Henan Üniversitesi (Çin) ve Rutgers Üniversitesi'nden (ABD) bilim insanları, yaptıkları sistematik bir incelemede kahve içmenin sadece bir hobi değil, aynı zamanda bir beslenme terapisi olduğunu kanıtladı.
Çok sayıda çalışma, kahvenin diyabet, nörodejeneratif hastalıklar ve kardiyovasküler hastalık riskini azalttığını göstermiştir. Bu inceleme, kahvenin temel biyoaktif bileşenleri ile dört temel sağlık alanı arasındaki ilişkiyi incelemektedir: nöroproteksiyon, metabolik düzenleme, antioksidan aktivite ve anti-inflamatuar etkiler.

Yapılan araştırmalarda kafeinin nöroprotektif rolü ortaya konmuştur.
İLLÜSTRASYON: YAPAY ZEKA
Sonuçlar, kahvenin en güçlü bileşenlerinin altında yatan moleküler ağı ortaya çıkardı ve kahvenin antioksidan, anti-inflamatuar ve nöroprotektif etkilerinin birleşimiyle hastalık riskini azaltabileceğini öne sürdü.
Kahvenin mucizevi "hastalık önleyici" etkisi, kahvenin başlıca biyolojik aktivitelerinden kaynaklanmaktadır:
Kafein
Tıbbi haber sitesi News Medical'ın haberine göre, günde en fazla dört fincan kafein tüketmenin nöroprotektif, obezite karşıtı, iltihap giderici ve diyabet karşıtı olmak üzere pek çok sağlık yararı sağladığı araştırmalarla ortaya konuldu.
Yapılan çalışmalar, kafeinin nöroprotektif rolünü ortaya koymuştur. Kafein, merkezi sinir sistemini uyarıcı bir madde olarak etki ederek bilişsel işlevleri artırabilir ve Parkinson hastalığı riskini azaltabilir.
Polifenol
Klorojenik asit (CGA), kahvede en bol bulunan polifenoldür. Kahvenin antioksidan ve metabolizmayı düzenleyici özelliklerinden sorumlu olup, oksidatif stresi engellemeye ve yemek sonrası kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur.
Tipik bir kahve porsiyonunda yaklaşık 27-121 mg CGA bulunur. CGA'nın kan şekerini düzenleyici, iltihap giderici ve nöroprotektif etkileri vardır.
Diterpen
Kafestol ve kahveol, kahve yağında yüksek konsantrasyonlarda bulunan diterpenlerdir. Filtreyle demlenen kahve, diterpenoidlerin önemli bir kısmını giderirken, makinede demlenen kahve tüm içeriği korur.
Diterpenler "kötü" kolesterol düzeylerinin artmasına ve kalp-damar hastalığı riskinin artmasına neden olsa da kanser önleyici, karaciğer koruyucu ve iltihap giderici özelliklere sahiptir.
Kahve, birbiriyle etkileşime giren birçok kimyasal bileşik içerir. Bu etkileşimler sayesinde kahve, oksidatif stresi, iltihabı, metabolizmayı ve nöroproteksiyonu düzenlemeye yardımcı olur. News Medical'a göre, kanıtlar ölçülü kahve tüketiminin diyabet, Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı ve kardiyovasküler rahatsızlık riskini azalttığını göstermektedir.
Kaynak: https://thanhnien.vn/phat-hien-bi-mat-ky-dieu-dang-sau-tach-ca-phe-sang-cua-ban-185251123162803922.htm






Yorum (0)