Otorite ve gücün sembolü
Vahşi doğada kobralar korkutucu yaratıklardır. Tehdit altında olduklarında ve saldırmaya hazır olduklarında, kobralar başlarını kaldırıp boyunlarını açarak çok vahşi bir kukuletalı görünüm oluştururlar.
Bu vahşi ve tehlikeli doğası, kobrayı yalnızca yılanın kendisinden değil, aynı zamanda yılanı kontrol edebilen veya yılan tarafından alt edilebilenlerden de yayılan korkutucu bir gücün sembolü haline getirmiştir.
Bu metafor Hint mitolojisinde sıklıkla kullanılır. İki güçlü Hindu tanrısı Şiva (Rudra) ve Vişnu'nun imgeleri, genellikle yılanları evcilleştirme veya yılanlar tarafından itaat edilip korunma özellikleriyle vurgulanır.
Mahabharata Destanı'nda, kötü Asura tanrılarının tanrılara karşı savaşmak için altın, gümüş ve demirden üç kale inşa ettiği anlatılır. Tanrılar, Asuraların üç kalesini yıkmak için her yolu denemiş, ancak başarısız olmuşlardır.
Sonunda, Lord Shiva, Asuralara saldırmak için tanrıların gücünü topladı. Tanrılar kendilerini silahlara dönüştürdüler ve Lord Shiva, Vasuki yılanını yay kirişi olarak kullanarak, Asuraların üç kalesini yakan ateşten oklar (Lord Agni'nin enkarnasyonu) fırlattı.
Bu efsaneye göre, yılan imgesi Tanrı Şiva'nın gücünü temsil etmek için kullanılmıştır. Çam heykellerindeki Tanrı Şiva heykelinin kolayca tanınabilen bir işareti, omuzdan göğse kadar uzanan yılan pulları ve yılan başlarıyla (bir veya üç baş) oyulmuş iptir. Bu işaret, aynı zamanda Tanrı Şiva'nın bir enkarnasyonu olarak kabul edilen koruyucu heykellerdeki otorite ve güç sembolüne de yansımıştır.
Dong Duong Budist tapınağındaki koruyucu heykellerde, göğüs çevresindeki yılan cübbesinin yanı sıra kollarda, belde, ayak bileklerinde bantlar ve yılan başlı küpeler de bulunmaktadır. Bunlar, tanrıların tapınaklarını koruyan koruyucuların güçlü ve korkutucu doğasını gösteren işaretlerdir.
İçgüdü ve arzunun derin felsefesi
Hint mitolojisinde, evrenin yaratılışı sırasında okyanusta bulunan kutsal bir yaratık olan Şeşa yılanı hakkında da bir hikâye vardır. O dönemde Şeşa yılanı, tanrı Vişnu'nun destekçisi ve koruyucusuydu.
Da Nang Cham Heykel Müzesi'nde sergilenen ve Ulusal Hazine olarak kabul edilen My Son E1 kulesinde bulunan Brahma'nın Doğuşu kabartması, Brahma tanrısının, Vişnu tanrısının göbeğinden çıkan bir lotus çiçeğinden doğduğunu ve Vişnu'nun başlarını yukarı kaldıran yılanlar tarafından korunduğunu tasvir eder. Phu Tho'da (Quang Ngai) bulunan bir diğer kabartma da benzer bir tema ve ifadeye sahiptir.
Ayrıca, Cham heykelinde, kıvrılmış bir yılan gövdesi üzerinde oturan tanrı Vishnu veya Buda'yı tasvir eden kabartmalar da bulunur. Bunların üzerinde, yukarı doğru yükselen ve koruyucu bir kubbe oluşturmak üzere yayılan stilize yılan başları bulunur. Ayrıca, tanrı Vishnu imgesinin, bir yılan örtüsüyle korunan tanrı Vishnu'nun taşıyıcısı olan ilahi kuş Garuda imgesiyle değiştirildiği durumlar da vardır.
Özellikle Cham heykellerinde, Naga yılanının Garuda kuşu tarafından kontrol edildiğini gösteren yuvarlak heykeller yer almaktadır. Garuda, yılanın kuyruğunu ağzında tutar, sol eliyle tek başlı bir yılanın boynunu kavrar ve sağ ayağıyla iki başlı bir yılana basar. Bu görüntü, Naga yılanının güç sembolüyle çelişiyor gibi görünmekte ve Naga yılanı ile Garuda kuşu arasındaki düşmanlık efsanesiyle açıklanmaktadır.
Ancak bu, içgüdü ve arzunun saldırgan enerjisinin kontrolünü simgeleyen derin bir metafor olarak anlaşılabilir. İçgüdü ve arzu, her insanda güçlü bir enerji kaynağıdır ve ilahi otoriteyi yaratan, bu enerji kaynağının boyun eğdirilmesi ve kontrol altına alınmasıdır.
Başka bir deyişle, vahşi zehiri ile kobranın doğal özelliği, Hint mitolojisinde ve Çam heykelciliğinde çift anlamlı bir sembol haline gelmiştir; hem tehdit edici yıkıcı gücün bir işareti hem de yüce bir otoriteye boyun eğmenin bir ifadesidir.
[reklam_2]
Kaynak: https://baoquangnam.vn/an-du-ran-trong-than-thoai-an-va-dieu-khac-cham-3148357.html






Yorum (0)