Arızalı, bozuk veya çalışmıyor gibi terimler, bir şeyin düzgün çalışmadığını tanımlamak için kullanılır, ancak bu, özel duruma bağlıdır.
Arızalanmış ve artık çalışmayan bir cihazı tanımlamak istiyorsanız, İngilizcede yaygın olarak kullanılan bir kelime " ölü "dür: (My phone suddenly went dead while I was talking to my manager - Telefonum aniden bozuldu, müdürümle konuşurken)
" Broken " kelimesi hem benzer bir anlama gelir hem de kırılmış bir şeyi ifade eder: Pardon, saati söyleyebilir misiniz? Saatim bozuk.
" Arızalanmak " ifadesi genellikle bir aracın veya makinenin, özellikle büyük veya karmaşık olanların, çalışmayı durdurması anlamında kullanılır: Babamın arabası eve dönerken bozuldu. Amcamızı arayıp yardım istemek zorunda kaldık.
Bir bilgisayar veya bilgisayar sistemi bir sorun nedeniyle çalışmayı durdurduğunda, yani "donduğunda", " çökme " kelimesini kullanırız: Aman Tanrım, dizüstü bilgisayarım yine çöktü! Şimdi ödevimi nasıl zamanında bitireceğim?
Halka açık bir yerde bulunan bir elektrikli cihaz veya makine arızalanırsa, " çalışmıyor " diyebilirsiniz: Maalesef merdivenleri kullanmak zorundayız. Asansör bugün çalışmıyor.
" Fail " kelimesi, sınavda başarısız olmak anlamındaki bilindik kullanımının yanı sıra, makinelerin veya vücudun bazı bölümlerinin işlevlerini düzgün bir şekilde yerine getirememesi durumunda da kullanılır: Yıllarca süren yoğun çalışma kalbinin ve böbreklerinin iflas etmesine neden oldu (Yıllarca süren yoğun çalışma kalbini ve böbreklerini zayıflattı).
" On the blink " ifadesi, bir şeyin geçici olarak arızalandığını veya aralıklı olarak çalıştığını tanımlamak için kullanılan günlük bir deyimdir: "Baba, televizyon yine arızalandı."
Bir şeyin parçaları kötü durumdan dolayı dağıldığında veya parçalandığında " dağılmak " deyimini kullanabiliriz: Bu botları daha yarım yıldır aldığıma inanamıyorum, şimdiden dağılmaya başladılar.
Aşağıdaki cümleleri tamamlamak için en uygun cevabı seçin:
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)