
Yeterince su içmeyen yaşlıların sağlıkları üzerinde önemli etkileri olacaktır - İllüstrasyon fotoğrafı
Yaşlılar neden daha az susarlar ve nasıl su içmeliler, ne kadar su yeterlidir ve hangi su türü uygundur?
Yaşlılar neden daha az susarlar?
Ulusal Beslenme Enstitüsü Beslenme Eğitimi ve İletişim Merkezi'nden Dr. Tran Nguyen Quynh Loan'a göre, su içeriği yaş, cinsiyet, vücut kompozisyonu ve çeşitli tıbbi durumlar dahil olmak üzere birçok faktöre bağlı olarak kişiden kişiye değişir.
Vücut su içeriği yaşam boyunca yavaş yavaş değişir, bebeklerde ve çocuklarda en yüksek seviyededir ve yaşla birlikte azalır. Yaşlı bir kişinin vücudunun yaklaşık %50-60'ı sudur.
Yaşlılarda, merkezi sinir sisteminin susuzluk kontrol mekanizmalarının işlev bozukluğu (hiposistisite olarak da bilinir), böbrek fonksiyonlarının azalması, kas kütlesi kaybı ve vücuttaki sıvı metabolizmasını etkileyen kronik hastalıklar nedeniyle yaşla birlikte su dengesini kendi kendine düzenleme yeteneği giderek azalır.
Yaşlı yetişkinlerde, yetersiz sıvı alımı veya aşırı sıvı kaybı nedeniyle dehidratasyon yaygındır. Özellikle, yetersiz beslenmeye bağlı dehidratasyon, görünüşte sağlıklı yaşlı yetişkinlerde yaygın ve kronik bir sağlık sorunudur.
Özellikle, vücudun ihtiyaçlarını fark etmesine yardımcı olan doğal bir savunma mekanizması olan susama hissi yaşla birlikte önemli ölçüde azalır. Bu durum, vücudun ihtiyaçları azalmasa bile birçok yaşlının düzenli su içme refleksini kaybetmesine neden olur.
Su içmeyi unutmak veya gün içinde çok az su içmek, vücudun uzun süre susuz kalmasına ve gerekli özenin gösterilmemesine neden olabilir" diye açıklıyor Dr. Loan.
Su kıtlığının sağlığa etkileri
Bu uzmana göre, açlıktan farklı olarak, susuzluk özellikle yaşlılarda genellikle belirgin değildir. Ancak bu durum hafif de olsa devam ederse, yaşlıların zaten yatkın olduğu birçok sağlık sorununu daha da kötüleştirebilir.
Susuz kalan yaşlılar genellikle uzun süreli kabızlık, yemek yedikten sonra tokluk hissi ve hazımsızlık yaşarlar. Birçok kişi aniden ayağa kalktığında baş dönmesi ve postüral hipotansiyon yaşar ve bu da düşme riskini artırır.
Oligüri ve koyu renkli idrar da yaygındır ve idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabilir. Bazı kişiler, nedenin susuzluk olduğunu düşünmeden, açıklanamayan yorgunluk, konsantrasyon eksikliği ve hatta hafif kafa karışıklığı yaşayabilir.
Ayrıca kuru cilt, direncin azalması ve yaraların geç iyileşmesi de diğer sessiz belirtilerdir.
Ayrıca vücudun susuz kalması durumunda vücut ısısını düzenleme yeteneği azalır, bu durum özellikle sıcak günlerde veya yaşlıların ateş, ishal gibi şikayetleri varsa veya uzun süre idrar söktürücü veya antihipertansif ilaç kullanıyorlarsa tehlikelidir.
Ne kadar su yeterlidir ve doğru içme şekli nasıldır?
Ulusal Beslenme Enstitüsü, yaşlıların günde yaklaşık 1,6 - 2 litre su tüketmelerini ve bunu gün boyunca eşit şekilde bölmelerini öneriyor.
Ancak bu su miktarı sadece filtrelenmiş sudan gelmez, aynı zamanda et suyu, çorba, meyve suyu vb. de içerir. Ayrıca süt, özellikle yaşlılar için vücut için gerekli bir su kaynağıdır. Süt, osteoporozu önlemeye yardımcı olan protein, kalsiyum, vitamin ve diğer bazı mineralleri sağlamaya yardımcı olan yüksek biyolojik değere sahip bir üründür.
Dolayısıyla çok fazla su içmeye alışkın olmayanlar, günlük beslenmelerinde farklı su türlerini birleştirerek ihtiyaç duydukları miktarı alabilirler.
Öncelik verilmesi gereken su türleri arasında filtrelenmiş su, ılık su, sebze çorbası ve haşlanmış sebze suyu bulunur. Öte yandan, idrar söktürücü, uykusuzluğa neden olabileceği veya kan basıncını ve sinirleri etkileyebileceği için sert çay, kahve, gazlı içecekler ve alkol tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Yaşlılar, susamayı beklemek yerine, her 2-3 saatte bir küçük yudumlarla (yaklaşık 150-200 ml (1 su bardağı)) su içme alışkanlığını sürdürmelidir. Gündüzleri daha fazla su içmeye öncelik vermeli ve uykuyu bozan nokturiyi önlemek için gece geç saatlerde su içmeyi sınırlamalıdırlar.
Uyandıktan sonra ve banyodan önce bir bardak ılık su içme alışkanlığını sürdürmek de sağlık açısından olumlu sonuçlar doğuruyor.
Ayrıca, görünür ve kolay ulaşılabilen bir yerde hazır bir su şişesi bulundurmak, kendinize ve ailenize her gün yeterli su içme alışkanlığı edinmenizi hatırlatmanıza yardımcı olur; özellikle sıcak günlerde, egzersizden sonra veya ateş ya da ishal gibi dehidratasyon belirtileri olduğunda.
Source: https://tuoitre.vn/thoi-quen-uong-it-nuoc-anh-huong-the-nao-den-suc-khoe-dac-biet-o-nguoi-cao-tuoi-20250917203032074.htm






Yorum (0)