Soc Trang'daki pazarda satıldığı bildirilen hasta domuz görüntülerinin yarattığı kargaşanın ardından birçok kişi şu soruyu sordu: Hasta ve çürük kokulu domuz eti, bilindik günlük yemeklerin içinde sessizce "saklanıyor" olabilir mi?
Hastalıklı domuz eti işlenmiş gıdalarda kolayca "saklandığında"
Tropikal Hastalıklar Merkez Hastanesi Genel Enfeksiyon Bölümü'nden Dr. Le Van Thieu'ya göre, özellikle çürümüş kokan ve hafifçe bozulmuş hastalıklı domuz eti, bazı sahte işletmeler tarafından sosis, Çin sosisi, jambon ve sosis gibi püre haline getirilmesi ve güçlü baharatlar gerektiren yemeklere karıştırılabiliyor.

Sosyal ağlarda hastalıklı domuz etinin kullanımını yansıtan içerik (Fotoğraf: Ekran Görüntüsü).
Bu ürünlerin özelliği, etin kıyılmış ve birçok baharat, katkı maddesi ve aroma vericiyle karıştırılmış olmasıdır; bu nedenle soluk renk ve balık kokusu gibi bozulmuş et belirtileri kolayca gizlenir. Tüketiciler, çiğ etin güvenli olup olmadığını sadece bakarak anlamakta zorlanırlar.
Dr. Thieu, fiyat rekabetinin yoğun olduğu bir ortamda, kalitesiz et, hastalıklı et ve kokulu et kullanarak işlenmiş gıda üretmenin maliyetleri önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olduğunu analiz etti.
Sadece sosis, Çin sosisi, jambon ve sosis değil, köfte, pirinç keki vb. gibi etli hamur işleri de yüksek risk grubunda yer alıyor. Çünkü bu işleme etin öğütülmesi ve güçlü baharatlarla marine edilmesi nedeniyle girdi malzemelerinin kalitesinin kontrolü zorlaşıyor.
Hastalıklı domuz etinin riski yalnızca bakterilerden kaynaklanmıyor
Dr. Thieu, hastalıklı veya çürümüş domuz etinin sadece Salmonella, E.coli, Clostridium perfringens gibi gıda zehirlenmesine yol açan bakterileri değil, aynı zamanda ayrışma sürecinde ortaya çıkan tehlikeli toksinleri de içerdiğini vurguladı.
Bakterilerin salgıladığı endotoksin gibi toksinler ısıya karşı oldukça dayanıklıdır, yani 100°C'de pişirmek veya kaynatmak onları tamamen yok edemez.
Bu toksinleri içeren gıdaların tüketilmesi ateş, şiddetli karın ağrısı, kusma, uzun süreli ishal gibi belirtilerle akut zehirlenmeye yol açabilir ve ciddi vakalarda septik şok, karaciğer ve böbrek hasarına yol açabilir.

Önceden işlenmiş, püre haline getirilmiş, baharatlandırılmış yiyecekler hasta domuzların kokusunu kolayca gizler (Fotoğraf: Getty).
Çürüyen etin çürüme sürecinde histamin, putresin ve kadaverin gibi toksik bileşiklerin de açığa çıktığı biliniyor. Bu toksinler vücutta uzun süre biriktiğinde sinir sistemi ve damarlar üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor.
Dr. Thieu, "Tüketicilerin pişirmenin tüm bakterileri öldüreceğini düşünmesi yanlış bir kanıdır. Çürümüş etlerde, pişirme sıcaklığı normal seviyelere ulaşsa bile toksinler varlığını sürdürür," diye uyardı.
Sağlığınızı risklerden koruyun
Dr. Thieu, bu durum karşısında tüketicilerin işlenmiş gıdaları seçerken dikkatli olmaları gerektiğini söylüyor.
Kaynağı bilinmeyen ve alışılmadık derecede ucuz fiyatlara satılan ürünleri satın almak yerine, veteriner karantina ve gıda güvenliği denetim sertifikaları net olan saygın markaların mamalarını tercih etmeye öncelik vermelisiniz.
Sosis, Çin sosisi, jambon gibi ürünleri satın alırken şunlara dikkat etmelisiniz: Ürünün rengi doğal olmalı, çok koyu veya alışılmadık derecede taze olmamalı; yüzeyi yapışkan olmamalı ve güçlü, garip bir kokusu olmamalı; ambalaj ve etiketlerinde menşei ve son kullanma tarihi hakkında tam bilgi bulunmalıdır.
Banh gio, banh bao gibi etle dolu yemekler için hijyenik ve güvenilir işleme tesislerinden satın almayı tercih etmek riski azaltmaya yardımcı olacaktır. Ayrıca, tüketiciler mümkünse evde de işleme yaparak malzemelerin kalitesini en baştan kontrol etmelidir.
Dr. Thieu şunları söyledi: "İşlenmiş gıdalar konusunda öznel olmayın. Güzel görünüm veya çekici tat, güvenli olduğu anlamına gelmez. Alışılmadık derecede düşük bir fiyat veya garip işaretler taşıyan bir ürün gördüğünüzde, onu değerlendirip satın almaktan kaçınmak en iyisidir."
Kaynak: https://dantri.com.vn/suc-khoe/lon-benh-nup-bong-trong-xuc-xich-lap-xuong-nhu-the-nao-20250603153929660.htm
Yorum (0)