Kısa özet:
ABD, 48 milyar dolarlık ticaret açığı nedeniyle İsviçre'den yapılan ithalata %39 oranında gümrük vergisi uyguladı.
İşlenmiş altın, doğrudan vergilendirilmemesine rağmen vergi hesaplama verilerine dahil edilmektedir.
İsviçre, altının değerinin öncelikle yerli üretimden değil, ham maddelerinden kaynaklandığını savunuyor.
İsviçre, AB, İngiltere veya Japonya gibi ülkelerle henüz bir ticaret anlaşmasına varamadı.
Saat ve kozmetik gibi altın dışı ihracat sektörleri önemli kayıplar yaşadı.
İsviçre hükümeti ılımlı politikalarını sürdürüyor, ancak iç ekonomik baskılar artıyor.
İsviçre neden yüksek vergi oranlarına sahip?
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsviçre'den ithal edilen mallara gelişmiş ülkeler arasında en yüksek oran olan %39'luk bir gümrük vergisi getirmesi şu soruları gündeme getiriyor: Altın rafineri sektörü bu yeni ticaret savaşının altında yatan neden olabilir mi?
Trump yönetimine göre bunun nedeni, 48 milyar dolara ulaşan İsviçre ile olan büyük ticaret açığı ve ülkenin bu açığı kapatmak için somut adımlar atmamasıdır. ABD'nin tüm AB'ye uyguladığı %15'lik gümrük vergisine kıyasla, özellikle İsviçre'ye uygulanan %39'luk gümrük vergisi, ekonomi camiasını şok etmiştir.
İsviçre geleneksel olarak Çin gibi "ucuz üretim tesisi" veya büyük bir ihracatçı ülke değildir. Bununla birlikte, altın rafineri endüstrisindeki muazzam rolü, ticaret rakamlarını istemeden de olsa çarpıtmıştır.
Şu anda altın, gümüş ve ilaçlar gibi ürünler vergiden muaftır. Ancak altın işlemlerinin muazzam değeri, İsviçre'nin ABD'ye yaptığı ihracatın alışılmadık derecede şişirilmiş görünmesine neden olmuştur. Sadece bu yılın ilk çeyreğinde İsviçre, ABD'ye 36 milyar dolardan fazla değerde altın ihraç etmiştir.
Aslında İsviçre, Londra ve New York'taki aracı bankalar da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerden yılda yaklaşık 2.000 ton altın ithal ediyor ve daha sonra bunu yeniden ihraç ediyor. Değerin büyük kısmı ham maddede yatıyor, işleme aşamasında ise yılda sadece birkaç yüz milyon ABD doları kar elde ediliyor.
İsviçre Merkez Bankası ve birçok uzman, altın sektörünün esas olarak rafineriyle ilgilendiği, üretimle ilgilenmediği gerekçesiyle altının dış ticaret dengesine dahil edilmemesi gerektiğini savunuyor.
İsviçre'nin altından yarattığı gerçek değer, büyük ölçekli üretim operasyonlarını yansıtmaktan ziyade, külçe altın, yatırım parası veya saat parçalarının üretiminde alınan küçük işlem ücretlerinde yatmaktadır.
Ancak İsviçre'den gelen tepkilere rağmen, ABD hükümeti hesaplama yönteminde herhangi bir değişiklik yapma belirtisi göstermedi.
Sonuçlarına kim katlanıyor?
Aslında, ihracatta büyük rol oynayan saat, kozmetik, çikolata ve hassas ekipman gibi sektörler, yeni gümrük vergilerinden doğrudan etkilenenler arasında yer alıyor. Geçtiğimiz yıl, İsviçre ihracatının yaklaşık %18'i Amerika Birleşik Devletleri'ne yapıldı.

Şu anda bu mallar, AB veya İngiltere'den gelen mallara kıyasla daha az rekabetçi olacak, çünkü iki taraf ABD ile %10'luk bir gümrük vergisi konusunda anlaşmaya vardı.
İsviçre'den gelen tepkiler
İsviçre Cumhurbaşkanı Karin Keller-Sutter, müzakere umuduyla Washington'a gitti ancak Başkan Trump ile görüşmeyi başaramadı. Bunun yerine, ticaret konularında hiçbir yetkisi olmayan Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile çalıştı ve eli boş döndü.
Başarısızlıkla sonuçlanan müzakerelerin ardından İsviçre Federal Konseyi acil bir toplantı düzenledi ancak gümrük vergileriyle misilleme yapmayacağını açıkladı. Hükümet, ihracat işletmelerini desteklemeye ve müzakere çabalarını sürdürmeye odaklanacak.
Ancak iç baskı artıyor. Yeşiller Partisi lideri Lisa Mazzone, ABD yaptırımlarına misilleme olarak ihraç edilen değerli metallere %5 oranında gümrük vergisi uygulanmasını önerdi.
Altın henüz gümrük vergilerine tabi olmasa da, bu yeni ticaret gerilimleri onu güvenli liman arayan yatırımcılar için daha da cazip hale getiriyor.
Ancak jeopolitik dalgalanmalar nedeniyle altın sevkiyatlarının nakliyesi, sigortalanması ve finansmanı maliyetleri artacaktır. Bu riskler, rafineri sektörünün zaten düşük olan kar marjlarını daha da aşındırabilir.
İsviçre daha uzlaşmacı bir yaklaşım sergileyip altın endüstrisinin benzersiz doğasını vurgularken, ABD ise kararlı duruşunu korudu. Bu çatışma sadece verilerle ilgili değil; aynı zamanda karmaşık jeopolitik bir ortamda ABD-İsviçre ticaret ilişkilerinin de bir sınavı niteliğinde.
Kaynak: https://baonghean.vn/my-ap-thue-39-voi-hang-nhap-tu-thuy-si-vi-tham-hut-thuong-mai-48-ty-usd-gia-vang-co-huong-loi-10304049.html






Yorum (0)