Yüzyıllardır insanlar, yaşamın gerçekten Dünya'da başlayıp başlamadığı sorusunu merak ediyor.
Çevrimiçi bilim platformu arXiv'de yayınlanan bir araştırma, Dünya'da yaşamın başlama olasılığının son derece düşük olduğunu ortaya koyarak, yaşamın dünya dışından kaynaklanmış olabileceği ve mavi gezegene birçok farklı yoldan getirilmiş olabileceği yönündeki tartışmalı hipotezi yeniden gündeme getirdi.
Imperial College London'da teorik biyolog olarak görev yapan Profesör Robert Endres'in yeni araştırması, ilk ilkel hücrenin veya protohücrenin ortaya çıkma olasılığını matematiksel modeller kullanarak analiz etti.
Sonuçlar, Dünya'nın erken ortamındaki moleküllerin kendiliğinden birleşerek hayata dönüşme olasılığının, entropinin etkisi, yani düzenin kaosa doğru doğal eğilimi nedeniyle neredeyse sıfır olduğunu gösteriyor.
Endres, bu süreci bir bulmacayı havaya atıp parçaların otomatik olarak birleşerek tamamlanmış bir resim oluşturmasını beklemeye benzetiyor ki bu neredeyse imkansız.
İmkansızlığın mutlak imkânsızlık anlamına gelmediğini kabul eden Endres, spekülatif ama makul bir hipotez olan panspermia'nın da dikkate alınması gerektiğini ileri sürmektedir.
Bu hipoteze göre yaşam veya yaşamı oluşturan temel bileşenler uzayda ortaya çıkmış ve kuyrukluyıldızlar, meteorlar aracılığıyla Dünya'ya gelmiş olabilir, hatta uzaylı bir medeniyet tarafından kasıtlı olarak ekilmiş olabilir.
Bunu, insanlığın bugün Mars veya Venüs gibi gezegenleri yaşamı sürdürebilecek şekilde dönüştürme olasılığını da ciddi şekilde araştırdığı gerçeğine bağlıyor.
Ancak birçok uzman şüpheciliğini sürdürüyor. SETI Enstitüsü'nden Dr. Simon George, kasıtlı pansperminin bilim kurguda güzel bir fikir olduğunu, ancak gerçeklikle pek ilgisi olmadığını söyledi. Erken Dünya'nın jeolojik ve kimyasal koşullarının yaşamın ortaya çıkması için yeterli olabileceğini vurguladı.
Ağustos 2025'te Science Advances dergisinde yayınlanan bir başka çalışma da bu görüşü destekliyor. Bern Üniversitesi'ndeki (İsviçre) bir bilim insanları ekibi, Dünya'daki yaşamın, Dünya'nın yaşamın gelişmesi için önemli bir faktör olan su da dahil olmak üzere temel elementleri getiren Theia asteroitiyle rastgele bir çarpışma sonucu ortaya çıktığına inanıyor.
Yaşamın kökeninin gizemi
Birçok bilim insanına göre, panspermi teorisinin en büyük sınırlaması, yaşamın nerede başladığı sorusunu yanıtlamaması, sorunu yalnızca evrendeki başka bir gezegene kaydırmasıdır. Aynı zamanda, bu hipotez Dünya dışında yaşam arayışını daha da karmaşık hale getirmektedir.
Eğer bir gün insanlık Mars'ta veya Europa'da mikroorganizmalar keşfederse, bunlar yerli yaşam mı olacak yoksa sadece Dünya yaşamı mı uzaya yayılmış olacak?
Nihai cevap henüz kesin olmasa da, Robert Endres'in araştırması yaşamın kökeninin hâlâ büyük bir gizem olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Panspermi kesin bir cevap olmayabilir, ancak yaşamın yalnızca Dünya'ya özgü olmadığı, evrenden gelen daha geniş etkilerin bir sonucu olabileceği gibi ilginç bir bakış açısı sunuyor.
Kaynak: https://tuoitre.vn/nghien-cuu-gay-soc-su-song-tren-trai-dat-co-the-khong-he-bat-dau-tu-trai-dat-20250927114229503.htm
Yorum (0)