ABD'den Çin'e 'ters beyin göçü'

GD&TĐ - CNN istatistiklerine göre, 2024 yılı başından bu yana ABD'de çalışan en az 85 bilim insanı Çin araştırma enstitülerine taşındı.

Uzmanlar, Washington'un araştırma bütçelerini kısması ve yabancı yetenekler üzerindeki denetimi sıkılaştırması, Pekin'in ise yerel inovasyona yatırımı hızlandırmasıyla bu eğilimin devam edebileceğini söylüyor.

"Ters beyin göçü" olgusu, ABD'nin küresel bilimsel çekiciliğini uzun vadede sürdürebilme yeteneği konusunda endişelere yol açıyor. Bu durum, yapay zeka, yarı iletkenler, biyoteknoloji veya kuantum hesaplama gibi stratejik alanlarda iki güç arasındaki rekabeti de doğrudan etkileyebilir.

Çin, yıllardır küresel yetenekleri, özellikle de yurt dışında eğitim görmüş ve çalışmış Çin kökenli bilim insanlarını çekmek için ısrarla bir strateji izliyor. Şimdi ise, Trump yönetimi araştırma bütçelerini kısmak, H1-B vizelerinin fiyatlarını artırmak ve üniversitelerin denetimini sıkılaştırmak için çabalarken, Pekin bunu yetenek çekmek için "altın bir fırsat" olarak görüyor.

Çin'deki bir yetenek avcısı da ABD'nin vize politikasını sıkılaştırmasından bu yana hükümet sponsorluk programlarına yapılan başvuruların önemli ölçüde arttığını ortaya koydu.

Öte yandan, ABD'de uzun süre çalışmış birçok bilim insanı da Çin'e geri dönüyor. Şu anda Fudan Üniversitesi'nde çalışan ve ABD'deki Maryland Üniversitesi'nin eski öğretim görevlisi Profesör Lu Wuyuan, "Yurtdışından iş başvurusunda bulunanların sayısında belirgin bir artış var. Bu güçlü bir eğilim ve muhtemelen geri döndürülemez." dedi.

Sadece prestijli araştırma enstitüleri değil, birçok Çin üniversitesi de uluslararası akademisyenlere yönelik davetleri, araştırma hibeleri, ikramiyeler, konaklama ve aile desteği gibi cazip teşviklerle açıkça duyuruyor. Bu programlar genellikle Pekin'in uzun vadeli yetenek geliştirme stratejisinin bir parçası olarak "üstün genç yetenekler" için oluşturulan merkezi fonla bağlantılıdır.

Bu çabalar, Çin'in hızla büyüyen bilimsel başarısıyla paralellik gösteriyor. Ülke, Ay'ın karanlık yüzünden ilk numuneyi getirmek, yenilenebilir enerji ve kuantum iletişiminde öncü olmak ve hipersonik füzeler geliştirmek gibi önemli başarılara imza attı. Son zamanlarda, teknoloji girişimi DeepSeek de OpenAI modeline benzer olduğu ancak çok daha düşük maliyetli olduğu söylenen bir sohbet robotuyla dikkat çekti.

Nature Index'e göre, Çinli bilim insanları doğa bilimleri ve sağlık dergilerinde ABD'den daha fazla araştırma makalesi yayınlıyor. Tsinghua, Pekin ve Fudan gibi bazı üniversiteler de dünyanın en iyi 50 üniversitesi arasına girdi.

Ancak uzmanlar, Çin'in önde gelen bir bilimsel güç haline gelmesi için önünde daha uzun bir yol olduğunu söylüyor. Örneğin, siyasi ortam ve yaşam kalitesi, birçok bilim insanının ABD'den ayrılmaya karar vermeden önce hâlâ göz önünde bulundurduğu faktörler arasında.

ABD'deki Princeton Üniversitesi'nde görevli Profesör Yu Xie, "Çin üniversiteleri ABD'deki değişimleri bir hediye olarak görüyor. Her alanda araştırma ve eğitim programlarını genişletiyorlar." dedi.

CNN'e göre

Kaynak: https://giaoducthoidai.vn/chay-mau-chat-xam-nguoc-tu-my-sang-trung-quoc-post752623.html