
İllüstrasyon fotoğrafı.
Yukarıdaki öneri , Adalet Bakanlığı tarafından, arazi tahsisi ve kiralanmasında arazi kullanım haklarının ihale yoluyla satılmasında karşılaşılan güçlüklerin giderilmesine ilişkin Karar Taslağı'nda yer almıştır.
Taslak, arazi ihalesini kazandıktan sonra teminatları terk etme durumuna özel yaptırımlar ekliyor. Buna göre, teminatları terk edenler, ihalenin düzenlenmesinden kaynaklanan tüm zararları tazmin etmek zorunda kalacak, ancak sonuçlar iptal edilecek. Ayrıca, 2 ila 5 yıl süreyle ihalelere katılmaları yasaklanacak.
Müzayedeyi kazanıp da bedelini tam olarak ödemeyenlere de 6 aydan 3 yıla kadar men cezası verilecek. Tasarıda ayrıca, arazi müzayedelerine katılan kişiler için depozito tutarı en az %20, en fazla %50 olarak artırılıyor.
Adalet Bakanlığı, bunun, açık artırma faaliyetlerinden yararlanılarak kâr elde edilmesi ve daha sonra mevduatların terk edilmesi durumunun önlenmesine yardımcı olacak bir çözüm olduğu görüşündedir.
Adalet Bakanlığı'nın önerisi, son dönemde birçok eksikliği bulunan arazi ihalesi faaliyetleri bağlamında yapıldı. Katılımcıların alışılmadık derecede yüksek fiyatlar ödemesi, fiyatları manipüle etmek için gizli anlaşma belirtileri göstermesi ve ardından "kaporalarını terk etmesi", gayrimenkul piyasasının sağlıklı gelişimini olumsuz etkiliyor. Mevcut yasalar ise bu tür eylemleri caydıracak yeterli yaptırım içermiyor.
Ancak, arazi ihalesi teminatlarının terkine ilişkin yaptırım önerisi, insan haklarını, vatandaşların temel hak ve yükümlülüklerini kısıtlama gibi endişeleri de beraberinde getirmektedir. Anayasa'ya göre yukarıda belirtilen hak grubunun içeriğinin kanunla düzenlenmesi gerektiğinden, Hükümet kararı çıkarma seçeneği geçerli değildir.
Adalet Bakanlığı, yukarıdaki yorumlara yanıt olarak, Medeni Kanun'un, gerçek ve tüzel kişilerin hukuka aykırı eylemlerde bulunmak için medeni haklarını kötüye kullanmaları halinde, Mahkeme'nin haklarının bir kısmını veya tamamını korumayabileceğini ve zarar vermeleri halinde tazminat ödemelerini zorunlu kılabileceğini hükmettiğini belirtti. Dolayısıyla, emanetlerini terk etmeleri halinde arazi ihalelerine katılmalarını yasaklayan yaptırımların uygulanması "medeni haklar ve insan haklarının kısıtlanması olarak değerlendirilmemektedir".
Ayrıca, tasarıyı hazırlayan kuruma göre, gayrimenkul müzayedeleri bir ticari işletme değil, varlık alım satım yöntemi olduğundan, bu teklif Anayasa'da öngörülen ticari faaliyet özgürlüğünü kısıtlamamaktadır.
Kaynak: https://vtv.vn/dau-gia-roi-bo-coc-co-the-bi-cam-tham-gia-den-5-nam-100251020085811203.htm
Yorum (0)