Bilim sitesi EurekAlert'e göre bu, özellikle Parkinson hastalığı aile geçmişi olan kahve içicileri için gerçekten çok iyi bir haber.
Singapur Ulusal Nörobilim Enstitüsü Nöroloji Bölümü kıdemli danışmanı ve makalenin başyazarı Profesör Tan Eng King, kafeinin Parkinson hastalığı ve diğer nörodejeneratif hastalıklarla mücadele etme potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
Kahve severler için bir güzel haber daha
Kafeinin bunu yapmasının sebebinin beyindeki sinir hücrelerindeki iltihabı azaltması olduğunu açıklıyor.
Çalışmada ne bulundu?
Çalışmaya 4.488 katılımcı katıldı ve katılımcılara günlük kafein tüketimleriyle ilgili sorular soruldu.
Katılımcıların 1.790'ında Parkinson hastalığı vardı, 2.698'inde yoktu ve hepsinde hastalıkla ilişkili iki Asya gen varyantından biri vardı.
Günde iki fincan kahve içmek, Parkinson hastalığına yakalanma riskini dört ila sekiz kat azaltmaya yardımcı olabiliyor.
EurekAlert'e göre, günde dört ila beş fincan Batı tarzı Arabica kahvesi veya iki fincan Robusta kahvesi içmenin Parkinson hastalığı riskini dört ila sekiz kat azaltabileceği ortaya çıktı.
Araştırmacılar ayrıca, tüketilen kafein miktarı arttıkça etkinin de arttığını, ancak günde 200 mg'dan az kafein tüketmenin bile hastalık riskini azalttığını buldular. Maksimum günlük kafein tüketimi ise 400 mg'dır (yaklaşık 3-4 fincan).
Profesör Tan, araştırmanın özellikle Asya gen varyantının yaygın olduğu ülkelerde Parkinson hastalığının önlenmesinde önemli etkileri olduğunu söyledi.
Hem kahve hem de çay kafein açısından zengin kaynaklardır ve ölçülü kafein tüketimi Parkinson hastalığı riskini azaltmanın basit bir yoludur.
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)