(NLDO) - Jüpiter'in yörüngesinin dışında gizlenen 2060 Chiron, "daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor" olarak tanımlanıyor.
Live Science'ın haberine göre, James Webb Uzay Teleskobu, Jüpiter ile Neptün arasındaki uzayda dolaşan, hem kuyruklu yıldız hem de asteroit özellikleri taşıyan garip bir uzay kayasına odaklandı.
Ancak daha önce kaydedilmiş kuyrukluyıldızlar gibi davranan nadir bir asteroit sınıfı olan "karanlık kuyrukluyıldız"a da benzemiyor.
Adını Yunan mitolojisindeki bir sentordan (at-insan melezi) esinlenerek 2060 Chiron veya kısaca Chiron koymuşlar.
2060 Chiron, Jüpiter'in arkasında gizlenen gizemli bir nesne - Fotoğraf: William Gonzalez Sierra
Chiron, 1966 yılında keşfedildi. Güneş'in etrafında yaklaşık 50 yılda bir tur atıyor ve Jüpiter ile Neptün arasındaki bölgede uzunlamasına eliptik bir yörüngede hareket ediyordu.
Ancak şimdi, James Webb'in "sihirli gözü" sayesinde bilim insanları bunu açıkça görebiliyor ve tamamen kafaları karışıyor.
Astronomy and Astrophysics adlı bilimsel dergide yayımlanan bir makaleye göre, buzlu çekirdeğinde donmuş karbondioksit ( CO2 ) ve karbon monoksit (CO), çevresindeki gaz bulutunda ise karbondioksit ve metan ( CH4 ) tespit edildi.
Daha önceki araştırmalar, gök cisminin komasında CO gazı bulunduğunu göstermişti ancak yeni gözlemler, CO'nun Chiron'un yüzeyinde donmuş halde de bulunduğunu gösteriyor ve bu da, komasındaki gazın büyük olasılıkla gök cisminin karmaşık yüzeyindeki rezervuarlardan geldiğini düşündürüyor.
Gökbilimciler ayrıca bu tür bir hibrit nesne üzerinde ilk kez etan ve propan gibi su buzu ve hafif karbon içeren moleküller tespit ettiler.
ABD'deki Central Florida Üniversitesi ve İspanya'daki Oviedo Üniversitesi'nden gezegen bilimci ve çalışmanın ortak yazarı Noemi Pinilla-Alonso'ya göre Chiron, güneş sistemimizi oluşturan bulutsunun geride bıraktığı CO2 ve su gibi daha basit molekülleri toplamış olabilir.
Chiron gibi nesneler Güneş Sistemi'nin başlangıcından bu yana çok fazla değişmedi, bu yüzden Chiron üzerinde nasıl etkileşime girdiklerini gözlemlemek, bilim insanlarının etrafımızdaki dünyanın nasıl başladığını daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.
Bilim insanları ayrıca Chiron'un doğasının bir kuyrukluyıldıza benzediğine inanıyorlar, bu nedenle kuyrukluyıldızın çekirdeğine ve bu hibrit cismin özelliklerinin yörüngesindeki her konumda nasıl değiştiğine dair daha net kanıtlar bulmak için onu incelemeye devam edecekler.
[reklam_2]
Kaynak: https://nld.com.vn/vat-the-an-nap-sau-sao-moc-la-thu-khong-the-dinh-nghia-196241226111140326.htm






Yorum (0)