(CLO) Görevden ayrılmadan önce, görevden ayrılan ABD Başkanı Joe Biden, Rusya'nın petrol ve doğalgaz gelirlerini hedef alan şimdiye kadarki en güçlü yaptırım paketini uygulamaya koydu. Bu yaptırım paketinin amacı, Ukrayna'ya yaklaşan barış görüşmelerinde destek sağlamaktı.
ABD Hazine Bakanlığı, 10 Ocak'ta petrol arama, üretim ve satış yapan Gazprom Neft ve Surgutneftegas şirketlerine yaptırımlar uyguladığını duyurdu. ABD, büyük petrol ve gaz üreticilerinin yanı sıra Rusya bağlantılı 30'dan fazla petrol sahası hizmet sağlayıcısı ve sigorta şirketini de hedef aldı.
Yaptırımlar ayrıca Rus petrolü taşıyan 183 gemiyi de hedef alıyor. Bunların çoğu, Batılı olmayan şirketler tarafından işletilen eski tankerlerden oluşan "karanlık filo"nun bir parçası.
ABD Hazine Bakanlığı ayrıca, Rus bankalarını enerji ödemelerine aracılık eden yaptırımlardan muaf tutan bir hükmü de iptal etti. Bu önlemler, yaptırım uygulanan kuruluşların enerji işlemlerini tamamlamaları için 12 Mart'a kadar ara verilmesine olanak sağladı.
Bunların Rus enerji sektörüne yönelik en sert yaptırımlar olduğu söylenebilir. ABD Hazine Bakanlığı temsilcisi bir basın toplantısında, bu büyük ölçekli teşvik paketinin temel amacının sadece geliri azaltmak değil, aynı zamanda Rusya'nın üretim kapasitesini yok etmek ve ithalatçıları alternatif tedarik kaynakları aramaya teşvik etmek olduğunu söyledi.
Bir petrol ve gaz tesisi. Fotoğraf: Gazprom
Rusya'nın enerji sektörü ve küresel petrol piyasası nasıl etkileniyor?
Gazprom Neft, şirketin son iki yıldır çeşitli olumsuz yaptırım senaryolarına hazırlıklı olduğunu belirtti. TASS, şirketin basın servisinden bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Gazprom Neft'in 2022'den bu yana bir dizi tek taraflı dış yaptırıma maruz kaldığını ve bu kısıtlamaların şirketin stratejisinde dikkate alındığını belirtti. Şirket, "Şirket faaliyetlerine devam edecek ve iş istikrarını koruyacak" dedi.
Rusya Ulusal Enerji Güvenlik Fonu'nun önde gelen uzmanlarından Stanislav Mitrakhovich'e göre, ABD tarafından getirilen yeni kısıtlamalar, teknolojik yeniden donanım, ithalatçılar arasındaki aracı sayısı ve Rus ham petrolüne uygulanan indirimlerin artması gibi maliyetleri artırabilir. Ancak Rus enerji sektörü bu zorluğun üstesinden gelecektir; çünkü ambargonun uygulandığı tek sefer bu değil. Argus'a göre, mevcut indirim varil başına 13 dolar, ancak 2022 yılına kadar indirim varil başına 30 doların üzerine çıkacak.
Bu arada, Rusya Ulusal Enerji Enstitüsü Genel Müdür Yardımcısı Alexander Frolov, belirli petrol şirketlerine yönelik kısıtlamaların Rusya'nın bazı süreçleri yeniden yapılandırmasını gerektireceğini söyledi. İzvestia'ya göre Alexander Frolov, "2022'nin başından itibaren petrol rafineri sektörüne derhal yaptırımlar uygulandı ve Rus petrol sahası hizmetleri sektörüne teknoloji, ekipman ve hizmet tedariki sınırlandırıldı. Artık kısıtlamalar tüm sektöre değil, bireysel işletmelere uygulanıyor. Ayrıca ikincil yaptırımlar da mümkün," dedi.
Alexander Frolov'a göre, Rus petrol şirketleri son üç yıldır üretim süreçlerini ve iş stratejilerini yeni koşullara, ambargolarla çevrili olma gerçeğine uydurmak için mücadele etmek zorunda kaldı.
Küresel petrol piyasası için, ABD'nin Rusya'ya yönelik yeni yaptırımları, özellikle dünya petrol ve gaz fiyatlarındaki dalgalanmalar açısından olumsuz etkilere sahip olacak. Ancak uzmanlar, etkinin boyutunun, yaklaşan Donald Trump yönetiminin yaptırımları sürdürme veya bir dereceye kadar iptal etme kararına bağlı olacağını söylüyor.
