Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesi, Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes sağlanması amacıyla ABD, Rusya ve Ukrayna yetkilileri arasında haftalardır süren görüşmelerin ardından geldi.
ABD ve Rusya, çatışmanın azaltılması yönündeki isteklerini dile getirirken, görüşmenin içeriğine ilişkin resmi özetlerde, özellikle ateşkesin kapsamı konusunda önemli farklılıklar görüldü.
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. Fotoğraf: Mikhail Metzel
Putin, ABD ve Ukrayna'nın istediği kapsamlı bir ateşkes yerine kısmi bir ateşkesi kabul etti. Ancak Moskova, Ukrayna'nın yeniden silahlanmaması ve ABD'nin Ukrayna'ya askeri ve istihbarat yardımını tamamen kesmesi gibi birçok koşul öne sürdü.
Rusya ayrıca Ukrayna'nın NATO'ya katılım çabalarından vazgeçmesini, Rus dili ve kültürünü korumasını ve Ukrayna'nın Moskova'nın nüfuz alanı içinde kalmasını sağlamasını da talep etti.
Trump-Putin görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında Zelenskiy, şüphelerini dile getirirken, "Kısmi de olsa bir ateşkes olursa bunun olumlu bir sonuç olacağını" da kabul etti.
Ancak Ukrayna'nın müzakerelerin içeriği hakkında tam olarak bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayarak önemli bir soruyu gündeme getirdi: "Görüşmelerin ne hakkında olduğunu anlamamız gerekiyor. Spesifik anlaşmalar neler? Umarım tam olarak bilgilendiriliriz ve ortaklarımız her şeyi bizimle görüşür."
"Bu savaşın iki tarafı var, Rusya ve Ukrayna. Ukrayna olmadan müzakerelerin sonuç getirmeyeceği kanaatindeyim."
Bu, Ukrayna'nın geçen hafta Rusya ile 30 günlük geçici ateşkes anlaşması imzalamasının ardından Bay Trump ile Bay Putin arasında gerçekleşen ilk telefon görüşmesi.
Başkan Donald Trump, Putin ile yaptığı görüşmenin ardından Truth Social platformunda şunları yazdı: "Bugün Başkan Putin ile yaptığım görüşme çok iyi ve verimli geçti. Enerji tesislerine ve altyapıya yönelik saldırıları derhal durdurma konusunda anlaştık. Ayrıca tam bir ateşkes sağlamak ve Rusya ile Ukrayna arasındaki korkunç savaşı nihayet SONLANDIRMAK için hızla çalışıyoruz."
Cao Phong (Newsweek, CNN, AJ'ye göre)
Yorum (0)