Öğrencilere saygı, çağdaş eğitimde önemli bir faktördür; öğretmenlerle öğrenciler arasında iyi ilişkiler kurulmasına yardımcı olur ve böylece öğretim etkinliğini artırır.
En Önemli İlke: Öğrencilere Saygı Gösterin
Bac Ninh'deki bir lisede matematik öğretmeni olan Pham Xuan Anh şunları söyledi: "Yaklaşık 30 yıllık öğretmenlik hayatımda, öğrencilere saygı duymayı her zaman en önemli ilke olarak gördüm. Her öğrenci kendi düşünceleri ve fikirleri olan bir bireydir. Onlara dayatmada bulunmak yerine, onlara eşlik etmeyi ve kendi potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olmayı tercih ediyorum."
Öğretmenler genellikle ders verirken veya öğrencilerle etkileşim kurarken "öğretmek" kelimesini kullanmaktan kaçınır ve bunun yerine "tartışmak" veya "münazara etmek" kelimelerini kullanırlar. Öğretmen Xuan Anh, öğrencilerin fikirleri mantıklı olmasa bile özgürce tartışmalarına izin vermenin yaratıcı düşünmeyi teşvik edeceğini vurguluyor.
Bay Xuan Anh'ın öğretim yöntemindeki dikkat çekici bir nokta, öğrencilerine "çocuk" dememesi, her zaman "kardeş" kelimesini kullanmasıdır. Ona göre, bu hitap şekli öğretmen ve öğrenci arasında uygun sınırın korunmasına yardımcı olurken, öğrencileri çekinmeden fikir ve görüşlerini güvenle ifade etmeye teşvik eder. Öğretmenlerin aktardığı bilginin mutlak gerçek olmadığına, öğretmenlerin öğrencileri soru sormaya, tartışmaya ve böylece yeni bilgi üretmeye teşvik etmesi gerektiğine inanır.
Saygı mutlu bir okula katkıda bulunur
Birçok okul, yalnızca kişisel bir görüş değil, aynı zamanda "öğrencilere saygı" unsurunu öğretmenler ve okul personeli için de davranış kurallarına dahil etmiştir. Dong Son İlkokulu (Ninh Binh), öğretmenlerin öğrencilerin görüşlerini dinlemelerini, onurlarına hakaret etmemelerini veya ayrımcılık yapmamalarını şart koşmaktadır. Benzer şekilde, Thach Thang İlkokulu ( Ha Tinh ), öğretmenlerin hoşgörülü davranmalarını, farklılıklara saygı göstermelerini ve öğrencileri aktif katılıma teşvik etmelerini şart koşmaktadır.
Lang Son İlkokulu (Ha Hoa, Phu Tho) kültürel davranış kurallarında, okulda görev yapan öğretmenlerin, yöneticilerin, personelin ve çalışanların her zaman öğrencilerin kişiliğine saygı duymaları, öğrenci ihlallerini ele alırken nazik ama kararlı ve titiz olmaları gerektiği belirtilmektedir.
Okulun davranış kurallarında, "Her zaman sevgi ve sorumluluğu ön planda tutun, psikolojik gelişimin özelliklerini kavrayarak nasıl paylaşacağınızı, öğrencileri nasıl dinleyeceğinizi, onlara nasıl saygı göstereceğinizi ve adil davranacağınızı bilin. Dostça ve nazik davranın, öğrencilerin ailevi durumlarını anlayın, özel durumları olan öğrencilere özen gösterin ve yardımcı olun" ifadesi açıkça yer almaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan Okullarda Kültürel Davranış Kuralları'nda da öğretmenlerin öğrencileri dinleme, anlama ve onlara adil davranma rolü vurgulanıyor.
Öğretmenler öğrencilerine saygı duyduğunda, öğrenciler kendilerini daha güvende hisseder, potansiyelleri ortaya çıkar ve dersler daha etkili olur.
Eğitim uzmanları, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki birçok gerginliğin otoriter ve baskıcı bir eğitim tarzından kaynaklandığını söylüyor. Bu durum sadece öğrencilerin motivasyonunu düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda öğretmenler ve öğrenciler arasında bir uçurum da yaratıyor. Öğretmenlerin "her şeyi doğru söyleyebileceği" düşüncesinden vazgeçip, bunun yerine öğrencilere eşlik etmeleri, onları dinlemeleri ve onlara olumlu ilham vermeleri gerekiyor.
Öğrencilere saygı duymak sadece bir davranış ilkesi değil, aynı zamanda etkili ve mutlu bir eğitim ortamı oluşturmanın da anahtarıdır. Öğretmenler, liderler olarak öğrencilere eşlik etmeli, yaratıcılığı teşvik etmeli ve potansiyellerini en doğal şekilde geliştirmelidir.
[reklam_2]
Source: https://vietnamnet.vn/giao-vien-ung-xu-voi-hoc-sinh-mot-cach-ton-trong-de-giao-duc-hieu-qua-2348299.html
Yorum (0)