İç organlardaki yağlanmayı azaltmada en etkili kahve demleme yöntemi.
MDPI dergisinde yayınlanan Danimarkalı bir araştırma, kahvedeki kafestol bileşiğinin doğru dozda kullanıldığında iç organlardaki yağlanmayı azaltmaya yardımcı olabileceğini öne sürüyor; ancak kardiyovasküler hastalık riski taşıyanlar için yine de dikkatli olunması gerekiyor.
12 haftalık çalışmada, 40 katılımcı günde iki doza bölünmüş şekilde 6 mg kafestol tüketti; bu da yaklaşık 2 ila 4 fincan kahveye eşdeğerdir.
Sonuçlar, vücut ağırlığında ortalama 0,88 kg ve iç organ yağında %5'lik bir azalmanın yanı sıra karaciğer fonksiyon göstergelerinde önemli bir iyileşme olduğunu gösterdi.
Şaşırtıcı bir şekilde, katılımcıların kahveyi doğru şekilde tüketmenin olumlu sonuçlarını elde etmek için diyetlerini değiştirmelerine veya egzersizlerini artırmalarına gerek kalmadı.

French press kahve demleme yöntemlerinden biri, kafeolün korunmasına yardımcı olur (Fotoğraf: Getty).
Kafestol, filtrelenmemiş kahvede (yani yağları ve telveleri gidermek için kağıt veya bez filtre kullanılmadan demlenen kahvede) bol miktarda bulunan yağda çözünen bir bileşiktir.
Popüler demleme yöntemleri arasında French press, moka pot ve Türk kahvesi (İbrik) bulunur. Normal filtre kahvesinden farklı olarak, bu kahve türleri tüm doğal yağları ve kafestol bileşiğini koruyarak, iç organlardaki yağın azaltılmasına destek olma potansiyeli sunar.
Ancak uzmanlar, cafestol'ün aşırı kullanımına karşı uyarıda bulunuyor.
Çalışmada kullanılan doz kolesterolü artırmadı. Bununla birlikte, daha önceki birçok çalışma, uzun süre boyunca günde 10 mg'dan fazla kafestol tüketmenin LDL kolesterolü (kötü kolesterol olarak da bilinir) artırabileceğini ve dolayısıyla kardiyovasküler sağlığı etkileyebileceğini göstermiştir.
Daha önce yüksek kan lipid seviyelerine veya kardiyovasküler hastalığa sahip olan kişiler, bu yöntemin vücutları üzerindeki etkisini izlemek için düzenli kan lipid testleri yaptırmayı dikkatlice değerlendirmelidir.
Etkinliğini etkileyen faktörler arasında sadece dozaj değil, tüketim şekli de yer alır. Kahveyi bir kerede içmek yerine, yavaş yavaş yudumlamalı ve gün boyunca yeterli miktarda su içerek kahvenin idrar söktürücü etkisinden kaynaklanan dehidrasyonu en aza indirgemelisiniz.
Doğru demleme ekipmanını seçmek de önemlidir; French Press, moka pot veya iBrik tercih edilir ve neredeyse tüm kafeostolu uzaklaştırdıkları için normal kağıt filtreli makinelerden kaçınılmalıdır.
Kilo vermek için kahveyi aşırı tüketmeyin.
Kilo vermeye yardımcı olma potansiyeline rağmen, sağlık uzmanları kahvenin kilo yönetimi için birincil yöntem olmadığını vurguluyor.
Cafestol yalnızca tamamlayıcı bir faktör olarak düşünülmelidir. Sürdürülebilir ve güvenli kilo kaybı için, protein ve sebze açısından zengin bir kahvaltı, besleyici bir öğle yemeği ve karbonhidrat oranı düşük hafif bir akşam yemeği önceliklendiren dengeli bir diyetle birlikte kullanılmalıdır.
Buna paralel olarak, günde düzenli egzersiz, örneğin 15 dakikalık tempolu yürüyüş veya hafif karın egzersizleri, metabolizmayı hızlandırmaya ve fazla yağ yakımının etkinliğini en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olacaktır.
Araştırmacılar, kafeolün iç organ yağını azaltıcı faydalarının dikkat çekici bir bulgu olduğunu ve küçük günlük alışkanlıklar yoluyla kilo yönetimine yeni bir yaklaşım getirdiğini söylüyor.
Ancak, kullanıcıların sürdürülebilir sonuçlar elde etmek ve sağlık risklerinden kaçınmak için sınırları anlamaları, vücutlarını dinlemeleri ve bunu sağlıklı bir yaşam tarzıyla birleştirmeleri gerekir.
Kaynak: https://dantri.com.vn/khoa-hoc/cach-pha-ca-phe-giup-giam-mo-noi-tang-tot-nhat-20250905062906082.htm






Yorum (0)