| "Uzaktan çalışma" çalışanlar ve işverenler arasında bir "savaşa" dönüştü. (Kaynak: freepik) |
Pandemi sonrası durum değişti
Uzaktan çalışma, işverenler ve çalışanlar için tartışmalı bir konu haline geldi. JPMorgan Chase'den Jamie Dimon gibi CEO'lar, uzaktan çalışma kavramını pandemi sonrası bir kalıntı haline getirmeye kararlı. Amerika'nın en büyük bankaları ve diğer Wall Street devlerinin çalışanları, pandemi öncesi beş günlük çalışma haftalarına geri dönüyor.
Büyük teknoloji şirketleri de katı kurallar getiriyor. Meta ve Lyft, çalışanlarının geri dönmesini istiyor ve haftada en az üç gün ofiste çalışmalarını şart koşuyor. Devamsızlık ve performans değerlendirmelerini sıkılaştırma planları nedeniyle teknoloji çalışanları, evden çalışma günlerinin sona erdiğini biliyor.
Stanford Üniversitesi ve Almanya'daki Ifo Enstitüsü'nün iş birliğiyle gerçekleştirilen WFH Araştırma'nın küresel anketinden elde edilen yeni veriler, şirket liderlerinin tam zamanlı uzaktan çalışmanın üretkenliği azaltacağından endişe duyduğunu ortaya koyuyor.
Hindistan'da veri girişi çalışanları üzerinde yapılan bir araştırma, evden çalışanların ofiste çalışanlara göre %18 daha az üretken olduğunu ortaya koydu. Başka bir araştırma ise, büyük bir Asya teknoloji şirketindeki çalışanların evden çalışırken ofiste çalışanlara göre %19 daha az üretken olduğunu ortaya koydu.
Çalışanlar uzaktan çalışmakta "zorlanıyor"
Ancak yukarıdan gelen baskı, çalışanların uzaktan çalışma isteğini azaltmadı. WFH Araştırması'na göre, evden çalışma rahatlığının tadını daha fazla çıkarmak istiyorlar. Dünya genelindeki çalışanlar ortalama olarak haftada iki gün evde olmak istiyor; bu da şu anda olduğundan bir gün fazla.
Uzaktan çalışmanın en yaygın olduğu İngilizce konuşulan ülkelerde talep daha da yüksek. Bu eğilim, uzaktan çalışmanın daha az yaygın olduğu bölgelere de yayılıyor. Çalışanların çoğunun ofise gidip geldiği iki ülke olan Japonya ve Güney Kore'deki çalışanlar, haftanın dörtte birini evde geçirmek istiyor. Avrupalılar üçte birini, Latin Amerikalılar ise yarısını istiyor.
| Pandemi sona ermiş olsa da uzaktan çalışma ihtiyacı hâlâ artıyor. (Kaynak: Getty) |
Uzaktan çalışma talebinin artması şaşırtıcı değil. Toplu taşıma ve trafik sıkışıklığıyla işe gidip gelmenin getirdiği zorluklarla uğraşmak zorunda kalmamak, çalışanların zamandan tasarruf etmesine ve böylece iş ve yaşam arasında denge kurmasına yardımcı oluyor.
Stanford Üniversitesi'nden WFH Araştırmaları'nın direktörü Nicholas Bloom'un bir araştırma makalesine göre, ortalama bir çalışan uzaktan çalışarak günde 72 dakika, yani yılda iki hafta tasarruf edebilir. Geçen yıl yapılan bir Gallup anketine göre, dünya genelindeki çalışanlar ortalama olarak tüm bu avantajları %8'lik bir maaş artışı olarak değerlendiriyor ve bazıları bu avantajları korumak için maaşlarında kesintiye gitmeyi göze alıyor.
Yakın zamana kadar, şirketler pandemi sonrası işe alım dalgasında çalışan çekmek için çabalarken, çalışanların ihtiyaçları ve işverenlerin planları büyük ölçüde uyumluydu. Ancak bu "uyum" giderek azalıyor.
Aynı zamanda pandemi, uzaktan çalışma modellerini de pekiştirdi. Şu anda, ankete katılan evden çalışanların üçte biri tamamen uzaktan veya uzaktan ve ofiste çalışmanın bir kombinasyonunu kullanarak çalışmayı tercih ediyor. Bu durumun üstesinden gelmek kolay olmayacak.
Uzaktan çalışmanın yükselişinin bazı sektörlerin düşüşüyle aynı zamana denk gelmesi tesadüf değil. Wall Street ve Silikon Vadisi'ndeki işten çıkarmalar, gücü şirketlere geri verdi. Ancak teknoloji ve finans sektörlerinde bile bazı çalışanlar direniyor. Amazon, Mayıs ayında 300 çalışanın e-ticaret devinin işe dönüş politikasını protesto etmek için iş bırakma eylemi yaptığını açıkladı (organizatörler, çalışan sayısının 2.000'e yakın olduğunu söyledi).
Kazananı belirlemek üzere misiniz ?
Şirketler sessizce uyum sağlıyor. İngiliz bankası HSBC, Canary Wharf'taki 45 katlı kulesinden Londra'nın merkezindeki daha küçük ofislere taşınmayı planlıyor. Profesyonel hizmet firmaları Deloitte ve KPMG, uzaktan çalışmaya öncelik vermek için ofislerini küçültmek istiyor.
Uzaktan çalışma savaşında iki taraf arasındaki uçurum giderek daralıyor gibi görünüyor. Buradaki soru şu: Liderler ve çalışanlar arasında kim "teslim olacak"?
[reklam_2]
Kaynak






Yorum (0)