Tatlıya düşkün olan kişilerin felç, tip 2 diyabet, enfeksiyon ve hatta depresyon gibi sağlık sorunlarına yakalanma olasılığı, daha sağlıklı besinler tüketenlere göre çok daha yüksektir.
Ekim 2024'te Translational Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmada tıp uzmanları, tatlı düşkünü kişilerin kan şekeri ve yağ (lipit) seviyelerinin daha yüksek olduğunu, bunun da metabolik ve metabolik hastalıklara yol açabileceğini buldu.
Öte yandan Healthline'a göre, makul bir diyetle iyi beslenme alışkanlıklarına sahip olan kişilerde kalp hastalığı ve felç riskinin azaldığına dair işaretler görülüyor.

Tatlılar lezzetli ve göz alıcıdır ancak vücutta şeker ve yağın artmasına neden olabilir.
Şeker ve nişasta başlıca "suçlulardır"
Araştırmacılar, İngiltere Biyobankasından alınan kan örneklerini inceleyerek, bunları beslenme tercihlerine göre üç ayrı gruba ayırdı.
Grup 1: Sağlığına dikkat edenler (taze sebze ve meyve yemeyi sevenler).
Grup 2: Her türlü yemeği sever.
Grup 3: Tatlı zevk (tatlı yiyecek ve içecekleri severler).
Çalışma, 3. gruptaki kişilerin daha fazla C-reaktif proteine sahip olduğunu ve bunun da iltihaplı durumlara yatkınlık belirtisi olduğunu ortaya koydu. Ekip ayrıca, tatlıların diğer iki gruba kıyasla daha yüksek depresyon, diyabet ve kardiyovasküler hastalık riskiyle ilişkili olduğunu buldu.
Öte yandan, 1. grupta kalp yetmezliği, kronik böbrek hastalığı ve felç riski önemli ölçüde azalırken, 2. grupta sadece orta düzeyde sağlık riskleri görüldü.
Şeker tükettiğinizde kan şekeri seviyeniz yükselir ve bu da insülin seviyenizi yükseltir. Healthline'a göre, çok fazla glikoz (şeker) içeren gıdaların uzun süreli tüketimi, tip 2 diyabet gibi metabolik hastalıkların ana nedeni olan insülin direncine yol açabilir.
Ayrıca çok fazla şeker ve karbonhidrat (nişasta) tüketmek de iltihaplanmaya neden olabilir, kalp fonksiyonlarını etkileyebilir, felç riskini artırabilir ve hatta depresyon ve anksiyete bozuklukları gibi ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir.

Karışık tam tahıllı yulaf, lif bakımından zengindir ve şekerden uzak duran kişiler için kahvaltı menüsü olarak idealdir.
Şeker tüketimini etkili bir şekilde nasıl azaltabilirsiniz?
Dr. Ramit Singh Sambyal (Hindistan), şeker tüketimini azaltmanın çok zor bir iş olmadığını, ancak zaman içinde yapılacak küçük değişikliklerin büyük fark yaratabileceğini söylüyor.
Şekeri azaltmanın ilk adımı, piyasadaki potansiyel şekerli gıdaların farkında olmaktır.
Dr. Sambyal, özellikle soslar, salata sosları ve hatta aromalı yoğurtlar gibi ürünlerin besin etiketlerini dikkatlice incelemenizi öneriyor.
Şeker alımınızı azaltmanın bir diğer yolu da, şekerleme veya yapay tatlandırıcı içeren atıştırmalıklar yerine, atıştırmalık olarak elma ve orman meyveleri gibi meyveler yemeyi alışkanlık haline getirmektir. Meyveler, kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olan doğal tatlılık ve lif sağlar. Ancak, ani bir değişiklik yapmanın ters etki yaratması muhtemel olduğundan, bu zamanla kademeli olarak yapılabilir ve alışkanlık haline getirilebilir.
Ayrıca, kahvede daha az şeker kullanmak, normal şekerli gevrekler yerine tam tahıllar veya tam tahıllı gevrekleri tercih etmek gibi küçük günlük alışkanlıkları da ayarlamanız gerekir. Bu, sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme düzenini yönetmeyi ve sürdürmeyi kolaylaştırır.
Son olarak Dr. Sambyal, insanların düzenli olarak tercih ettikleri şekerli içecekleri gözden geçirmelerini öneriyor. Suya veya bitki çayına geçmek de vücut üzerinde büyük bir fark yaratabilir.
Dr. Sambyal, "Şekerden vazgeçmek yorgunluk, baş ağrısı veya konsantrasyon güçlüğü gibi bazı geçici semptomlara yol açabilse de, birkaç hafta içinde kendinizi daha iyi hissedeceğinizden emin olabilirsiniz" diyor.
[reklam_2]
Kaynak: https://thanhnien.vn/an-nhieu-do-ngot-nguy-co-mac-tieu-duong-chuyen-gia-chi-cach-giam-duong-hieu-qua-185241025122509344.htm






Yorum (0)