
Hiç merak ettiniz mi: Beyniniz, ateşinizi ölçmeden vücudun ne zaman nefes alması gerektiğini, kalbin ne zaman daha hızlı attığını veya hasta olduğunuzu nasıl anlıyor? Cevap, çoğumuzun farkında olmadığı "altıncı his"te, yani iç gözlemde yatıyor. Bu, vücudun kendini dinlemesine yardımcı olan gizemli sinir sistemidir. Fotoğraf: AI
Scripps Araştırma Enstitüsü ve Allen Enstitüsü'nden (ABD) bir bilim insanı ekibi, bu gizli duyunun tüm mekanizmasını çözmek için ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından finanse edilen 14,2 milyon dolarlık bir projeye başlayacaklarını duyurarak manşetlere çıktı. Amaç, beynin kalpten akciğerlere, mideden bağışıklık sistemine kadar iç organları nasıl izlediğini ve koordine ettiğini gösteren ilk ayrıntılı haritayı oluşturmak.
Projeye, 2021 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi Profesör Ardem Patapoutian liderlik ediyor. Vücudun dokunma ve basıncı algılamasına yardımcı olan mekanik sensörlerin keşfi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Patapoutian, şimdi bilim insanlarının "içsel duyu" veya altıncı his olarak adlandırdığı kavram üzerinde çalışıyor.
Profesör Patapoutian, "İnterosepsiyon, beyninize aç olduğunuzu, susadığınızı veya daha derin nefes almanız gerektiğini söyleyen sistemdir. Vücudun kendini nasıl 'duyduğunu' anlamak için tüm sistemi yeniden haritalamak istiyoruz" diye açıklıyor.
Görme, koku alma veya işitme gibi duyular dış ortamdan sinyaller alırken, iç algı, organlar ve beyin arasında sürekli sinyal ileten milyonlarca sinir aracılığıyla içeriden çalışır. Bu sistem, fizyolojik dengenin (homeostaz) korunmasına yardımcı olarak vücudun herhangi bir değişiklik karşısında istikrarlı bir şekilde çalışmasını sağlar.
Yine de sinirbilimin en az çalışılan alanlarından biridir. Visseral sinyaller karmaşık, örtüşen ve ölçülmesi zor yapılardır. Bu duyusal nöronlar, kalp, akciğerler, bağırsaklar, böbrekler ve daha birçok yerde iç içe geçmiş durumdadır ve net anatomik sınırları yoktur; bu da haritalanmalarını onlarca yıldır büyük bir zorluk haline getirir.
NIH'den alınan 14,2 milyon dolarlık hibe sayesinde Patapoutian'ın ekibi, meslektaşları Li Ye, Bosiljka Tasic ve Xin Jin ile birlikte iki paralel araştırma hattını sürdürecek.
Anatomi bölümü, omurilikten her organa kadar duyusal nöronların yollarını izlemek için nöro-etiketleme teknolojisini tüm vücut 3B görüntülemeyle birleştirerek kullanacak. Bu arada, moleküler biyoloji bölümü, farklı nöron türlerinin genlerini analiz ederek, mide, mesane veya yağ dokusundan sinyal ileten nöronların benzersiz özelliklerini belirleyecek.
Bu iki veri seti birleştirildiğinde, ekip, iç organ sinirleri için bir "Google Haritalar" benzeri, insan vücudunun iç duyusal sisteminin ilk tam haritasını oluşturmayı umuyor.
Bilim insanları, bu haritanın tıbbi atılımların önünü açabileceğine inanıyor. Çünkü interosepsiyon bozulduğunda, vücut temel düzenleyici yeteneklerini kaybedebilir ve bu da kardiyovasküler hastalıklara, yüksek tansiyona, bağışıklık bozukluklarına, kronik ağrıya ve hatta nörodejenerasyona yol açabilir.
"İnterosepsiyon, sağlığın neredeyse her yönünün temelidir, ancak bunu anlamaya daha yeni başlıyoruz," diyor ortak yazar Dr. Xin Jin. "Beynin vücutla nasıl iletişim kurduğunu anlarsak, bu denge bozulduğunda nasıl yeniden kuracağımızı da çözebiliriz."
Proje, tıpta devrim yaratma potansiyeline sahip cesur bilimsel fikirleri destekleyen NIH'nin Yüksek Riskli, Yüksek Ödüllü Araştırma programının bir parçasıdır. Araştırmacılar, bu projeyle her insanda var olan altıncı hissin kademeli olarak çözüleceğini ve insan vücudu ve beynine yepyeni bir bakış açısı kazandırılacağını umuyor.
Kaynak: https://tuoitre.vn/my-chi-14-2-trieu-usd-de-giai-ma-giac-quan-thu-sau-20251014085122178.htm
Yorum (0)