Küçük rahim miyomları "hassas" bir bölgede yerleşmişlerse bile yine de tehlikelidirler ( Video : Hai Yen).
Tümörlerin hepsi cerrahi müdahale gerektirmez.
Hong Ngoc Genel Hastanesi - Phuc Truong Minh'den Usta, Doktor Nguyen Van Xuyen şunları söyledi:
Rahim miyomlarının teşhisinde doktorlar yalnızca tümörün boyutuna değil, aynı zamanda rahimdeki yerleşimine de bakmak zorundadır. FIGO'nun 0'dan 8'e kadar olan tip derecelendirme sistemi, tümör ile rahim boşluğu ve rahim kas tabakası arasındaki ilişkiyi belirlemek ve böylece en uygun prognozu ve tedavi yönünü belirlemek için kullanılır.
FIGO (Uluslararası Jinekoloji ve Obstetrik Federasyonu) sistemine göre rahim miyomları, rahim duvarının katmanlarına yayılma derecesine göre şu şekilde sınıflandırılır:
- Tip 0: Miyomlar tamamen rahim boşluğunda yerleşmiştir ve saplıdır.
- Tip 1: Submukozal miyomlar, çoğunlukla rahim boşluğunda yerleşirler.
- Tip 2: Submukozal tümör ancak çoğunlukla miyometriyal tabakada yerleşir.
- Tip 3: Tümör tamamen kas tabakasının içinde yerleşmiştir, ancak rahim iç zarıyla doğrudan temas halindedir.
- Tip 4: Tümör tamamen rahim kas duvarı içerisinde yerleşmiştir, mukoza veya seroza ile temas halinde değildir.
- Tip 5: Subserozal tümörler, çoğunlukla kas tabakasında yerleşir.
- Tip 6: Subserozal tümörler, çoğunlukla miyometriyal tabakanın dışında yerleşirler.
- Tip 7: Saplı subserozal tümör, tamamen uterus dışındadır.
- Tip 8: Rahim ağzı, geniş bağ, kalsifiye veya nekrotik tümörler gibi normal rahim duvarı yapısına ait olmayan tümörler.
Dr. Xuyen ayrıca tüm tümörlerin ameliyat gerektirmediğine ve ameliyatın her zaman en iyi çözüm olmadığına inanıyor.
"Aynı boyuttaki miyomlarda, ancak yerleşim yeri farklıysa tedavi çok farklı olacaktır. Bazı miyomlar sadece periyodik takip gerektirir. Bazı miyomlar ise rahmi korumak için ameliyat gerektirir, ancak miyomun üreme fonksiyonunu çok fazla etkilemesi veya komplikasyonlara neden olması durumunda histerektomi düşünülmesi gereken durumlar da vardır," dedi doktor.
Kadınların yılda en az 1-2 kez jinekolojik muayene yaptırmaları gerekir.
Klinik pratikte submukozal miyomların küçük olmalarına rağmen uzun süreli adet kanamalarına, kansızlığa, gebe kalma zorluğuna veya tekrarlayan düşüklere neden olabildikleri gösterilmiştir.
Öte yandan, subserozal tümörler büyük olsalar bile adet döngüsünü çok fazla etkilemezler ve eğer basıya neden olmuyorlarsa tedaviyi geciktirebilirler.
Doktor, her tümörün farklı bir yerleşim yeri olduğunu vurguladı. Doğru teşhis, sadece riski belirlemeye yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda doktorun uygun yöntemi seçmesine de yardımcı olur; tıbbi tedaviden embolizasyon müdahalesine, laparoskopik cerrahiye, açık cerrahiye veya hala çocuk sahibi olmak isteniyorsa konservatif tedaviye kadar.
Bu nedenle uzmanlar, kadınların yılda en az 1-2 kez jinekolojik muayene yaptırmalarını, ayrıca miyom ve diğer jinekolojik hastalıkları taramak için karın ultrasonu veya vajinal prob ile muayene olmalarını öneriyor.
Kaynak: https://dantri.com.vn/suc-khoe/u-xo-tu-cung-nho-nhung-van-nguy-hiem-neu-nam-o-vi-tri-nhay-cam-20251112173424531.htm






Yorum (0)