Vietnam halkı, üstsüz dolaşan ve asla suyla yıkanmayan bir kadın kabilesi karşısında şaşkınlığa uğruyor.

Bayan Phi Uyen, kadınların hayatları boyunca asla yıkanmadığı eşsiz bir kabileyi ziyaret ederek paha biçilmez deneyimler yaşadı. Kabilenin sosyal medyada paylaşılan görüntüleri birçok insanı hayrete düşürdü.

(Aslen Ho Chi Minh Şehri'nden olan ve şu anda Avustralya'da yaşayan) Bayan Phi Uyen, beş kıtanın tamamını keşfetmiş ve eşsiz yerler bulmuş bir seyahat tutkunudur. Bir keresinde Namibya çölünü geçmiş, Damaraland'dan Kaokoveld'in merkezine kadar seyahat ederek göçebe bir keçi çobanlığı yapan bir kabile bulmuştur. Namibya'ya gelmesinin nedenlerinden biri de, kadınların göğüsleri açık dolaştığı ve saçlarını kil ile ördüğü Himba kabilesi hakkında bilgi edinme arzusuydu. Bayan Uyen ayrıca, duman banyosu deneyimi yaşamak ve yerel halk gibi giyinmek için başkalarından yardım aldı. "Başlangıçta sadece kabileyi ziyaret etmeyi planlamıştım, onlar gibi giyineceğimi düşünmemiştim. Himba kızları kollarım ve bacaklarıma sığır yağıyla karıştırılmış kil sürmeme yardım ettiler, ancak son anda yüzüme de sürmeye karar verdim. Sonrasında elimi tuttular ve dışarı çıkıp enerjik müzik eşliğinde şarkı söyleyip dans ettik," diye ilginç deneyimini paylaştı.

Người Việt ngạc nhiên với bộ tộc phụ nữ để ngực trần, không bao giờ tắm bằng nước — Uyen, Himba kadını olmanın deneyiminden keyif aldı.

Himba kabilesi hâlâ ilkel bir şekilde yaşıyor ve geleneklerini sürdürüyor. Hem erkekler hem de kadınlar peştamal giyiyor, çeşitli süs kolyeleri takıyor ve saçlarını düzgünce örüp şeklini koruması için bir kat kil ile kaplıyorlar. Himba kadınları banyo yapmak için su yerine ağaç kabuğu yakarak kuru buhar banyosu yapıyorlar. Sert ve su kıtlığı çeken bir bölgede yaşadıkları için banyo yapmak tabu olarak kabul ediliyor. Vücutlarını temizlemek için, kurutulmuş otları ezip tuğlalar üzerinde yakarak tüm vücutlarını kaplayan bir duman oluşturuyorlar. Ziyareti sırasında sadece kadınları ve çocukları gördü çünkü köyün erkekleri hayvan otlatmaya çıkmış ve sadece ara sıra geri dönüyorlardı.

"Herkes buradaki insanların berbat kokacağını düşünüyor ama durum böyle değil. Kendine özgü, keskin bir kokuları var ama güçlü veya rahatsız edici değil. 'Kremlerini' sürdükten sonra üç kez duş almak zorunda kaldım, cildim yanana kadar makyaj temizleme mendilleriyle ovaladım ama yine de temizlenmedi," diye paylaştı Uyen. Kabile hakkında önceden araştırma yapmış olmasına rağmen, Uyen çamurdan yapılmış konik evleri görünce yine de hayrete düştü. Zamanla, modern dünyadan birçok şey kabileye girdi. Avcılığın yanı sıra, insanlar turistleri ağırlamaya başladı ve çocuklar tişört giyiyor. Ancak burası, üzerinde özellikle güçlü bir izlenim bırakan yerlerden biriydi. Uyen her yıl yeni topraklara seyahat ediyor, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde doğayı ve gelenekleri keşfediyor. Namibya'da ana yolların olmadığı, genellikle engebeli ve tehlikeli araziye sahip yürüyüş parkurlarının bulunduğu bölgeler var, bu yüzden arabasının birkaç lastiği patladı. Neyse ki, kiralama dükkanında iki yedek lastik vardı, bu yüzden herkes lastikleri değiştirebildi ve yolculuklarına devam edebildi.