1. Büyük Okyanus Yürüyüşü
Büyük Okyanus Yürüyüşü yolculuğu 100 km'den fazla sürüyor (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Apollo Körfezi'nden On İki Havari'ye kadar 100 kilometreden fazla uzanan Büyük Okyanus Yürüyüşü, okyanusun güzelliğini sevenler için Avustralya'nın en popüler yürüyüş rotalarından biridir. Burada deniz ve gökyüzünün sınırları yokmuş gibi görünür; geriye sadece dik uçurumlar, kıvrımlı patikalar ve sessiz bir aşk şarkısı gibi dalgaların sesi kalır.
Bu yolda attığınız her adım, milyonlarca yıllık kara oluşumunun izlerini görebileceğiniz jeolojik zaman yolculuğudur. Gölgeli okaliptüs ormanları, yumuşak beyaz kumlu plajlar, Güney Okyanusu'ndan esen tuzlu rüzgarlar, özgürlük ve yumuşaklık hissi uyandırır.
Yolculuk, gücünüze ve programınıza bağlı olarak birkaç günden bir haftaya kadar sürebilir. Ancak yolculuk ne kadar uzun sürerse sürsün, ziyaretçilerin aklında kalan, doğanın hem vahşi hem de yüreğe nazik davrandığı, karayı ve gökyüzünü kucaklayan masmavi denizin görüntüsüdür.
2. Larapinta Yolu
Kuzey Bölgesi'nin kızıl çölünün gerçeküstü resimler çizdiği yer (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Avustralya anakarasının kalbinde, Kuzey Bölgesi'nin kızıl çöllerinin gerçeküstü tablolar çizdiği Larapinta Yolu, gezgin ruhlar için bir yolculuk gibi görünüyor. Bu, Alice Springs'ten başlayıp Mt. Sonder zirvesinde sona eren, Batı MacDonnell Sıradağları boyunca 230 km'den fazla uzanan Avustralya'nın en uzun ve en zorlu yürüyüş parkurlarından biridir.
Bu yolda, şafak vakti genellikle kadim kayalardan yükselen sessiz bir ateş gibi tüm uzayı kırmızıya boyar. Gece çöktüğünde, yıldızlı gökyüzü sanki canlı bir galakside kaybolmuş gibi parıldar. Burada doğa nazik değil, sert, gösterişli değil, gizem doludur.
Larapinta Yolu, sadece gezmek isteyenler için değil. Doğanın enginliği karşısında kendi önemsizliklerinin üstesinden gelmeye gönüllü olanlar için. Ancak bu cesaretin ödülü, kayaların sessizce hikayeler anlattığı, Aborjinler için kutsal bir yer olan kadim Avustralya'nın ruhuna dokunacağınız anlar olacak.
3. Kara Yolu
Tasmanya Adası, Avustralya'nın ünlü yürüyüş parkurlarından birinin kaynağıdır (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Avustralya'nın güneyinde yer alan Tazmanya adası, ılıman iklimi ve el değmemiş doğasıyla sadece bir cennet değil, aynı zamanda Avustralya'nın en ünlü yürüyüş parkurlarından biri olan Overland Yolu'nun da başlangıç noktasıdır. 65 km'lik bu yolculuk, iki efsanevi noktayı, Cradle Dağı ve St Clair Gölü'nü birbirine bağlayarak 5 ila 7 gün sürer ve ziyaretçileri doğanın her noktasına götürür.
Overland rotasında, yemyeşil yosunlarla kaplı eski çam ormanları, gümüş ipek gibi akan şelaleler ve İskandinav mitolojik sahnelerini anımsatan sisli bozkırlarla karşılaşacaksınız. Her gün yeni bir deneyim: Sabah sakin bir göl kenarında uyanmak, öğlen rüzgarlı bir dağ geçidine tırmanmak ve öğleden sonra dağların ve ormanların mor gün batımına dalmak.
