Bu, Mastercard Ekonomi Enstitüsü (MEI) tarafından yayınlanan "2026 Ekonomik Görünüm Yıllık Raporu"nda vurgulanan önemli bir noktadır.
Buna göre, turizm 2025 yılında da Asya- Pasifik bölgesinin en sürdürülebilir ekonomik itici güçlerinden biri olmaya devam edecektir.

Raporda açıkça belirtildiği üzere, 2025 yılının ilk yarısında Singapur'un yurtdışı turizm harcamaları 2019 yılının aynı dönemine göre 2,7 milyar dolar daha yüksek olmuştur; bu arada Endonezya ve Filipinler, yurtdışı turizm harcamalarındaki artış oranlarında sırasıyla %40 ve %28 ile bölgede liderliği ele geçirmiştir.
Japonya ve bazı ASEAN ülkelerine yönelik uluslararası turizm istikrarlı bir duruma geri dönerken, tüketicilerin somut mallardan ziyade deneyimlere öncelik vermesiyle bölgesel turizm genişlemeye devam ediyor.
Boş zaman ve deneyim harcamalarındaki güçlü büyüme, Asya- Pasifik'te hizmet sektörünün sürdürülebilirliğini gösteriyor ve bölgenin ekonomik görünümündeki lider rolünü yeniden teyit ediyor.

Rapor, turizmin önemini vurgulamanın yanı sıra, 2026 için temel ekonomik itici güçleri de açıkça belirlemelidir. Bunlar arasında, 2025'teki tarife düzenlemelerinin ardından küresel ticaretin yeniden yapılandırılması ve Çin anakarasının yeni pazarlara ihracatını çeşitlendirmesi yer almaktadır; zira Çin'den ABD'ye e-ticaret satışlarının payı 2024'te %28'den Ağustos 2025 itibarıyla %24'e düşmektedir. Asya-Pasifik bölgesi için bu değişim hem riskler hem de fırsatlar sunmaktadır: Çin anakarasından büyük miktarlarda ucuz mal ithal eden pazarlar, ithal mallarda deflasyonist eğilimler yaşarken, Japonya ve Güney Asya'nın bazı bölgelerindeki ihracatçılar ABD tarifeleri ve zayıflayan dış talep nedeniyle baskı altındadır. Bu düzenlemelere rağmen, Asya-Pasifik'in küresel tedarik zincirindeki merkezi konumu bozulmadan kalmaktadır. İşletmeler tedarik zincirlerini ve yatırım akışlarını yeniden yapılandırırken, Hindistan, ASEAN ve Çin anakarası giderek daha büyük roller oynamaktadır.
Ayrıca, MEI'nin analizi, yapay zekanın uygulanmasının, hedefli mali destekle birlikte, 2026'da büyümenin temel itici güçleri olacağını gösteriyor. MEI'nin Yapay Zeka Harcama Endeksi'ne göre, Güney Kore, Japonya, Hindistan ve Hong Kong Özel İdari Bölgesi, hem iş hem de tüketici sektörlerinde yapay zeka araçlarının benimsenmesinde güçlü bir büyüme gösteriyor. Eş zamanlı olarak, yapay zeka merkezlerinin, veri merkezlerinin, akıllı şehirlerin geliştirilmesi ve yarı iletkenlere yapılan yatırımlar gibi seçici endüstriyel ve altyapı politikaları, dijitalleşmenin bir sonraki aşaması için zemin hazırlıyor. Genel olarak, bu değişimler, Asya-Pasifik bölgesinin yapay zeka tarafından yönlendirilen küresel verimlilik dönüşümünden güçlü bir şekilde yararlanmasına yardımcı oluyor.

Mastercard Ekonomi Enstitüsü (MEI) temsilcilerine göre, küresel ekonominin tarifelerdeki değişikliklere, yapay zekaya yapılan yatırım dalgasına ve değişen tüketici eğilimlerine uyum sağlamasıyla Asya-Pasifik bölgesindeki büyüme genel olarak istikrarlı kalmaya devam ediyor. MEI, küresel olarak reel GSYİH büyümesinin 2025'teki tahmini %3,2'ye kıyasla 2026'da %3,1'e hafifçe yavaşlayacağını öngörüyor.
MEI, 2026 küresel ekonomik görünümünün iki paralel faktör kümesi tarafından şekillendirildiğine inanmaktadır: riskler ve fırsatlar. Mali teşvik paketleri ve hızlı teknolojik gelişmeler, özellikle yapay zekanın iş operasyonlarına entegrasyonu, güçlü büyüme itici güçleri sağlaması beklenmektedir. Bununla birlikte, bu itici güçlerden elde edilen faydalar bölgeler arasında eşit olmayacaktır. Aynı zamanda, uzun süreli jeopolitik gerilimler ve devam eden tedarik zinciri yeniden yapılandırması, ticaret ve üretim için belirsizliği artırarak aksamalara yol açmaya devam etmektedir. Teknolojik faydaların eşit olmayan dağılımı, bazı pazarlarda politika ve büyüme zorlukları da yaratabilir.

Bazı olumsuz faktörlere rağmen, MEI, Asya-Pasifik bölgesinde GSYİH büyümesinin 2026'da istikrarlı kalacağını öngörüyor. Enflasyonun düşmesi, destekleyici para politikası ve bazı pazarlarda reel gelirlerin artması, hane halkı yaşam koşullarını iyileştiriyor ve genel bölgesel istikrarı güçlendiriyor. Tüketiciler, seyahat ve yüz yüze deneyimler gibi anlamlı anlara öncelik verirken, temel ihtiyaçlar için fiyat duyarlılığını koruyarak teknoloji ve değere yönelmeye devam edecekler. Turizm, hem yurt dışı hem de yurt içi turizmde güçlü bir büyüme göstererek önemli bir ekonomik itici güç olmaya devam ediyor.
Kaynak: https://baotintuc.vn/van-de-quan-tam/du-lich-tiep-tuc-la-dong-luc-kinh-te-ben-vung-nhat-cua-khu-vuc-20251212095301410.htm






Yorum (0)