
Mineral emilimi depresyon riskini azaltıyor - Fotoğraf: FREEPIK
News Medical'a göre araştırmacılar mineral alımı ile depresyon sıklığı arasındaki ilişkiyi inceledi.
Daha yüksek potasyum ve sodyum alımına sahip Koreli yetişkinlerin depresyon yaşama olasılığının daha düşük olduğu bulundu. Bu bulgu, daha yüksek potasyum ve çinko alımına sahip Amerikalı yetişkinlerin bulgularına benziyordu.
Depresyonun küresel çapta önemli bir sağlık sorunu haline geleceği öngörülüyor. Güney Kore'de yetişkinlerin yaklaşık %5'i depresif bozukluk yaşadığını bildirirken, Amerika Birleşik Devletleri'nde 17 milyondan fazla yetişkin her yıl en az bir majör depresif atak yaşıyor.
Bu rahatsızlığa sahip birçok kişi, çoğunlukla damgalanma ve yardım alma isteksizliği nedeniyle tedavi edilememektedir ve yüksek nüksetme oranları, yönetimi zorlaştırmaktadır. Beslenme, giderek artan bir şekilde ruh sağlığıyla ilişkilendirilmekte olup, magnezyum, çinko ve selenyum gibi mineral eksiklikleri bilişsel gerileme ve psikiyatrik rahatsızlıklarla ilişkilendirilmektedir.
Ancak, beslenmede bol miktarda bulunmalarına rağmen, sodyum ve potasyumun depresyondaki rolüne pek dikkat edilmemiştir. Sodyum öncelikle sofra tuzu olarak tüketilirken, potasyum çeşitli gıdalarda bulunur.
Analizde araştırmacılar, her iki ülkedeki sağlık ve beslenme anketlerinden elde edilen verileri kullandılar. Depresyon taramasını tamamlayan 19 yaş ve üzeri Koreli yetişkinler ve 18 yaş ve üzeri Amerikalı yetişkinler çalışmaya dahil edildi; hamile kadınlar, depresyon tedavisi görenler veya birincil verileri eksik olanlar hariç tutuldu.
Sonuçlar, her iki ülkede de depresyon yaşayan kişilerin kadın olma olasılığının daha yüksek olduğunu, gelir ve eğitim düzeylerinin daha düşük olduğunu, yalnız yaşadıklarını, depresyon tarama puanlarının daha yüksek olduğunu, sigara içme oranlarının daha yüksek olduğunu, diyabet ve diğer hastalıklara yakalanma oranlarının daha yüksek olduğunu gösterdi.
Potasyum, her iki ülkede de depresyon riskinin daha düşük olmasıyla ilişkili bulunan tek mineraldi ve bu da onun ruh sağlığı üzerindeki potansiyelini ortaya koydu. Magnezyum ve kalsiyumun her iki popülasyonda da depresyonla anlamlı bir ilişkisi olmadığı dikkat çekicidir.
Çalışmanın sınırlamaları arasında, sonuçların önyargılı olmasına yol açabilecek, kişinin kendi beyanına dayalı bir depresyon ölçümünün kullanılması yer almaktadır. Ancak bulgular, diyetle alınan minerallerin ruh sağlığı stratejilerinde faydalı olabileceğini ve mineralleri depresyon riskiyle ilişkilendiren mekanizmaların açıklığa kavuşturulması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.
Kaynak: https://tuoitre.vn/che-do-an-ra-sao-giup-giam-nguy-co-tram-cam-20250824223858974.htm






Yorum (0)