Bazı bilim insanları, çok fazla fitoöstrojen tüketmenin vücudun hormonal dengesini bozabileceğinden endişe duyuyor. En çok incelenen fitoöstrojen soya izoflavonlarıdır.
| Çoğu kanıt, soya fasulyesinde bulunan izoflavonların erkek doğurganlığını olumsuz etkilemediğini göstermektedir. (İllüstrasyon: Shutterstock) |
Erkek sağlığı söz konusu olduğunda, bilim insanları en çok fitoöstrojenlere aşırı maruz kalmanın doğurganlığı azaltabileceğinden endişe duyuyor. Peki, çok fazla soya ürünü tüketen erkeklerin doğurganlığı gerçekten azalıyor mu?
Aslında fitoöstrojenler endokrin bozucular olarak sınıflandırılır. Bunlar, yeterince yüksek dozlarda tüketildiğinde vücudun hormonal sistemine müdahale edebilen kimyasallardır.
Ancak Healthline'a göre fitoöstrojenlerin insanlarda zararlı etkileri olduğuna dair çok fazla kanıt bulunmuyor.
Özellikle çitalar üzerinde yapılan bir çalışma, yüksek fitoöstrojen tüketiminin erkek doğurganlığını azalttığını ortaya koymuştur. Ancak bilim insanları, fitoöstrojenlerin çitalar gibi etoburlarda, insanlar gibi hepçillerden farklı etkilere sahip olabileceğine dikkat çekmiştir.
Aslında yüksek fitoöstrojen alımının insanlarda doğurganlık sorunlarıyla bağlantılı olduğuna dair güçlü bir kanıt yoktur.
Üzerinde en çok çalışılan fitoöstrojen soya izoflavonlarıdır. Bazı çalışmalar, izoflavonların hipotiroidizm olarak bilinen tiroid fonksiyonu zayıf kişilerde tiroid fonksiyonunu baskılayabileceğini göstermiştir. Ancak, sağlıklı kişilerde yapılan çalışmaların çoğu, izoflavonlar ile tiroid fonksiyonu arasında anlamlı bir bağlantı bulamamıştır.
Şu anda diğer yaygın fitoöstrojenlerin insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğuna dair iyi bir kanıt bulunmamaktadır.
15 kontrollü çalışmanın analizi, ister gıdalarda ister takviyelerde bulunsun, soya izoflavonlarının erkeklerde testosteron seviyelerini değiştirmediği sonucuna vardı.
Ayrıca yapılan bir araştırmada, iki ay boyunca günde 40 mg izoflavon takviyesi almanın erkeklerde semen kalitesini veya miktarını azaltmadığı bulundu.
Dolayısıyla, çoğu kanıt, yaygın bir fitoöstrojen grubu olan izoflavonların erkek doğurganlığını olumsuz etkilemediğini göstermektedir. Fitoöstrojenlerin sağlıklı erkeklerde sorunlara neden olduğuna dair güçlü bir kanıt yoktur.
Fitoöstrojenler birçok sağlıklı bitkisel gıdada bol miktarda bulunur. Çoğu durumda, bu gıdaları tüketmenin faydaları, potansiyel sağlık risklerinden daha ağır basar.
Vietnam Geleneksel Tıp Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanı Dr. Phung Tuan Giang'a göre, soya alerjileri de oldukça yaygın. Soya alerjimiz varsa, tofu ve diğer soya ürünlerinden uzak durmak çok önemli.
Meme kanseri gibi hormona duyarlı kanser geçmişi olan kişiler, vücuttaki östrojen etkilerini taklit edebilen soya izoflavonu içeriği nedeniyle soya ürünlerinden kaçınmayı tercih edebilirler.
Ancak giderek artan sayıda yeni araştırma, soya içeren gıdaların tüketilmesinin meme kanseri riskini artırmadığını ortaya koyuyor.
Hatta Nutrition and Cancer dergisinde yayınlanan bir araştırma, düzenli tofu tüketiminin menopoz öncesi kadınlarda meme kanserine yakalanma riskini azalttığını buldu.
Tofu ayrıca, kalsiyum ve çinko gibi minerallere bağlanarak vücutta emilimini engelleyebilen anti-besinler olan fitatlar içerir. Ayrıca, protein sindirimini ve emilimini engelleyen tripsin inhibitörleri de içerir.
Ancak bu durum çoğu insan için endişe verici değil, çünkü tofuyu ıslatmak, filizlendirmek, pişirmek ve fermente etmek antinutrient içeriğini önemli ölçüde azaltabilir.
Ayrıca soya, tiroid hormonu üretimini etkileyebilen bileşikler olan guatrojenler içerir. Bu nedenle Dr. Giang, özellikle tiroid sorunları geçmişimiz varsa, soya tüketimini ölçülü tutmanın ve dengeli bir beslenmenin parçası olarak tüketmenin önemli olduğunu söylüyor.
[reklam_2]
Kaynak






Yorum (0)