Tozlayıcı popülasyonlarını korumak hem iklim risklerini azaltır hem de kakao üretimini güvence altına alır.

Kakao ( Theobroma cacao L. ), tropik bölgelerdeki 4-6 milyon küçük ölçekli çiftçi için hayati önem taşıyan ticari bir üründür ve yıllık 100 milyar ABD dolarının üzerinde değere sahip küresel çikolata endüstrisini desteklemektedir. Her yıl Sevgililer Günü'nde milyonlarca kilogram çikolata hediye olarak verilir, ancak iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı bu gıda maddesinin gelecekteki arzını tehdit etmektedir.

Milyonlarca çiftçinin geçimini kakaoya dayandırması ve ürüne yönelik artan küresel talebin birleşimi, kakao plantasyonlarının genişlemesine ve tarım uygulamalarının artmasına yol açmış, bu durum genellikle biyolojik çeşitlilik ve uzun vadeli sürdürülebilirlik pahasına gerçekleşmiştir.

Oxford Üniversitesi'nin öncülüğünde, Westlake Üniversitesi (Çin), Universidade Estadual de Santa Cruz (Brezilya) ve Göttingen Üniversitesi (Almanya) ile iş birliği içinde yapılan yeni bir çalışma, iklim değişikliği nedeniyle kakao üretiminde önemli riskler olduğunu ortaya koydu. Bununla birlikte, araştırmacılar, kakao bitkisinin iklim değişikliğine karşı direncini artırabilecek ve plantasyon alanlarını genişletmeden verimliliği yükseltebilecek çiftlik yönetimi çözümlerini de belirledi.

Küresel kakao üretiminin %33'ünü oluşturan üç büyük kakao üretici ülke olan Brezilya, Gana ve Endonezya'da yürütülen çalışma, kakao verimini etkileyen temel faktörleri araştırdı. Bulgular, mevcut seviyelerin üzerinde tozlaşma oranlarının artırılmasının verimi %20 oranında artırabileceğini gösterdi. Bu, yetersiz tozlaşmanın birçok kakao plantasyonu için mümkün olan en yüksek verimi elde etmek için yeterli olmadığını ortaya koymaktadır. Tozlaşmanın etkisine ek olarak, sıcaklıkların 7 derece daha yüksek olduğu bölgelerde kakao veriminin %20-31 daha düşük olduğu tespit edildi.

Sürdürülebilir kakao üretimini desteklemek için araştırmacılar, yaprak döküntüsü ve diğer alt tabaka biyokütlesinin korunması, toprak organik maddesinin muhafaza edilmesi, orta düzeyde gölge sağlanması ve tarımsal kimyasalların kullanımının azaltılması gibi tozlaşmayı artırmaya yönelik pratik stratejiler önermektedir. Bu önlemler sadece tozlayıcı sayısını artırmakla kalmaz, aynı zamanda plantasyon sıcaklıklarının düzenlenmesine ve toprak sağlığının iyileştirilmesine yardımcı olarak plantasyonun uzun vadeli dayanıklılığını sağlar.

Çalışmanın baş yazarı şunları belirtti: "Bu araştırma, sürdürülebilir tarım uygulamalarının, çiftlik faaliyetlerini genişletmeden veya yoğunlaştırmadan kakao verimini önemli ölçüde artırabileceğini gösteriyor. Biyoçeşitliliğe odaklı, iklim değişikliğine dayanıklı tarım tekniklerini benimseyerek, kakao endüstrisi hem üretimi artırabilir hem de çiftçilerin geçim kaynaklarını koruyabilir."

Çin'deki Westlake Üniversitesi'nden Dr. Tom Wanger şunları ekledi: Kakaoya olan yüksek talep ve çiftçiler için kısa vadeli ekonomik faydalar, biyoçeşitliliğin ve tozlaşma gibi hayati ekosistem hizmetlerinin pahasına plantasyonların genişlemesine ve ekolojik homojenleşmeye yol açmıştır. Bu araştırma, bu yaklaşımın uzun vadeli risklerini ve tozlaşmanın, iklim değişikliğine dayanıklı tarım sistemleriyle birlikte uzun vadeli, ekolojik ve finansal sürdürülebilirliği sağlamak için nasıl işleyen bir çözüm olabileceğini vurgulamaktadır.

Kaynak: https://www.mard.gov.vn/Pages/bao-ve-quan-the-thu-phan-vua-giam-thieu-rui-ro-khi-hau-vua-dam-bao-san-luong-cacao.aspx