Leeds Üniversitesi ve UC San Diego'daki bir araştırma ekibi, Yorkshire'da (İngiltere) 2020 ve 2022 yılları arasında anti-MDA5 otoantikorları pozitif dermatomiyozit vakalarının sayısında alışılmadık bir artış kaydettiklerini söyledi.

COVID-19 ile ilişkili MIP-C sendromu, kişide hafif veya asemptomatik enfeksiyon olsa bile tetiklenebilir (Fotoğraf: NIH)
Bir zamanlar nadir görülen ve Asya ülkelerinde daha yaygın görülen hastalık, artık İngiltere'nin kuzeyindeki beyaz hastalarda daha sık görülüyor.
Yakın zamanda eBioMedicine dergisinde yayımlanan araştırma sonuçları bu durumu MIP C (MDA5 otoimmünitesi ve Covid-19 pandemisiyle eşzamanlı interstisyel pnömonit) terimiyle tanımlıyor.
Veriler, toplumda büyük Covid-19 salgınlarının yaşandığı dönemlerde MDA5 pozitif vaka sayısının arttığını gösteriyor.
Akciğerler üzerindeki etki mekanizması
MDA5, doğuştan gelen bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynayan bir RNA algılayıcı proteindir. Vücut MDA5'e karşı otoantikor ürettiğinde, insanlar ilerleyici interstisyel akciğer hastalığı geliştirmeye yatkın hale gelir ve bu da akciğer fibrozuna ve solunum fonksiyonlarının azalmasına yol açar.

Vücut MDA5'e karşı otoantikor ürettiğinde, hastalar ilerleyici interstisyel akciğer hastalığı geliştirmeye yatkın hale gelir ve bu da pulmoner fibrozise ve solunum fonksiyonlarında bozulmaya yol açar (Fotoğraf: r.classen)
Yorkshire'da kaydedilen 60 hastanın 25'inde interstisyel akciğer hastalığı gelişti ve sekizi öldü.
Daha ileri analizler, MIP C hastalarında güçlü bir inflamatuar sitokin olan interlökin 15 seviyelerinin yüksek olduğunu göstermiştir. Yazarlara göre, IL 15, bağışıklık hücrelerinin tükenmesini teşvik edebilir ve ileri akciğer fibrozisinde yaygın olarak görülen inflamatuar fenotipi tetikleyebilir.
Bu, patogenezin düşündürücü bir işaretidir ancak doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Dikkat çekici bir şekilde, 60 hastanın yalnızca sekizinin SARS-CoV-2 için pozitif test geçmişi vardı; bu da ekibi, bazı asemptomatik veya hafif enfeksiyonların duyarlı bireylerde otoimmün yanıtı tetiklemek için yeterli olabileceği hipotezini ortaya attı.
Veriler ayrıca MDA5 pozitif vakalarındaki artışın zamanlamasının hem hastalık dalgalarıyla hem de kitlesel aşılama dönemleriyle örtüştüğünü gösteriyor.
Ancak araştırma ekibi, bunun yalnızca epidemiyolojik bir gözlem olduğunu ve virüse maruz kalma, aşılama ve otoantikorların ortaya çıkması arasında nedensel bir ilişki belirlemenin mümkün olmadığını vurguladı. Yazarlar, risk faktörlerini ve ilgili mekanizmaları açıklığa kavuşturmak için daha geniş ölçekli çalışmalara ihtiyaç olduğunu öne sürdüler.
Uyarılar ve gelecekteki araştırma yönleri
Uzmanlar, MIP C'nin Yorkshire ile sınırlı olmayabileceğini düşünüyor. Diğer ülkelerde de benzer semptomlara dair vaka raporları bildirilmiş olması, sendromun Covid-19 sonrası bağışıklık bozukluklarıyla bağlantılı olabileceğini ve gelecekte daha aktif bir gözetim gerektirdiğini düşündürüyor.
Yazarlar, hekimlerin özellikle MDA5 otoantikorları geliştiren hastalarda karakteristik döküntü, kas güçsüzlüğü, sürekli öksürük veya ilerleyici dispne gibi semptomlara karşı dikkatli olmalarını önermektedir.
Erken teşhis ve tedavi, akciğer hasarının ilerlemesini yavaşlatmaya ve hastanın prognozunu iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Kaynak: https://dantri.com.vn/khoa-hoc/mot-hoi-chung-tu-mien-hiem-gap-duoc-ghi-nhan-gia-tang-20251130233309928.htm






Yorum (0)