Buna göre, Ho Chi Minh Şehri Planlama ve Mimarlık Departmanı'nın (QHKT) raporunda, kentsel alanlarda tip III ve üzeri tüm ticari konut inşaat yatırım projelerinde, Hükümet tarafından öngörülen %20 oranında sosyal konut inşaatı için arazi ayrılması gerekliliğinin gerçeğe uygun olmadığı belirtildi.
Her projenin, arazi kullanım planlaması, şehir planlaması, her mahallin ekonomik ve coğrafi koşulları gibi yerel konut geliştirme program ve planlarına dayandırılmadan sosyal konut arazisi ayırmasını gerektirmesi, bu arazi fonunun yatırılmamasına, kentsel estetiğin kaybolmasına, arazi kaynaklarının israfına ve konut fiyatlarının artmasına yol açabilir.
Öte yandan, ticari konut inşaat yatırım projelerinin arsa kullanım ölçeğinin küçük olması ve bağımsız bir sosyal konut bloğuna yatırım yapmak için asgari alanın bulunmaması, standartların, yapı yönetmeliklerinin, mimarinin ve genel peyzajın sağlanamaması nedeniyle sosyal konut yatırımı için arsa ayrılması mümkün olmamaktadır.
Bu tür arazi ölçeği, düşük katlı sosyal konut tipine dönüştürüldüğünde de uygulanabilir değildir, çünkü özel tip ve tip I kentsel alanlar, bu tip arazi tasarrufunu teşvik etmez. Aynı zamanda, bu tip ticari projelerde geliştirilirse, yüksek değerli kentsel alanlar potansiyel olarak olumsuz ve adaletsiz olabilir.
Sosyal konutlara arsa tahsisine ilişkin düzenlemelerin mevcut durumda makul olmadığı değerlendirilmektedir.
Yukarıda belirtilen eksikliklerden hareketle, Planlama ve Yatırım Dairesi Başkanlığı , İmar Bakanlığı'nın, Planlama Kanunu hükümlerine uygun olarak planlama ile ilgili kanunların uygulanmasına ilişkin belgeleri derhal gözden geçirmesini, düzeltmesini ve tamamlamasını önermektedir.
Mevcut kanunlar, kararnameler, uygulamaya ilişkin genelgeler, yeni planlama standartları ve yönetmelikler göz önünde bulundurulduğunda, Planlama ve Yatırım Dairesi, İnşaat Bakanlığı'nın, düşük kentleşme yoğunluğuna sahip birçok il ve şehre kıyasla farklı yönetim gereksinimleri olan özel bir kentsel alan olan Kent için özel düzenlemeler yapmasını önermektedir.
Aynı zamanda, İmar Bakanlığı'nın planlama konusunda ulusal bir bilgi sistemi ve veri tabanı araştırması yapması ve kurması, planlamanın oluşturulması, değerlendirilmesi, onaylanması, düzenlenmesi ve uygulanması çalışmalarına ilişkin eş zamanlı, birleştirilmiş, eksiksiz, doğru ve zamanında bilgi sağlaması önerilmektedir.
Ayrıca, bu raporda, Planlama ve Yatırım Dairesi Başkanlığı'nın 2016-2021 dönemindeki uygulama sürecini gözden geçirerek, kentte şu ana kadar onaylanan imar planlarının çoğunda sosyal konut için ayrılacak arazi fonunun yeri ve ölçeğinin belirlenmediği veya sosyal konut projeleriyle güncellenmediği tespit edilmiştir.
Bu sorunun nedeninin, 1/2000 ölçekli detaylı imar planlama projelerinin 2014 İmar Kanunu ve 100 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girmeden önce onaylanmış olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. 2013 yılında 1/2000 ölçekli imar planlarında yapılan değişikliklerin onaylanmasının ardından yeni sosyal konut projeleri onaylanmış olup, imar planlarında güncellenmemiştir.
Özellikle imar planında sosyal konut için ilave arsa alanı önerisi yapılmasına yönelik inceleme çalışmaları, yerel sosyal konut talebinin öngörülmesi ve uygun arsa tahsisinin belirlenmesinde pek çok engel ve zorlukla karşı karşıya kalmaktadır.
[reklam_2]
Kaynak
Yorum (0)