
Europol'e göre, yapay zeka "istemeden" suçluların uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, siber suçlar ve kimlik hırsızlığı gibi birçok alanda etkinliklerini artırmalarına yardımcı oldu. Europol'ün danışmanı teknoloji uzmanı Bruce Schneier şunları kabul etti: "Yapay zeka, suçluları her zamankinden daha tehlikeli hale getiriyor. Geleneksel kimlik doğrulama yöntemleri artık deepfake'lerle mücadele etmek için yeterince etkili değil."
Europol CEO'su Catherine De Bolle şu uyarıda bulundu: "Organize suç giderek daha karmaşık hale geliyor ve yapay zeka ile yeni teknolojilerin de etkisiyle çevrimiçi ortamda daha agresif bir şekilde yürütülüyor. Bu, teknolojiyi suç işlemek için kullananlarla, teknolojiyi suçla mücadele etmek için kullananlar arasında bir yarış. Kolluk kuvvetlerinin her zaman ön saflarda yer almasını sağlamalıyız."
Bu yılın Şubat ayının ortalarında, Fransa'nın Paris kentinde bir Yapay Zeka Eylem Zirvesi düzenlendi. Etkinlik, özellikle küresel pazarda önemli bir etki yaratması beklenen yeni yapay zeka modellerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, yapay zeka sektöründeki önemli değişikliklerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşti. Zirvede konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, açık kaynaklı yapay zeka modellerini teşvik etmek, bu alanda iş geliştirme faaliyetlerini kolaylaştırmak ve siber suçlarla etkili bir şekilde mücadele etmek için iş birliğine olan umudunu dile getirdi.
Konferansa, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance gibi teknoloji sektörünün birçok üst düzey lideri ve girişimcisinin yanı sıra, OpenAI CEO'su, Microsoft Yönetim Kurulu Başkanı ve Google CEO'su gibi Silikon Vadisi'nin önde gelen isimleri de katıldı.
Jeoteknoloji uzmanı Nick Reiners, konferansın bu alandaki küresel rekabetin yeniden şekillenmesine ve yapay zekayı kullanan yüksek teknoloji suçlarıyla mücadelede koordinasyona tanık olmak için bir fırsat olabileceğine inanıyor.
Yapay zekâ, gelişmede bir trend haline geldi ve ister beğenelim ister beğenmeyelim, hiçbir ülke bu yarışın dışında kalmıyor. Ancak endişeler devam ediyor. Ocak 2025 sonunda İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenen yıllık Dünya Ekonomik Forumu'nda, yapay zekânın gelişimi üzerine yapılan tartışmalar büyük ilgi gördü.
Özellikle, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, insanlığın karşı karşıya olduğu iki büyük tehdit konusunda güçlü bir uyarıda bulundu: iklim krizi ve yapay zekanın kontrolsüz gelişimi. Ülkeleri, iklim değişikliğini hafifletmek ve en kötü etkilerini önlemek için acil önlem almaya çağırdı. Yapay zeka konusunda Guterres, yapay zekanın birçok fayda sağladığını ancak doğru yönetilmediği takdirde ciddi riskler de taşıdığını vurguladı. Kontrolsüz yapay zekanın aldatma aracı olarak kullanılabileceği, ekonomiyi bozabileceği ve kurumlara olan güveni zedeleyebileceği konusunda uyardı. Ayrıca, birçok insanın bu teknolojiden faydalanamayacağı için eşitsizliği derinleştirebileceğini belirtti.
Bunun ardından BM Genel Sekreteri, iklim krizinden yapay zekanın gelişiminin yönetimine kadar uzanan konuların ele alınması için küresel işbirliği çağrısında bulundu.
Bu arada, uzmanlar yapay zekâ ile insanlığın tarihte hiçbir teknolojinin getiremediği kadar büyük bir değişim yaşayabileceğini öngörüyor. San Francisco merkezli Runway adlı girişimin CEO'su Dr. Siqi Chen, elektrikten internete kadar önceki teknolojik gelişmelerin zaten dramatik toplumsal değişimleri tetiklediğini savunuyor. Ancak yapay zekâ ile etki daha da güçlü olacak. Dr. Chen, "Yapay zekâ ile insan toplumu, tarihte yaşadığımız diğer tüm teknolojik değişimlerden daha büyük ölçekli bir değişim yaşayacak" dedi, ancak aynı zamanda "heyecan verici ama aynı zamanda korkutucu, iki ucu keskin bir kılıç gibi" bir değişim konusunda da uyardı.
Microsoft'un önde gelen yöneticilerinden Dr. Jared Spataro'ya göre, yapay zekânın olumlu yönleri en üst düzeye çıkarılıp olumsuz yönleri azaltılırsa, "işin ruhu" olarak kabul edilebilir. Özellikle siber suçlular tarafından istismar edilmemeli veya kontrol edilmemelidir.
Yapay zekâ şirketinin kurucu ortağı Sharon Zhou, bu teknolojinin "bizim başa çıkabileceğimizden daha hızlı bir şekilde bize ulaşabileceğini" belirtti. Bu nedenle, tehlikeden kaçınmak için ona hakim olmak gerekli bir strateji olmalıdır. Zhou, bu teknolojinin insanlığın geleceği hakkında bir soru işareti yarattığını söyledi: "Eğer bizden daha güçlü ve daha zeki bir şey gelmek üzereyse, bu bizim için ne anlama geliyor? Ve biz onu mu kullanacağız, yoksa o mu bizi kullanacak?"
Bu nedenle, güvenlik "zorunlu bir süreçtir" diyen OpenAI'nin baş bilimcisi Ilya Sutskever, MIT Technology Review ile yaptığı bir röportajda, yapay zekanın kötü niyetli güçler tarafından istismar edilmesi durumunda uluslararası düzenin kendisinin de tehdit altına girebileceğini öne sürdü.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres bir keresinde, "Herkes güvende olana kadar kimse güvende değildir" demişti. Yapay zekanın hızla geliştiği günümüz çağında bu ifade daha da önem kazanıyor çünkü yüksek teknoloji suçlarıyla mücadele herkesin sorumluluğundadır.
Dijital çağda, yapay zekanın patlamasıyla birlikte, suç dünyası da teknolojik gelişmeler doğrultusunda hızla dönüşüyor ve küresel güvenliğe benzeri görülmemiş zorluklar getiriyor. Siber güvenlik firması Palo Alto Networks'ün bir raporuna göre, küresel fidye yazılımı saldırılarının 2024 yılında 2023 yılına kıyasla %47 artması ve 30 milyar doları aşan kayıplara yol açması bekleniyor. Saldırganlar artık sadece verileri hedef almıyor, aynı zamanda fidye için kritik sistemleri de kontrol altına alıyor. Bu artık sadece finansal bir sorun değil, ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit. Dahası, sesleri veya görüntüleri taklit etmek için en son yapay zeka teknolojisini kullanan deepfake aramalar da önemli hasara yol açtı. Europol raporu, son iki yılda deepfake dolandırıcılıklarında %300'lük bir artış olduğunu gösteriyor.
[reklam_2]
Kaynak: https://daidoanket.vn/an-toan-trong-thoi-dai-cong-nghe-cao-10302564.html






Yorum (0)