Quoc Hung, Hanoi'deki bir üniversitede bilişim teknolojileri bölümünde ikinci sınıf öğrencisidir. Lise yıllarında başarılı bir öğrenciydi ve her zaman sınıfının en iyileri arasındaydı. Bir zamanlar iyi bir yazılım mühendisi olmayı hayal ediyordu, ancak sadece bir dönem sonra çevrimiçi oyunlara bağımlı hale geldi.
Hung'un odası çok dardı, bu yüzden her gün sabaha kadar oyun oynamak için uyanık kalıyordu. Hung, çok fazla oyun oynamanın derslerini etkileyeceğini biliyordu, ancak "Yarın telafi ederim" diye düşünerek üstünü değiştirmeyi erteledi. Zamanla notları düşmeye devam etti.
Arkadaşlarıyla daha az sosyalleşti, sadece oyun dünyasına daldı. Ders çalışmanın baskısı ve belirsiz gelecek, Hung'u giderek daha fazla şaşkınlığa sürükledi...
Oyun bağımlısı olmasa da erteleme alışkanlığı, Dieu Linh'i (Dai Tu, Thai Nguyen ) "zaman imparatoru" günlerinde yaşamaya itiyor. Linh, sosyal hizmet bölümünden mezun oldu. İlk mezun olduğunda, kariyerine başlamak için uygun bir iş bulmaya kararlıydı.
Ancak bir dizi e-posta reddedilince veya susturulunca, Linh cesaretini kaybetmeye ve pes etmeye başladı. Her gün geç saatlere kadar uyuyor, odasından ancak öğlen saatlerinde çıkıyordu. Zamanının çoğunu sosyal medyada gezinerek, eğlenceli videolar izleyerek veya arkadaşlarıyla sohbet ederek geçiriyordu.
İş bulma, yeni beceriler öğrenme veya eğitim kurslarına katılma planları ya yarım kaldı ya da süresiz olarak ertelendi. Bu ilgisizlik, nereden başlayacağını bilememenin getirdiği uzun süreli yorgunluk ve hayal kırıklığından kaynaklanıyordu.
Çevresindeki insanlardan giderek uzaklaştı, daha az iletişim kurdu ve kendi baskı ve sorumluluklarıyla yüzleşmekten kaçındı. Linh, önündeki fırsatlara karşı kayıtsızdı; aynı zamanda bir planı veya net hedefleri de yoktu.
Ho Chi Minh şehrinde üçüncü sınıf öğrencisi olan Thai Minh, "gündüzleri uyuyup geceleri oyun oynama" alışkanlığına sahip. Okuldan sonra Minh'in arkadaşları para kazanmak için yarı zamanlı çalışırken veya çalışma ortamını deneyimlemek için staj yaparken, Minh zamanını... uyuyarak geçiriyor.
Minh'in öğleden sonra dersleri var, bu yüzden her gün öğlen 12'ye kadar uyuyor, hızlıca bir kase hazır erişte yiyor ve okula gidiyor. Akşamları ise saat 22:00'ye kadar spor salonuna gidiyor. Sonrasında TikTok izliyor, film izliyor ve gece geç saatlere kadar arkadaşlarıyla sohbet ediyor. Gece 2'den sonra yatıyor.
Bu sirkadiyen ritim sapması alışkanlığı, Minh'in sağlığının giderek bozulmasına, ders çalışırken konsantrasyonunu kaybetmesine ve gerçek hayattan giderek uzaklaşmasına neden olur. Minh'in sosyal ilişkileri giderek kısıtlanır ve kendisi için olumlu yaşam alışkanlıkları oluşturamadığında geleceği belirsizleşir.
Minh sadece geç saatlere kadar uyanık kalmakla kalmıyor, aynı zamanda sonuçlarını umursamadan kendini şımartarak rahat bir yaşam tarzı da sergiliyor. Dersleri olmadığı günlerde Minh, bütün gününü yatakta yatarak, düzensiz yemek yiyerek, hatta telefonda kendini "eğlendirmek" için öğün atlayarak geçiriyor.
Minh, gelecek için plan veya niyet yapmakla ilgilenmiyor. Sadece duygularına göre yaşaması, istediğini yapması ve geleceği yarına bırakması gerektiğini düşünüyor.
Yukarıda bahsi geçen gençlerin hikayeleri günümüzde de sıkça rastlanan bir durum. Kendi geleceklerine kayıtsızca yaşıyorlar, değerli zamanlarını anlık zevklere harcıyorlar, sağlıklarını ve kendilerini geliştirme becerilerini umursamıyorlar.
Kaynak: https://phunuvietnam.vn/khi-nguoi-tre-song-khong-mang-den-tuong-lai-2025061010572084.htm






Yorum (0)