Raporda, Pentagon'un 21 Ekim'de ABD'nin Orta Doğu'ya yeni yüksek ve orta irtifa hava savunma sistemleri konuşlandırdığını duyurduğu belirtilirken, bu gelişmenin İsrail ile Filistinli militan grup ve siyasi parti Hamas arasında tam ölçekli çatışmaların başlamasından 14 gün sonra gerçekleştiği ifade edildi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABD ordusunun Ortadoğu'da açıklanmayan birkaç noktaya " Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) bataryası ve ek Patriot taburları konuşlandırmaya başladığını " duyurdu.
THAAD füze savunma sistemi.
ABD eylemi
Karar, ABD Başkanı Joe Biden ile "İran ve onun Ortadoğu'daki vekillerinin son dönemdeki gerginlikleri hakkında" yapılan "detaylı görüşmelerin" ardından geldi. Bu karar, İsrail'e daha fazla destek sağlamak için kapsamlı bir çaba olarak görülürken, daha fazla ABD kuvvetinin de "tedbirli acil durum planlamasının bir parçası olarak" konuşlandırılmaya hazır olması emredildi.
ABD, çatışmaların başlamasından sadece on gün sonra bölgedeki askeri varlığını büyük ölçüde genişletti ve buna iki nükleer enerjili uçak gemisi taarruz grubu konuşlandırıldı. Ayrıca bölgeye bir deniz hızlı tepki kuvveti, A-10 taarruz uçakları ve F-15E savaş uçakları da konuşlandırıldı. Ayrıca, Orta Doğu'daki hedeflere hızla ulaşmak için yeterli olan 9.400 km'ye kadar menzile sahip B-1B bombardıman uçakları da Birleşik Krallık'a konuşlandırıldı.
İsrail'in hava savunma sistemleri, Hamas saldırılarının ardından benzeri görülmemiş bir baskı altında ve son iki haftadır tedirgin durumda. ABD ordusu, Demir Kubbe sistemine karadan havaya füzeler ekledi ve elindeki tek iki Demir Kubbe ünitesini İsrail Savunma Kuvvetleri'ne bağışladı.
Bu endişe gereklidir, çünkü Hamas'ın kullandığı roket topçu sistemi hâlâ çok sınırlı bir kapasiteye sahip olmakla birlikte İsrail'e büyük zarar vermektedir. Bu arada İsrail, paramiliter grup Hizbullah ve İran destekli silahlı gruplarla çatışma olasılığından da endişe duymaktadır. Bu güçler, özellikle birçok modern füzeye sahip olmaları nedeniyle Hamas'tan çok daha güçlü savaş kabiliyetlerine sahiptir.
Patriot füze savunma sistemi.
Sadece İsrail değil, Suriye ve Irak'taki ABD askeri tesisleri de, çoğu İran veya Hizbullah bağlantılı yerel milislerin aralıklı saldırıları nedeniyle artan bir baskı altında. Birçok uzman, ABD, Türkiye ve İsrail'in İran ve müttefiklerine karşı güçlerini birleştireceği daha geniş çaplı bir savaş olasılığını öngörüyor ve bölgedeki ABD üsleri de çok daha büyük saldırılara maruz kalacak.
Tipik bir örnek olarak, İran, 8 Ocak 2020'de CIA'in General Kasım Süleymani'yi öldürmesine misilleme olarak Irak'taki bir ABD askeri tesisine sınırlı saldırılar düzenledi. Bu saldırıda 109 Amerikalı hayatını kaybetti.
İran'ın füzelerinden endişeler
THAAD sistemi, İran'ın Hürremşehr ve Şahab-3 gibi yüksek irtifa balistik füzelerine karşı özel olarak tasarlanmışken, Patriot ise Hizbullah ve Suriye'nin cephaneliklerinde bulunanlar gibi daha düşük irtifa hedefleri engellemek üzere optimize edilmiş.
Askeri uzmanlar, İran'ın Kuzey Kore'nin desteği sayesinde güçlü bir füze gücü oluşturduğuna dikkat çekiyor. 1980'lerin başından itibaren Kuzey Kore ve İran, füze ihracat anlaşmaları imzalamaya başladı ve ardından İran'a teknoloji transferi ve füze üretim lisansları verildi.
Şu anda Orta Doğu'da hiçbir ülke, Kuzey Kore'nin KN-23'ü veya Rusya'nın Iskander'i ile karşılaştırılabilir füze sistemlerine sahip değil. Bunlar, THAAD ve Patriot gibi sistemler tarafından engellenmeleri neredeyse imkansız olan, alışılmadık yarı-balistik uçuş yörüngeleri kullanan taktik balistik füzelerdir.
Ancak İran, füzelerinin dayanıklılığını artırmak için gerekli bir dizi iyileştirme de geliştirdi. Haziran 2023'te ülke, Kuzey Kore'nin hipersonik füzesine çok benzeyen hipersonik süzülme aracına sahip ilk balistik füzesini de duyurdu.
İran'ın füze cephaneliği.
Bu yeni silahlar, İran ve müttefiklerinin envanterindeki çok sayıda füzeyle birleştiğinde, bölgedeki ABD güçleri ve müttefikleri için ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Patriot sisteminin güvenilirliğinin düşük olması, en açık şekilde Ukrayna'daki savaş alanında ortaya çıktığı gibi, ABD ve müttefiklerinin bu sıcak bölgede varlıklarını sürdürmede giderek daha fazla zorlandığını gösteriyor.
Le Hung (Kaynak: Askeri İzleme)
[reklam_2]
Kaynak






Yorum (0)