BİRDENBİRE YOLLARINI AYRILDILAR
Çeyrek finallerin sona ermesinin hemen ardından, ünlü istatistik şirketi Opta'nın süper bilgisayarı, son 4 takımın Şampiyonlar Ligi'ni kazanma olasılığını şu şekilde hesapladı: Real Madrid (%39,31), PSG (%27,41), Bayern Münih (%16,90), Borussia Dortmund (%16,38). Elbette tüm bunlar yalnızca referans amaçlı.
PSG (sağda) bu yılın Şampiyonlar Ligi şampiyonu olacak mı?
Bu arada, 15 Nisan'da, çeyrek finalin dört ikinci ayağından hemen önce, Opta'nın takımların yarı finale kalma şanslarını nasıl tahmin ettiğine bir bakalım. Bireysel maçlar şöyle: Man.City (%64,9) - Real Madrid (%35,1); Barcelona (%76,5) - PSG (%23,5); Bayern Münih (%52) - Arsenal (%48) ve Borussia Dortmund (%35) - Atletico Madrid (%65). Sadece Bayern - Arsenal neredeyse eşit olarak eşleşmiş ve bu, Opta'nın istatistiklerinin devreye girdiği tek maç. Diğer üç maç tamamen tek taraflı. Ve garip bir şekilde, bu sözde tek taraflı maçlarda, daha zayıf taraf olarak kabul edilen takımlar yarı finale kalmayı başardı!
Büyük bahis şirketlerinin istatistikleri ve oranlar, maç bitmeden önce bile her zaman makul tahminlere yol açar. Örneğin, Bayern Münih, Bundesliga'nın son temsilcisi Borussia Dortmund'dan elbette her açıdan üstün. Ancak Bayern ve Dortmund'un Şampiyonlar Ligi'ni kazanma olasılığı neredeyse eşit, çünkü Bayern önce Real Madrid ile karşılaşmak zorunda, Dortmund'un yarı finaldeki rakibi ise "sadece" PSG. Opta verilerine göre, her iki takımın yarı finalde kazanma olasılığı şöyle: Bayern (%33,67) - Real (%66,33) ve Dortmund (%40,39) - PSG (%59,61).
Real Madrid çok inatçı davranınca İngiltere Şampiyonlar Ligi yarı finalinde temiz çıktı
C. TAKTİKLER VE KARARLILIK
Yakın gelecekte ne beklenebilir: Önümüzdeki yarı finaller çok taktiksel olacak ve üst düzey futbolda taktik söz konusu olduğunda, iki eşlik eden faktörü ayırmak imkansızdır: disiplin ve ruh. Çeyrek finallerde, dört takım da rakiplerini (daha önce de belirtildiği gibi, yüksek puanlı rakiplerdi) yukarıdaki faktörlerle yendi. Bir bakıma, taktik, disiplin ve ruhun, teknik direktörün felsefesini ve oyuncuların yeteneğini yendiği anlaşılabilir. Çok dengeli bir yıldız kadrosuna ve teknik direktör Mikel Arteta'nın felsefesinden derin bir şekilde etkilenen Arsenal, kendi evinde ilk maçta Bayern ile berabere kalarak avantajını somutlaştıramadı. Ve ikinci maçta, teknik direktör Arteta'nın da itiraf ettiği gibi, Arsenal bir anlık zihinsel konsantrasyon kaybıyla cezalandırıldı.
Bayern Münih mutlu
Felsefe söz konusu olduğunda, elbette, hiç kimse Pep Guardiola'dan daha ünlü değildir. Ancak Pep'in Man.City'si, %67.3 topa sahip olma oranı ve 33 şutla, genellikle kendi ceza sahası dışında savunma yapan Real Madrid'i yenemedi (Real 120 dakikada sadece 8 şut çekti). Bu, La Liga arenasında topu her zaman elinde tutan bildik Real asla değildi. Ancak Real, rakipleri Man.City olduğunda La Liga'daki gibi oynayamaz. Maç durumuna ve rakibe göre doğru taktikler, Real'in şampiyonluk için her zaman 1 numaralı aday olarak görülen takımı elemesine yardımcı olacak en önemli şeydir. Bir sonraki şey ruhtur. Luka Modric ilk penaltıyı kaçırdığında bile, Real'in ve Modric'in kendisi hala üstün ruhlarını yansıtıyordu.
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)