Alexander Frolov, yeni ABD Başkanı'nın petrol fiyatlarının varil başına 120 dolara düşmesini kabul etmeyeceğine inanıyor. Rusya için bu bir "hediye" çünkü enerji sektörü kilit bir sektör ve ülke bütçesinin büyük bir kısmını oluşturuyor. Ancak ABD'deki akaryakıt fiyatlarındaki artış yerel halkı pek memnun etmeyecek. O zaman, ABD seçmenlerinin yeni Başkan Donald Trump'a olan güveni kaçınılmaz olarak etkilenecek.
ABD yaptırım paketinin arkasındaki amaç
Kasım 2024'te, Moskova ile Washington arasındaki gerginliğin tırmanmasıyla birlikte ABD, Rus bankacılık sektörüne yönelik bir yaptırım paketi uygulamaya koydu. Şu anda Rus enerji sektörü de "boğucu" bir baskı altında.
Analistler, ABD'nin son aylarda Rusya'ya yönelik yaptırımlar üzerindeki artan baskısının, Beyaz Saray'daki yaklaşan iktidar değişikliğinden kaynaklanabileceğini söylüyor. İlk olarak, seçilen Başkan Donald Trump, Ukrayna'daki anlaşmazlığı hızla çözme sözü verdi ve bu durum, Başkan Joe Biden yönetimi ve Ukrayna için "tatmin edici" görünmüyor.
İkincisi, Bay Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeye istekli olduğunu kamuoyuna açıklarken, Başkan Joe Biden yönetimini Ukrayna krizinin "ateşine benzin dökmekle" ve NATO ülkelerini bu çatışmaya çekmekle suçladı.
ABD'nin Rus petrolüne uyguladığı ambargonun ardından dünya petrol fiyatları istikrarsız. Fotoğraf: GI
Ayrıca, ABD Kongresi'nin 6 Ocak'ta başkanlık seçimlerinin sonuçlarını resmen tanımasının ardından, Bay Trump iktidar geçiş sürecinin vaat edildiği kadar sorunsuz ilerlemediğinden bahsetti. Gözlemciler, Bay Trump'ın yeni yaptırımlar, Ukrayna'ya silah sağlanması ve Ukrayna ordusunun Rus topraklarına uzun menzilli ABD füzeleri kullanmasına izin verilmesi gibi, görevden ayrılan yönetimin sert eylemlerine "işaret etmek" istemiş olmasının imkansız olmadığını belirtti.
Rusya Devlet Duması Uluslararası İlişkiler Komitesi Birinci Başkan Yardımcısı Dmitry Novikov'a göre, Başkan Joe Biden'ın görevden ayrılan yönetimi, haleflerine zorlu bir miras bırakmaya çalışıyor. Mevcut durumda, Başkan Donald Trump yönetiminin yeniden yapılandırılması uzun zaman alacak ve iç ve dış politika önceliklerini belirlemekte zorluk çekecek. Bu durum, Cumhuriyetçi Parti'nin prestijini düşürecek, aksine Demokrat Parti'nin bir sonraki federal seçimdeki konumunu güçlendirecek.
Ayrıca, Başkan Donald Trump Rusya'ya uygulanan ambargoyu kısmen kaldırmak isterse, ABD Kongresi'nin onayını alması gerekecek. Bu durum Washington için dezavantajlıysa, Bay Trump'ın, ilk döneminde Rusya'nın ABD seçimlerine müdahale ettiği iddiasıyla yaşadığı gibi, Rusya ile "yakın ilişkisi" nedeniyle hukuki sorunlara sürüklenmesi olası.
Dmitry Novikov'a göre, yeni yaptırımların uygulanması, prensipte, son ABD yönetiminin belirlediği genel çizginin bir devamı niteliğinde. Başkan Donald Trump'ın iktidara gelmesi, ABD-Rusya ilişkilerinde olumlu bir değişiklik anlamına gelmeyecek ve Trump yönetimi uluslararası arenadaki hakimiyetini sürdürmeye çalışacak. Nitekim Trump, ilk döneminde Rusya'ya birçok yaptırım uygulamış ve iki güç arasındaki ilişkilerde gerginliği tırmandıran birçok karar almıştı.
Hung Anh
[reklam_2]
Kaynak: https://www.congluan.vn/tong-thong-my-joe-biden-trut-goi-cam-van-dau-khi-nga-no-luc-cuoi-cung-post330049.html






Yorum (0)