Komite, ABD'nin doğrudan müdahalesi, yerel suç örgütlerinin baskısı ve seçim sürecindeki vahim teknik usulsüzlükler de dahil olmak üzere ciddi nedenler göstererek, "devam eden bir seçim darbesi" iddiasında bulundu.
Honduras Kongresi Başkanı Luis Redondo, Tegucigalpa'da düzenlediği basın toplantısında, seçim sürecinin "uyuşturucu kaçakçılığı yapan organize suç örgütleri, MS-13 ve Barrio 18 gibi çeteler ve diğerlerinden gelen baskılarla lekelendiğini" açıkladı.

Ancak, en tartışmalı gerekçe olarak ABD Başkanı Donald Trump'ın doğrudan müdahalesi gösterildi. Komite, Trump'ın seçimden 72 saat önce (26 ve 28 Kasım tarihlerinde) sosyal medyada muhafazakar aday Nasry Asfura'ya destek verdiğini ve Honduras'a yapılan yardımı kesmekle tehdit ettiğini belirtti.
Komisyona göre, bu eylemler baskı oluşturmuş, yanlış bilgi yaymış ve ekonomik zorlamaya başvurarak halkın "özgür oy kullanma hakkının kullanımını değiştirmiş" ve Bay Asfura'ya haksız bir avantaj sağlamıştır.
Komite şu hususu vurguladı: "Tehdit altında olan bir halkın özgürce oy kullanamayacağını ve bu nedenle bu koşullar altında yapılan seçimlerin tam demokratik ve yasal geçerliliğe sahip olmadığını savunuyoruz."
Ayrıca Komisyon, seçimlerin şeffaflığını zedeleyen bir dizi teknik usulsüzlüğe de dikkat çekti. Ön Seçim Sonuçlarının İletimi (TREP) sisteminin "kurulduğu gibi çalışmadığı" iddia edildi. Dahası, Ulusal Seçim Konseyi üyelerinin sonuçları manipüle etmeyi tartıştığını gösteren sızdırılmış kayıtlar olduğu öne sürüldü.
Seçim kurulu ayrıca, zorunlu biyometrik doğrulama sürecini baltalamakla da suçlanıyor; bu durum, seçim yasasının ihlali olup hem oy pusulalarını hem de TREP sistemini "kirlettiği" iddia ediliyor.
Ön sonuçlara göre, Başkan Trump'tan açık destek alan aday Nasry Asfura, 42.000'den fazla oy farkıyla önde gidiyor.
Kaynak: https://congluan.vn/quoc-hoi-honduras-tu-choi-phe-chuan-ket-qua-bau-cu-tong-thong-10322201.html






Yorum (0)