Vietnam mutfağı dünya turizm haritasında öne çıkıyor
Dünyanın en büyük otel gruplarından Marriott International'ın "Gıdanın Geleceği 2026 " raporuna göre, Asya dünyanın yeni mutfak merkezi olma yolunda ilerliyor. Bu canlı tabloda Vietnam, kendine özgü kimliğiyle öne çıkıyor.
Endonezya, Filipinler veya Çin gibi isimlerin yanı sıra, Vietnam mutfağı zenginliği, zenginliği ve yayılma kabiliyeti nedeniyle uluslararası alanda oldukça beğenilmektedir.

Restoranda, popüler bir Vietnam yemeği olan ızgara domuz eriştesi farklı bir şekilde sunuluyor (Fotoğraf: Cam Tien).
Deneyimsel turizmin küresel patlamasının ortasında, Vietnam nadir bir avantaja sahip: hem ulaşılabilir hem de unutulmaz bir izlenim bırakacak kadar derin bir mutfağa sahip.
Sokakta bir kase pho'dan, bir somun banh mi'ye, bir fincan sert kahveden uluslararası ödüllü restoranlara kadar, Vietnam yemekleri sadece lezzetleriyle değil, aynı zamanda kültürel hikayeleriyle de ilgi çekicidir ve tadına bakan herkesin tekrar gelmesini ister.
Bu yıl Vietnam, dünyanın en popüler 50 mutfak destinasyonu arasında yer alan iki Asya ülkesinden biri (Hindistan ile birlikte). Bu sadece bir gurur kaynağı olmakla kalmıyor, aynı zamanda şu eğilimi de yansıtıyor: Vietnam'ın öne çıktığı Asya mutfağı, dünya haritasında giderek daha güçlü bir etkiye sahip oluyor.

Lüks bir restoranda genç jak meyvesi ve jak meyvesi çekirdeklerinden yapılan yemekler servis ediliyor (Fotoğraf: Moc Khai).
Vietnam'da birçok genç şef, geleneksel "ruhu" koruyarak balık sosu, haşlanmış balık ve pho'yu modernize ediyor. Sadece sürdürülebilirlik için değil, aynı zamanda her bir malzemenin kendine özgü kültürel hikayesi olması nedeniyle de yerel gıda kaynaklarını kullanmaya öncelik veriyorlar.
Raporda dikkat çekilen önemli trendlerden biri de şu: Asya-Pasifik bölgesindeki restoranların yüzde 87'si yerel malzeme kullanımına öncelik veriyor.
Köklerine dönüş, mutfağın kimliğini korumasına yardımcı olmanın yanı sıra, günümüz küresel mutfak akımına uygun olarak sürdürülebilir kalkınmaya da yön veriyor.
Yemeğin sadece lezzetli olması değil, aynı zamanda güzel olması da gerekiyor.
Ayrıca araştırmaya göre geleceğin mutfak resminin odağında popüler yemeklerin yükselişi yer alıyor.
Geçmişte lüks mutfak genellikle resmiyet ve zarafetle özdeşleştirilirken, bugün tanıdık ve samimi yemekler, müşterilerin yemek deneyiminin "yeni yıldızları" haline geldi.
Bu değişim, müşterilerin derin bir ihtiyacını yansıtıyor: rahatlık, tanıdıklık ve aynı zamanda sofistikelik arayışı.
Ayrıca, omakase modelleri (Japon mutfak stili, müşterilerin şefin seçimlerine tamamen güvendiği) veya özel deneyimler sunan son derece kişiselleştirilmiş restoranlar giderek daha güçlü bir şekilde yayılıyor.

Yemek yiyenlerin %93'ü yemeklerinin fotoğrafını çekip paylaşma alışkanlığına sahip (Fotoğraf: Ngoc Dan Thanh).
Günümüzde mutfak artık sadece restoran alanıyla sınırlı değil. Müşteriler, oda servisi yemeklerinden pho, tavuklu pilav gibi bilindik yemeklere kadar, kaliteden ödün vermeden esnek ve konforlu bir deneyim tercih ediyor.
Bununla da kalmayıp, bir ankete göre, restoran müşterilerinin %93'ü yemeklerinin fotoğraflarını çekip paylaşma alışkanlığına sahip. Bu nedenle, yemeklerin sadece lezzetli değil, aynı zamanda güzel de olması gerekiyor ve bu da restoranları sunum ve deneyim alanlarına büyük yatırım yapmaya zorluyor.
Karanlıkta yemek yeme, farklı mekanlarda dolaşma, basit bir yemeği "performans sahnesine" dönüştürme gibi çok duyulu mutfak yolculukları da popüler ilgi odağı haline geldi.
Asya-Pasifik bölgesindeki 270 otelde 30'dan fazla şef, mutfak uzmanı ve personelin katıldığı bir ankete göre, yapay zeka teknolojisi, giderek daha fazla restoranın menülerini kişiselleştirmek, operasyonları optimize etmek ve servis sürelerini kısaltmak için yapay zekayı kullanmasıyla küresel mutfak endüstrisinin şekillenmesine de katkıda bulunuyor.
Ancak her yemeği unutulmaz kılan şey yine de insan unsuru, duygu ve kültürel kimliktir.

Yapay zeka, kullanıcıların doğru yemekleri seçmesine yardımcı olarak restoranların müşterilerine daha iyi hizmet vermesini sağlıyor (İllüstrasyon: Moc Khai).
Lüks mutfaklardan sokak tezgahlarına kadar mutfak, sadece damak tadına hitap etmekle kalmıyor, aynı zamanda yörelerin ve kişisel anıların hikâyelerini de anlatarak, güçlü kimliğe sahip yaratıcı bir dile dönüşüyor.
Birçok uzman, yemeğin geleceğinin ihtişamda değil, otantiklikte ve yerellikte yattığını söylüyor; kalite, duygu ve hikâyenin harmanlandığı bir yer. Zengin mutfak hazineleriyle Asya, bu trende öncülük etmek için güçlü bir şekilde yükseliyor.
Kaynak: https://dantri.com.vn/du-lich/mon-binh-dan-duoc-nang-tam-viet-nam-toa-sang-tren-ban-do-am-thuc-toan-cau-20251015163234296.htm
Yorum (0)