Uzman Doktor Lam Nguyen Thuy An (Ho Chi Minh Şehri Tıp ve Eczacılık Üniversitesi Hastanesi - Kampüs 3), nefrotik sendromun, masif ödem, seröz boşlukların efüzyonuyla birlikte hızlı ilerleme, yüksek proteinüri, kan proteininde azalma, kan albümininde azalma ve kan kolesterolünde artışla karakterize klinik ve biyokimyasal bir sendrom olduğunu söyledi.
Nefrotik sendromun belirti ve semptomları arasında ödem, özellikle göz çevresi, ayak bilekleri ve ayaklarda şiddetli şişlik bulunur. Ayrıca, hastanın idrarında aşırı protein nedeniyle köpüklü idrar, su tutulmasına bağlı kilo alımı, yorgunluk, iştahsızlık ve halsizlik gibi belirtiler de görülebilir.
"Yetişkinlerde glomerülonefritlerin yaklaşık %80'inin bilinen bir nedeni yoktur, geri kalanı sistemik hastalıklar veya lupus eritematozus, diyabet ve amiloid nefropati ile ilişkilidir. Doktorun talimatlarına göre özel ilaç tedavisine ek olarak, beslenme düzenini değiştirmek de semptomları kontrol altına almada ve iyileştirmede önemli bir rol oynar," diye belirtti Dr. Thuy An.
Protein
Böbrek yetmezliği olmayan (kan üre ve kreatinin seviyeleri normal sınırlarda olan) hastalarda, idrarla kaybedilen miktarı telafi etmek için yeterli protein takviyesi yapılması gerekir, ancak glomerüler fibrozisi önlemek için aşırı protein tüketiminden kaçınılmalıdır. Ortalama günlük protein alımı, 24 saat içinde idrarla kaybedilen protein miktarıyla birlikte vücut ağırlığının kilogramı başına 1 g/gün olarak hesaplanır.
Bunun 2/3'ü hayvansal protein (et, balık, karides, yengeç, yumurta, süt), 1/3'ü ise bitkisel proteindir (fasulye filizi, soya fasulyesi, mercimek, brokoli, kuruyemişler).

Protein alımının 2/3'ü hayvansal protein (et, balık, karides, yengeç, yumurta, süt), 1/3'ü bitkisel proteindir.
FOTOĞRAF: LE CAM
Enerji
Günlük 35-40 kcal/kg vücut ağırlığı kadar yeterli enerji sağlayın.
Yağ
Kolesterolü yüksek gıdalardan (beyin, bağırsaklar, hayvansal organlar, tereyağı, yağ, yumurta sarısı) kaçının; günde yaklaşık 20-25 gr tüketin. Bitkisel yağlar (soya yağı, kolza yağı, fıstık yağı, susam yağı) kullanın. Buharda pişirme ve haşlama yöntemlerine öncelik verin. Kızartma ve sotelemeyi sınırlayın.

Buharda pişirme ve haşlama yöntemlerine öncelik verin
FOTOĞRAF: LE CAM
Vitaminler, su, mineraller
Günlük tüketilen su miktarı, atılan su miktarı + 500 ml'ye eşit olacaktır. Ayrıca, hafif bir diyet uygulamalı, tuzu azaltmalısınız (günde 1-2 gr tuz). C vitamini, beta karoten, A vitamini ve selenyum açısından zengin besinler tüketin (yeşil sebzeler, papaya, havuç, mango, portakal, fasulye filizi gibi olgun kırmızı ve sarı meyveler). İdrar miktarının az olması ve kan potasyumunun yükselmesi durumunda sebze ve meyve tüketimini sınırlamalısınız.
Yenmesi ve kaçınılması gereken yiyecekler
Dr. An'a göre, karbonhidrat grubunda pirinç, erişte, manyok gibi besinler tüketilmeli; yağ grubunda bitkisel yağlar, protein grubunda ise yağsız et, yağsız balık, yumurta akı, süt, fasulye ve yağsız süt tozu yer alıyor. Sebzelere gelince, idrara çıkmanın az olduğu ve kandaki potasyum seviyesinin yüksek olduğu durumlar dışında her türlü sebzeyi tüketebilirsiniz.
Yağ grubunda tüketilmemesi veya kısıtlanması gereken besinler arasında hayvansal yağların kısıtlanması yer alır. Protein grubunda ise hayvansal organları tüketmeyin. İdrar yapamıyorsanız, az idrar yapıyorsanız ve kan potasyumunuz yüksekse, potasyum içeriği yüksek meyveler (portakal, limon, muz, ananas, erik, avokado) tüketmemelisiniz. Turşu, konserve, kuru meyve reçeli, alkol ve uyarıcı maddelerden kaçının.
Önerilen günlük besin alımı şunlardır: 250-300 gr pirinç; 200 gr yağsız et veya balık (veya 300 gr tofu ile değiştirin); 10-15 gr yemeklik yağ; 300-400 gr sebze, 200-300 gr meyve; 2-4 gr tuz, 25-50 gr yağsız süt tozu, 10 gr şeker.
Doktor An, hastaların ödem döneminde tamamen yumuşak bir diyetle beslenmeleri gerektiğini; ödem geçtikten sonra günde 2 çay kaşığı balık sosu tüketebileceklerini belirtti. Sadece nefrotik sendromlu hastalar için değil, çoğu vakada makul bir beslenme ve yaşam tarzına ihtiyaç vardır. Hastalar, uzmanların yaşam tarzlarını ve beslenmelerini durumlarına göre ayarlayabilmeleri için saygın sağlık kuruluşlarına gitmeli, böylece sağlıklarını iyileştirmelerine, güvenli bir tedavi süreci ve daha hızlı iyileşme sağlamalarına yardımcı olmalıdır.






Yorum (0)