Bu rotayı özel kılan şey, vahşi manzaralar ile temel olanaklar arasındaki mükemmel denge. İyi korunmuş yol kenarı istasyonları, trekking deneyimi az olanlar için bile yolculuğu mümkün kılıyor. Ancak Overland'ı uyanmak istemeyeceğiniz bir rüyaya dönüştüren şey, buradaki mutlak sessizlik ve yavaş yaşam temposudur.
4. Cape to Cape Yolu
Avustralya'nın batı kıyısı boyunca 135 km'den fazla süren Cape to Cape yolculuğu, muhteşem bir destandır (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Cape Leeuwin'den Cape Naturaliste'e uzanan, Avustralya'nın batı kıyısı boyunca uzanan 135 km'lik Cape'ten Cape'e yolculuk, kara ve deniz arasında güzel bir aşk hikayesi. Gürültü ve karmaşadan uzak, kalabalıktan uzak, Avustralya'nın en rahatlatıcı ve samimi yürüyüş rotalarından biri.
Bu rotada, engebeli uçurumlardan, ilkbaharda rengarenk kır çiçeği tarlalarından, mis kokulu melaleuca ormanlarından ve uçsuz bucaksız beyaz kumlu plajlardan geçeceksiniz. Özellikle balina göç mevsiminde, ziyaretçiler masmavi okyanusta dev yaratıkların muhteşem akrobasi hareketlerine de tanıklık edebilirler.
Cape to Cape, bir fatih olmanızı değil, sadece nasıl hissedeceğini bilen biri olmanızı gerektirir. Yolculuk çok zorlu olmasa da, yavaşlamanızı, düzenli nefes almanızı ve kalbinizin deniz meltemi kadar hafif hissetmenizi sağlayacak kadar uzun. Sevgilinizle veya tek başınıza gitmek için ideal bir yer burası; sohbet etmek, dinlemek, toprağı ve gökyüzünü daha çok sevmek için.
5. Mavi Dağlar Milli Parkı
Mavi Dağlar, kendinizi muhteşem doğaya kaptırmanız için mükemmel bir destinasyondur (Fotoğraf kaynağı: Derleme)
Sidney'e çok uzak olmayan Mavi Dağlar, zamanı kısıtlı olsa da görkemli doğanın tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir destinasyondur. Yoğun ormanlar, şelaleler ve dik uçurumlar arasında kıvrılan sayısız patikasıyla burası, Avustralya'nın en erişilebilir ve çeşitli yürüyüş rotalarından biridir.
Buradaki en unutulmaz yolculuklardan biri, Üç Kız Kardeş'i (İkonik Mavi Dağlar) görmek için Echo Point'e yapılan yürüyüştür. Yol, taze kokuların rüzgarda uçuştuğu okaliptüs ormanlarından ve kuş cıvıltılarının bir peri masalından fırlamış gibi yankılandığı sisli vadilerden geçer.
Gücünüze bağlı olarak birkaç saatlik kısa yolculuklar veya tüm gün süren yolculuklar seçebilirsiniz. İster uzun ister kısa olsun, Mavi Dağlar'da attığınız her adım, canlı bir suluboya resminin içinde gezinmek gibidir. Burada alan o kadar geniştir ki, rüzgarın fısıltısını duyabilir ve doğanın her nefesini hissedebilirsiniz.
Doğada yürümek, bir toprağın güzelliğine dokunmanın en özgün ve derin yollarından biridir. Avustralya'daki yürüyüş parkurları sadece fiziksel yolculuklar değil, aynı zamanda içsel yolculuklardır; endişelerinizi geride bırakıp toprağın nefesini dinleyip kendinizi yeniden hissedebileceğiniz bir yer. İster bir maceraperest, ister sessizliğin tutkunu, ister daha derin bir şeyler arayan biri olun, Avustralya'da size uygun bir parkur mutlaka vardır. Ayakkabılarınızı giyin, sırt çantanızı hazırlayın ve her adımın bir şarkı, her kalp atışının bir özgürlük melodisi olduğu, keyifli ve yavaş bir yolculuğa başlayın.
Kaynak : https://www.vietravel.com/vn/am-thuc-kham-pha/cung-duong-di-bo-o-uc-v17340.aspx






Yorum (0)