Birçok insan sık sık öksürme, boğaz ağrısı veya ses kısıklığı için değişen hava koşullarını veya soğuk mevsimleri suçluyor. Ancak daha yaygın suçlu aslında artan kirlilik nedeniyle kötüleşen hava kalitesidir. Büyük şehirlerde, Hava Kalitesi Endeksi (AQI) son zamanlarda sürekli olarak çok kötü, hatta ciddi seviyelere ulaşıyor. PM2.5 ince partikül maddesinin yükselen konsantrasyonları akciğer, kalp ve genel sağlık için ciddi bir risk oluşturuyor.
1. Hava kirliliği neden öksürüğe ve diğer solunum problemlerine yol açar?
Toi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, hava kirliliği, araçlardan, sanayiden, inşaattan veya saman yakılmasından kaynaklanan PM2.5 ve PM10 gibi sayısız ultra ince partikül madde ve azot oksitler gibi zehirli gazlar içermektedir. Bu partiküller son derece küçük olup, akciğerlerin derinliklerine ve hatta kan dolaşımına kolayca nüfuz ederek solunum yollarında tahrişe ve iltihaplanmaya, dolayısıyla öksürüğe neden olmaktadır.
Çocuklar, yaşlılar veya kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olanlar gibi savunmasız gruplar, etkilerden daha da fazla etkilenirler. Bununla birlikte, hava kalitesi endeksleri çok kötü veya şiddetli olduğunda, sağlıklı bireyler bile sürekli öksürük, boğaz ağrısı, nefes darlığı ve göz tahrişi yaşayabilirler.
Mevsimsel kirliliğin olduğu bölgelerde, hava koşulları, sıcaklık inversiyonları ve artan emisyonlar kirlilik "zirveleri" oluşturarak, kısa süreli dış mekan maruziyetinin bile göğüs sıkışması, öksürük ve hırıltıya neden olmasına yol açar.
2. Sağlığımızı hava kirliliğinden ve ince tozdan korumanın bazı yolları nelerdir?

Herkes hava durumu uygulamaları veya yetkililerden gelen bültenler aracılığıyla hava kalitesi endekslerini takip etmelidir…
2.1. Sağlığınızı proaktif olarak korumak için hava kalitesi indeksinizi (AQI) günlük olarak takip edin.
İlk adım risk seviyesini belirlemektir; herkes hava durumu uygulamaları veya yetkililerden gelen bültenler aracılığıyla hava kalitesi endekslerini takip etmelidir.
Hava kalitesi endeksi kötü veya çok kötü olduğunda: Açık hava aktivitelerini en aza indirin. Yorucu egzersizlerden, ağır cisim kaldırmaktan veya açık havada yapılan antrenmanlardan kaçının, çünkü artan solunum hızı daha fazla kirletici madde solumanıza neden olur. Dışarı çıkmanız gerekiyorsa, genellikle öğle saatlerinde, kirlilik seviyelerinin düşük olduğu zamanlarda çıkın.
2.2. Solunum yollarınızı korumak için doğru tipte maske takın.
Tüm yüz maskeleri ince toz parçacıklarını filtreleme özelliğine sahip değildir.
- İnce kumaş maskeler PM2.5 ve PM10 partiküllerini engellemede neredeyse etkisizdir.
- Yeni nesil N95 veya N99 maskeler, ultra ince toz parçacıklarını filtrelemede etkili olup, solunum yoluna giren kirletici madde miktarını azaltır.
- En iyi etkiyi sağlamak için yüz maskeleri yüze sıkıca oturmalı ve yanlarda boşluk kalmamalıdır.
Dışarı çıkmaktan kaçınamadığınız durumlarda doğru tipte yüz maskesine sahip olmak özellikle önemlidir.
2.3. Öksürüğü azaltmak için evinizdeki havayı daha temiz tutun.
Hava kirliliğinin yüksek olduğu günlerde, zamanın büyük bir kısmı kapalı mekanlarda geçirilir. Bu nedenle, temiz bir yaşam ortamı sağlamak çok önemlidir.
- İnce toz girişini sınırlamak için kapıları ve pencereleri kapalı tutun.
- Uzun süreli hava kirliliğinin olduğu bir bölgede yaşıyorsanız, HEPA filtreli bir hava temizleyici kullanın; bu, odadaki ince toz konsantrasyonunu azaltmaya yardımcı olur.
- Sigara dumanı, tütsü dumanı, sivrisinek kovucu tütsü gibi iç mekan kirlilik kaynaklarından kaçının.
Bu faktörlerin hepsi solunum yolu tahrişini artırır ve öksürüğü kötüleştirir.
2.4. Vücuda yeterli su sağlayın ve beslenmesini iyileştirin.
Yeterli miktarda su tüketmek doğal ancak çok önemli bir önlemdir. Su, solunum yollarındaki mukusu inceltmeye yardımcı olarak öksürürken oluşan rahatsızlığı azaltır. Ayrıca, turunçgiller, zerdeçal, zencefil, sarımsak ve yeşil sebzeler gibi iltihap önleyici ve antioksidan besinler açısından zengin bir beslenme düzeni sürdürün.
Ilık su içmek, bitki çayı içmek veya buhar solumak gibi diğer basit yöntemler de tahriş olmuş boğazı yatıştırabilir. Ilık tuzlu suyla gargara yapmak iltihabı azaltabilir ve öksürükten kaynaklanan boğaz ağrısını hafifletebilir.
2.5. Kirlilik mevsimi boyunca akciğerlerinizi koruyacak alışkanlıklar geliştirin.
Uygulaması kolay birkaç alışkanlık, solunum fonksiyonlarını iyileştirmeye ve zatürre riskini azaltmaya yardımcı olabilir:
- Akciğer kapasitesini artırmak için diyafram nefesi gibi nefes egzersizleri yapın.
- Sigara içmekten ve pasif içiciliğe maruz kalmaktan kaçının.
- Sağlıklı bir kiloyu koruyun.
- Açık havada değil, temiz havaya sahip kapalı bir ortamda egzersiz yapın.
Bu alışkanlıklar, uzun süreli kirliliğe karşı daha sağlıklı akciğerlerin uyum sağlaması için temel oluşturur.
3. Sürekli öksürüğünüz varsa ne zaman doktora görünmelisiniz?
Sık ve sürekli öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı veya uzun süreli hırıltı yaşıyorsanız, bir doktora görünmelisiniz. Astım, KOAH, kalp hastalığı veya diyabet gibi altta yatan rahatsızlıkları olanların özellikle dikkatli olmaları gerekir. Bu hastalar, özellikle hava kalitesinin kötü olduğu dönemlerde, ilaçlarını her zaman yanlarında taşımalıdırlar.
Hava kirliliği, solunum sağlığını her geçen gün etkileyen "sessiz bir düşman" haline geliyor. Dış mekan hava kalitesini tamamen kontrol etmek imkansız olsa da, pratik önlemlerle etkisini en aza indirebilirsiniz: Hava Kalitesi Endeksi'ni (AQI) izlemek, uygun maskeler kullanmak, iç mekan havasını temizlemek, yeterli su içmek ve akciğerlerinize gereken özeni göstermek. Sağlığınızı proaktif olarak korumak, giderek artan şiddetli kirlilik seviyelerinin üstesinden gelmenin anahtarıdır.
Okuyucular daha fazlasını okumaya davetlidir:
Kaynak: https://suckhoedoisong.vn/ho-nhieu-do-chat-luong-khong-khi-kem-cach-nao-de-bao-ve-suc-khoe-truoc-o-nhiem-khong-khi-169251212185404415.htm






Yorum (0)