıkarlarını korumak için bir avukat tutmayı düşünmelidir.

Taraflar anlaşamadığında, işletme davayı uzlaşma için Ticari Tahkim veya Mahkemeye götürebilir. Bu son seçenektir, ancak genellikle daha zaman alıcı ve maliyetlidir, bu nedenle dikkatlice değerlendirilmelidir.