(NLĐO) - Gökbilimciler, yaşamın vaat edildiği topraklardan korkunç dünyalara kadar, Yılan takımyıldızında sürekli olarak tuhaf şeyler keşfettiler.
Yılan Çobanı (Ophiuchus) takımyıldızı, 2. yüzyılda antik Yunan bilgini Claudius Ptolemaeus tarafından adlandırılan 48 takımyıldızdan biridir. Modern bilim sayesinde, bu takımyıldızın içindeki dünyayı giderek daha net bir şekilde görebiliyoruz.
Ama bazen bu durum, olayı daha da gizemli hale getiriyor.
Ana yıldızları büyük bir yılan taşıyan bir adamın görüntüsünü oluşturan Yılan Takımyıldızı (Ophiuchus) - Fotoğraf: LOVE THE NIGHT SKY
1. "Paralel dünyalar"?
ABD'deki Flatiron Enstitüsü'nden bilim insanları, Yılan takımyıldızındaki "Yılan Bulut Kompleksi" adı verilen bir yıldız oluşum bölgesinin, henüz erken aşamalarında olan Güneş Sistemi'nin "paralel bir dünyasını" içerdiğini tahmin ediyor.
Bu bölge, yıldız oluşumunun ve protoplaneter disk gelişiminin çeşitli aşamalarından kalma birçok yoğun protostar çekirdeği içerir ve gezegen sistemi oluşumunun en erken aşamalarını temsil eder.
Yılan takımyıldızındaki özel yıldız oluşum bölgesi - Fotoğraf: FLATIRON ENSTİTÜSÜ
Araştırma ekibi orada, yıldızların içinde biriken ve nispeten kısa bir ömrü olan (sadece 100.000 yıl) alüminyum-26 izotopunu tespit etti.
Kalsiyum-alüminyumca zengin yapılar (CAI'ler) olarak bilinen yapılarda bulunan Alüminyum-26, milimetrenin altında bir boyuta sahiptir ve gezegen oluşumu sırasında önemli bir ısı kaynağı sağlar.
CAI, yıldızlar öldüğünde, süpernova patlamasıyla açığa çıkar. Ve bu, milyarlarca yıl önce Dünya'nın güneş sisteminde nasıl "oluşturulduğunun" da açıklaması olabilir.
2. Yaşamın bir zamanlar doğduğu veya gelişmekte olduğu yerler.
Yılan takımyıldızındaki kırmızı cüce bir yıldızın yörüngesinde bulunan Gliese 1214b gezegeninin çapı Dünya'nınkinin 2,9 katı, kütlesi ise 8 katıdır. Maryland Eyalet Üniversitesi'nden (ABD) bilim insanları, gezegenin su bakımından zengin bir atmosfere sahip olduğunu belirledi.
Gliese 1214b Gezegeni - Görüntü: ESO
Şu anda gündüz sıcaklığı 279 derece Celsius, gece sıcaklığı ise 165 derece Celsius; bizim için çok sıcak, ancak yaşam barındırabileceği düşünülen Venüs'ten çok daha serin.
Ayrıca yazarlar, bu gezegenin bir zamanlar okyanuslarında Dünya'dan daha fazla su bulunan ve muhtemelen eski, ancak artık yok olmuş yaşam formlarına ev sahipliği yapmış olabilecek bir "su dünyası" olabileceğini öne sürüyorlar.
Bu arada, İngiltere'deki Queen Mary Üniversitesi'nden başka bir ekip, Ophiuchus takımyıldızında 450 ışık yılı uzaklıkta bulunan IRAS16293-2422 B adlı bir önyıldız tespit etti.
En önemlisi, bu madde, gezegenimizdeki yaşamın kökenini oluşturan yapıya benzer bir tür ilkel "yapı taşı" olan glikolonitril moleküllerini içeren yıldız oluşum bölgesinde ortaya çıkmıştır.
Bu molekülün kimyasal formülü HOCH2CN'dir, yani karbon, oksijen, hidrojen ve azot atomları içerir. Hem DNA hem de RNA'da temel bir bileşen olan adeninin oluşumunda öncü bir madde olduğuna inanılmaktadır.
Dolayısıyla, orada bir "paralel Dünya"nın ortaya çıkması mümkün.
3. Kahverengi cüce yıldızların hazine sandığı
Kahverengi cüceler, yıldızlar ve gezegenler kategorileri arasında yer alan gizemli cisimlerdir.
Bir gezegenin yıldız olarak nitelendirilmesi için çok büyükler, ancak yıldız olmak için de çok küçükler; bu nedenle yıldız olarak kabul edilmek için gerekli füzyon reaksiyonlarını sürdüremiyorlar.
Bunlar "hiç yoktan ortaya çıkıyormuş" gibi görünürler; yani bir yıldızın protoplaneter diskinden değil, yıldızlar gibi onları içeren moleküler bulutlardan doğrudan oluşurlar.
Bu nedenle bazen "başarısız yıldızlar" veya "hiçlikten gelen gezegenler" olarak adlandırılırlar.
Kahverengi cüce yıldız - Grafik görüntü: ESO
Gökbilimciler çevremizdeki uzayda onları bulmak için çabalarken, bir başka yıldız oluşum bölgesi olan Yılan takımyıldızında, 70 ila 170 arasında "hiçlikten gelen gezegen" olduğu tahmin ediliyor.
Bu durum, Samanyolu galaksisinin daha önce düşündüğümüzden daha fazla kahverengi cüce yıldız içerebileceğini gösteriyor. Ve bu gizemli nesne türü hakkında daha fazla bilgi edinmek için, yukarıda bahsedilen garip dünyalar da dahil olmak üzere, gökbilimcilerin daha gelişmiş gözlem araçlarını beklemesi gerekecek.
[reklam_2]
Kaynak: https://nld.com.vn/nhung-bi-an-cho-giai-dap-tu-the-gioi-nguoi-chan-ran-196250124102008331.htm






Yorum (0)