Üç gün öncesinde çocukta 39-40°C arasında seyreden sürekli yüksek ateş, günde yaklaşık 5-6 kez kusma ve günde 7-8 kez sulu ishal görülmüştü. Aile herhangi bir tıbbi yardım veya tedavi arayışına girmemişti. Hastaneye yatırıldığında bebekte siyanoz, hızlı nefes alma, zayıf nabız ve soğuk uzuvlar tespit edildi.
Doktorlar bunun, gastrointestinal sistem yoluyla bulaştığından şüphelenilen septik şok vakası olduğunu belirlediler ve hızla ilk canlandırma önlemlerini uyguladılar: endotrakeal entübasyon ve mekanik ventilasyon desteği, santral venöz kateter yerleştirilmesi, hızlı sıvı replasmanı ve vazopresörler ile antibiyotiklerin erken uygulanması.
Saatlerce, sağlık ekibi sırayla çocuğun solunumunu ve hayati belirtilerini yakından izledi. Septik şok geçiren çocuk için uygulanan yoğun tedavi ve müdahalelere rağmen, çocuğun ateşi yüksek kalmaya devam etti, ateş düşürücülere zayıf yanıt verdi, hemodinamiği istikrarsızdı, vazomotor indeksleri giderek artıyordu ve böbrek fonksiyonları kötüleşiyordu.
Yapılan görüşmelerin ardından, sağlık ekibi çocuğa sürekli renal replasman tedavisi (CRRT) uygulanmasına karar verdi. Bu, toksinleri uzaklaştırmaya, homeostazı stabilize etmeye, asit-baz dengesini sağlamaya ve işlevini yitirmiş böbreği geçici olarak "yerine koymaya" yardımcı olan modern bir canlandırma tekniğidir.
Sürekli hemodiyaliz uygulamasının ardından ateş hızla düştü, dolaşım ve solunum belirtileri stabilize oldu ve metabolik asidoz kademeli olarak düzeldi.

Çocuk 40 saatten fazla bir süre boyunca sürekli olarak izlendi ve kapsamlı bakım aldı. Solunum ve kardiyovasküler canlandırma, enfeksiyon kontrolü ve diyalizin koordineli çabaları iyi sonuçlar verdi; ancak hastanın böbrek fonksiyonları henüz düzelmediği için böbrek fonksiyonları düzelene kadar diyaliz tedavisine devam edildi.
13 gün süren aralıksız diyaliz tedavisinin ardından çocuğun böbrek fonksiyonları kademeli olarak düzeldi ve çocuk idrar yapmaya başladı. İdrar miktarı her seansta giderek arttı, diüretik ilaçlar kademeli olarak azaltıldı ve çocuk güvenli bir şekilde diyalizden çıkarıldı, solunum cihazından ayrıldı ve endotrakeal tüp çıkarıldı. 23 günlük tedavinin ardından çocuk, tamamen iyileşmiş bir halde hastaneden taburcu edildi ve bu durum Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi personeline, ailesine, hastaneye ve hayırseverlere büyük sevinç getirdi.
Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Nguyen Thi Lan Anh, Duc Giang Genel Hastanesi'nde çocuklarda birçok hemodiyaliz vakasını başarıyla tedavi ettiklerini ancak bu özel vakanın, 13 gün süren ardışık hemodiyaliz tedavisi nedeniyle sağlık ekibi için en unutulmaz ve stresli vaka olduğunu belirtti.
Bu davanın başarısı, Duc Giang Genel Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi'nde ağır ve kritik hastalıkların muayene ve tedavisine yönelik hizmetlerin itibarını ve kalitesini artırmaya yardımcı olmaktadır.
Zorlu ailevi koşullar ve hastanın etnik azınlık grubuna mensup olması nedeniyle, dil engelleri ve idari prosedürler yüzünden iletişim zorlayıcıydı. Tedavi süreci boyunca çocuk, cömert bağışçılardan destek aldı. Bu, çocuğa ve ailesine güç veren büyük bir cesaret kaynağı oldu.
Yukarıdaki vakaya dayanarak, doktorlar ebeveynlere aşağıdaki önemli noktaları tavsiye etmektedir: Çocuklarda sürekli yüksek ateş, sık kusma, ishal, beslenmeyi reddetme, hızlı nefes alma, siyanoz veya bilinç değişikliği (uyuşukluk, uyanmada zorluk) gibi ciddi klinik belirtiler görüldüğünde, muayene, teşhis ve zamanında izleme için derhal en yakın hastaneye veya sağlık kuruluşuna götürülmelidirler.
İkinci olarak, evde kendi kendinize tedavi uygulamaya kalkışmayın, çünkü durum hızla ciddi, hatta kritik bir aşamaya ilerleyebilir.
Üçüncüsü, erken teşhis ve zamanında tıbbi müdahale, çocukların hayatta kalma ve iyileşme şanslarını artırmada kilit faktörlerdir.
Kaynak: https://nhandan.vn/be-trai-nguoi-hmong-hoi-sinh-ky-dieu-sau-soc-nhiem-khuan-post910747.html










Yorum (0)