Doğaya yakın olmak kan basıncını düşürmeye ve stresi azaltmaya yardımcı olur
Shinrin-yoku, hayatın koşuşturmacasından ve dijital cihazlardan uzaklaşıp kendimizi ormanın atmosferine bıraktığımız, beş duyumuzla gerçekleştirdiğimiz yavaş, meditatif ve bilinçli bir uygulamadır.
Burada önemli olan kat edilen mesafe değil, aradaki bağın niteliği, yaprakların arasından süzülen güneş ışığını izlemek, kuş cıvıltılarını dinlemek, nemli toprağın kokusunu içine çekmek, ağaçların pürüzlü kabuklarına dokunmak.
"Doğal dünyanın bir parçasıyız, ancak modern yaşam tarzımız bizi ondan uzaklaştırdı. Orman banyosu bizi adeta evimize geri getiriyor," diye açıklıyor Japonya'nın Tokyo kentindeki Nippon Tıp Fakültesi'nden orman terapisi alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından Dr. Qing Li.

Doğal şifa terapilerinin faydalarını kanıtlayan çalışmalar giderek artıyor (Fotoğraf: Scmp).
Environmental Health and Preventive Medicine dergisinde yayınlanan bir meta-analiz, beş yıllık bir süre zarfında 28 çalışmayı inceledi. Sonuçlar, bu terapinin vücut için kapsamlı bir "reçete" sağladığını gösterdi.
Bu terapi özellikle kan basıncını önemli ölçüde düşürebilir. Sinir sistemi için, kandaki adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarının konsantrasyonunu azaltır. Bunlar, kalp hastalığı, diyabet ve bağışıklık sistemi yetersizliği gibi kronik sağlık sorunlarına yol açan başlıca faktörlerdir.
Forests dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, bu faydaların ardındaki biyolojik mekanizmalar yavaş yavaş aydınlatılıyor.
Bilim insanları , doğayla iç içe olmanın otonom sinir sistemini düzenlemeye, dinlenme ve sindirimden sorumlu parasempatik sinir sisteminin aktivitesini artırmaya ve oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olduğunu, bunların kalp damar sağlığını korumada iki önemli faktör olduğunu açıklıyor.
Orman banyosunun fiziksel faydalarının yanı sıra, özellikle tükenmişlik sendromunun yaygınlaştığı günümüz toplumunda, ruhsal sağlık üzerindeki etkisi de oldukça derindir.
Tıp gibi baskının yüksek olduğu mesleklerde çalışan kişilerde de bu terapi şaşırtıcı sonuçlar doğuruyor.
Tıbbi bilgi portalı PubMed'de yayınlanan randomize kontrollü bir çalışma, hekimler ve sağlık çalışanlarını takip etti. Sonuçlar, sadece üç saatlik rehberli orman banyosu seansından sonra katılımcıların mesleki tükenmişlik ve duygusal yorgunluk belirtilerinde önemli azalmalar, ruh hallerinde iyileşme ve kaygılarında azalma yaşadığını gösterdi.
Naturopatinin etkisi yetişkinleri iyileştirmenin ötesine geçer. Erken yaşta uygulandığında, geleceği şekillendirme potansiyeline sahiptir.
Ecopsychology dergisinde yayınlanan ve lise öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırma, umut verici sonuçlar ortaya koydu. Üç hafta boyunca sadece üç orman banyosu seansı sonrasında, öğrencilerin doğayla bağ kurma, minnettarlık ve çevreye karşı duyarlılık duyguları önemli ölçüde arttı.
Doğal ilaçları "reçete edin"

Yeşil alanlara yakın yaşamanın sağlık açısından pek çok faydası var (Fotoğraf: TH).
Pubmed'e göre, doğa terapisinin bu faydaları, halk sağlığı politikaları konusunda yeni bir diyaloğun önünü açıyor. İskoçya'daki doktorlar artık hastalarına doğada yürüyüş yapmaları için "reçete" yazabiliyor.
Güney Kore ve Japonya'da hükümet onaylı orman iyileştirme merkezleri ulusal sağlık sisteminin bir parçası haline geldi.
Ancak bu faydalardan yararlanmak için bakir bir ormana gitmeniz gerekmiyor. Kentsel yeşil alanlar bile temel bir "halk sağlığı altyapısı" işlevi görüyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yeşil alanlara erişim ile kalp hastalıklarından obeziteye ve solunum sorunlarına kadar birçok hastalığın daha düşük oranda görülmesi arasındaki bağlantıyı uzun zamandır kabul ediyor.
The Lancet Planetary Health dergisinde 2023 yılında yayınlanan bir araştırma, yeşil alanlara yakın yaşamanın psikiyatrik bozukluklar için ilaç kullanma riskini azaltabileceğini ortaya koydu. Kent parkları mahalleleri serinletmeye, kirli havayı filtrelemeye ve daha birçok şeye yardımcı oluyor.
Kaynak: https://dantri.com.vn/suc-khoe/hoc-nguoi-nhat-cach-chua-benh-bang-rung-20251022204554586.htm
Yorum (0)