
Birçok alışkanlık kalbe zararlıdır - İllüstrasyon: Economictimes
Peki bu hastalığın "suçluları" kimler? Ulusal Beslenme Enstitüsü Yetişkinler İçin Muayene ve Beslenme Danışmanlığı Bölümü Başkanı Dr. Tran Chau Quyen'e göre, birçok kişinin muzdarip olduğu kardiyovasküler hastalıkların oluşumu ve gelişimiyle sıklıkla ilişkili olan 10 yaygın alışkanlık bulunuyor.
1. Fiziksel aktivite eksikliği
Fiziksel aktivite eksikliği, kardiyovasküler hastalıkların önde gelen nedenlerinden biridir. Vücut düzenli olarak aktif değilse, dolaşım sistemi bozulur, aşırı yağ birikimi olur, yüksek tansiyon, dislipidemi ve tip 2 diyabet ortaya çıkar.
Bunların hepsi kalp hastalığı için risk faktörleridir. Günde sadece 30 dakika tempolu yürüyüş bile kalp sağlığınızı önemli ölçüde iyileştirebilir.
2. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı
Aşırı alkol tüketimi sadece karaciğeri etkilemekle kalmaz, aynı zamanda yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, aritmi ve felç riskini de artırır. Alkol, kan trigliserit seviyelerini yükseltir ve kalbin kasılma yeteneğini etkiler. En iyisi tamamen alkolden uzak durmaktır.
3. Yetersiz uyku, düşük uyku kalitesi
Uyku, kardiyovasküler sistem de dahil olmak üzere vücudun aktivitelerini geri kazanma ve düzenlemede önemli bir rol oynar. Geceleri 6 saatten az uyumak veya uykunun kesintiye uğraması, yüksek tansiyon, kalp krizi ve diğer kardiyovasküler hastalık ve hastalık riskini artırabilir.
Ayrıca, uyku apnesi (aşırı kilolu ve obez kişilerde yaygındır) kardiyovasküler hastalıklarla da yakından ilişkilidir. Özellikle uyku apnesi, tespit edilmesi ve zamanında acil bakım sağlanması zor olan ani ölüme yol açabilir.
4. Sağlıksız beslenme
Doymuş yağ oranı yüksek, tuz oranı yüksek, rafine şeker oranı yüksek (içecekler, tatlılar, kekler) ve lif oranı düşük bir beslenme düzeni; ateroskleroz, yüksek kan kolesterolü ve obezite gibi sorunların başlıca nedenidir.

Televizyon izlerken yemek yemek aşırı kiloya ve obeziteye yol açabilir - İllüstrasyon fotoğrafı
Bu nedenle, nişasta (pirinç, esmer pirinç, patates, mısır), protein (yeterince balık, karides, yumurta, et ve fasulye), yeşil sebzeler ve meyveler olmak üzere dört temel besin grubunu içeren "ev yapımı" yemeklerimizi en iyi şekilde optimize etmeliyiz; yağ, yağlı balıklardan, fıstık, macadamia fıstığı gibi yağlı tohumlardan, bitkisel yağlardan gelmeli ve pişirme sırasında yanmasını önlemeliyiz.
5. Kapalı, izole yaşam tarzı
Birçok çalışma, yalnızlık ve sosyal izolasyonun kalp hastalığı riskini artırabileceğini göstermiştir. Duygusal destek eksikliği ve uzun süreli izolasyon stres seviyelerini artırabilir, uyku düzenini bozabilir ve hormonları etkileyebilir; bunların hepsi kalp sağlığına zararlıdır.
Sosyal bağların sürdürülmesi ve toplumsal faaliyetlere katılım, kardiyovasküler ve ruhsal sağlığın iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır.
6. Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar
Enfeksiyon geçirdiğinizde, kardiyovasküler sistem vücuda oksijen sağlamak için daha fazla çalışmak zorunda kalır ve bu da kalbin yükünü artırır.
Özellikle yaşlılarda veya altta yatan hastalığı olanlarda viral ve bakteriyel enfeksiyonlar miyokardit, miyokard enfarktüsü veya kardiyovasküler hastalığın kötüleşmesine yol açabilir. Bu nedenle, bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, hastalığın vücut üzerindeki zararlı etkilerini en aza indirmek için önceden aşı yaptırmalıdır.
7. Sigara içmek
Aktif veya pasif sigara içiciliği, aterosklerozun artması, yüksek tansiyon ve kalp krizi riski açısından risk faktörüdür.
Sigara dumanındaki nikotin ve diğer toksinler kan damarı duvarlarına zarar verir, kan pıhtısı oluşumunu teşvik eder ve kandaki oksijen miktarını azaltır. Bu nedenle, kendinizin, ailenizin ve toplumun sağlığı için sigarayı bırakın.
8. Uzun süreli stres
Uzun süreli psikolojik stres, vücudun kortizol hormonu üretmesini tetikler, bu da kan basıncını ve kan şekerini yükselterek damar duvarlarını olumsuz etkiler. Ayrıca stres, kontrolsüz beslenme, alkol tüketimi, sigara kullanımı gibi sağlıksız davranışlarla sıklıkla ilişkilendirilir ve bu da kalp-damar hastalığı riskini artırır.
Bu nedenle, başkalarıyla konuşmak, sosyalleşmek, spor yapmak, meditasyon yapmak gibi size uygun yöntemlerle stresi azaltmak için inisiyatif alın. Eğer bu önlemler işe yaramazsa, uygun tedavi için bir psikoloğa başvurmalısınız.
9. Aşırı kilolu veya obez olduğunuzda kilo kaybını geciktirin
Aşırı kilo ve obezite kalbin yükünü artırıyor, kronik inflamasyonu teşvik ediyor ve hiperglisemi, dislipidemi gibi metabolik bozukluklara yol açıyor.
Bilimsel araştırmalar, vücut ağırlığınızın %5-10'unu kaybetmenin kan basıncınızı, kan şekerinizi ve kan lipitlerinizi önemli ölçüde iyileştirebileceğini ve bunun da kalbinizi korumanıza yardımcı olduğunu gösteriyor.

Obezite kardiyovasküler hastalık riskini artırır - İllüstrasyon fotoğrafı
Ancak birçok insan hâlâ erteleme yapıyor veya kilo vermek için belirli bir planı yok. Ertelemeyle geçen her gün, kardiyovasküler sistem üzerinde baskı yaratan bir gün anlamına gelir ve her an kazalar yaşanabilir.
10. Tedavi edilmemiş diş hastalığı
Diş çürükleri, diş eti iltihabı ve periodontal hastalıklar sadece ağız sağlığını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda aterosklerozun da tetikleyicisi olan sistemik kronik inflamasyonla da ilişkilidir.
Ağızdaki bakteriler kan dolaşımına girerek endokardite neden olabilir veya kan damarlarının iç yüzeyine zarar verebilir. Bu nedenle, uygun ağız hijyeni ve düzenli diş kontrolleri çok önemlidir.
Kötü alışkanlıkları değiştirmek sadece kalp damar hastalıklarını önlemeye yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda genel yaşam kalitesini de artırıyor.
Kaynak: https://tuoitre.vn/10-thoi-quen-xau-gay-hai-suc-khoe-tim-mach-nguoi-viet-20251027132137809.htm






Yorum (0)