(NLĐO) - Yeni bir çalışma, kara delik uydusu olan bir gezegenin aydınlanmasının, dünya dışı teknolojinin bir işareti olduğunu öne sürüyor.
Science Alert'e göre, söz konusu çalışma, uzaylı uygarlıkları hakkındaki şok edici argümanlarıyla tanınan bir bilim insanından geliyor: Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'ndeki (CfA) Teorik ve Hesaplamalı Bilimler Enstitüsü Direktörü ve Harvard Üniversitesi'nde (ABD) öğretim görevlisi olan Profesör Avi Loeb.
Amerikan Astronomi Derneği Araştırma Notları (RNAAS) adlı bilimsel dergide yayınlanan bir çalışma, kütlesi yalnızca yaklaşık 100.000 ton olan küçük bir kara deliğin, bazı soğuk ötegezegenlerin etrafında alçak yörüngelerde döndüğünü savunuyor.
Bu durumda, bu kara delik o gezegenin bir uydusu gibi davranırdı. Bu kara delik aynı zamanda o gezegenin sakinlerinin kullanabileceği devasa bir enerji kaynağı olurdu.
Bir kara deliğin uydusu, yabancı bir dünyanın gökyüzünde yükseliyor - Yapay Zeka Çizimi: Anh Thu
Bu argüman, ünlü teorik fizikçi ve kozmolog Stephen Hawking'in 1975'te ortaya attığı "Hawking radyasyonu" teorisine dayanmaktadır.
Bu teoriye göre kara delikler fotonlar, nötrinolar ve bazı daha büyük parçacıklar yayabilir.
O zamandan beri, kara delikleri enerji kaynağı olarak kullanma önerileri genellikle iki kategoriye ayrılmıştır.
Bir yandan, yığılma disklerinin açısal momentumundan yararlanmak veya süper hızlı ışınlarının ürettiği ısı ve enerjiyi toplamak mümkündür. Diğer yandan, kara deliklere madde sokmak ve ortaya çıkan Hawking radyasyonundan yararlanmak da mümkündür.
Profesör Loeb makalesinde, gelişmiş bir uygarlığın kendi gezegeninin yörüngesinde yapay bir kara delik tasarlayarak aşağıdaki sürece nasıl güvenebileceğini öne sürüyor.
Sadece 100.000 tonluk kütlesiyle bu kara delik, doğal ortamda oluşan en küçük kara delikler olan yıldız kütleli kara deliklerle karşılaştırıldığında çok küçüktür.
Eğer önlem alınmazsa, bu kara delik uydusu Hawking radyasyonu yayarak sadece bir buçuk yıl içinde buharlaşacaktır.
Ancak, nispeten az miktarda, yaklaşık 2,2 kg madde biriktirerek de varlığını sürdürebilir. Dolayısıyla, uzaylılar ona bir şeyler yedirirlerse, sonsuza kadar var olacak ve onlara tükenmez bir enerji kaynağı sağlayacaktır.
Profesör Loeb'e göre, bu kara delik sistemi teorik olarak en verimli motordur. Yakıt, %100'lük mükemmel bir verimlilikle enerjiye dönüştürülür, çünkü kara deliğe düşen kütle sonunda Hawking radyasyonu olarak dışarı çıkar.
Kütleyi %100 verimlilikle radyasyona dönüştürmenin tek diğer yöntemi, maddenin (antimaddenin) yok edilmesidir. Ancak bu yaklaşım çok daha zor olacaktır.
1995'ten beri CERN'deki (Fransa) parçacık hızlandırıcıları, 60 watt'lık bir ampulü 4 saat çalıştırmaya yetecek kadar, yani 10 nanogramdan daha az antimadde üretti.
Bu nedenle, bir kara delik uydusu, Dünya'dakinden çok daha üstün bir medeniyet için yeterli enerjiyi sağlamanın en verimli çözümü olabilir.
Açıkça görülüyor ki, günümüzde insanlık, teknolojinin hızlı gelişimi nedeniyle sürekli artan enerji talepleriyle boğuşmaktadır.
Profesör Loeb, bir kara delik uydusu yaratabilen ve ondan faydalanabilen bir medeniyeti "Tip II medeniyet" olarak adlandırıyor.
Bir diğer avantaj ise kara deliklerin, medeniyetlerin ürettiği her türlü atık da dahil olmak üzere, her türlü maddeyi yakıt olarak kullanabilmesidir. Bu açıdan bakıldığında, kara delik motorları, tükenmez bir enerji kaynağı sağlarken, gelişmiş medeniyetlerin atık sorununu da çözecektir.
[reklam_2]
Kaynak: https://nld.com.vn/nguoi-ngoai-hanh-tinh-song-o-noi-co-mat-trang-lo-den-19624082611220678.htm






Yorum (0)