Bu eğilim, bir zamanlar toplumun temeli olarak görülen Amerikan eğitim sistemine duyulan güvenin sarsıldığını gösteriyor.
7 yaşındaki Scarlett Laughlin, her sabah mutfak masasında bir saatten az bir süre ders çalışarak geçiriyor. Ardından yakındaki bir çiftliğe gidip keçi bakımı ve sebze yetiştirmeyi öğreniyor, öğleden sonra ise parkta oynuyor. Bu sıra dışı öğrenme yöntemi, ailelerin çocuklarına evde eğitim vermesiyle Amerika Birleşik Devletleri'nde giderek daha popüler hale geliyor.
Birçok ebeveyn gibi, Scarlett'in ebeveynleri de Amerikan kamu eğitim sistemine şüpheyle yaklaşıyordu. Müfredatın çok katı olduğuna, çocukları zorbalığa, toplumsal baskıya ve eğitim içeriği konusunda siyasi tartışmalara maruz bıraktığına inanıyorlardı.
Diğer aileler ise içeriği kontrol etmek, güvenli bir ortam yaratmak veya çocuklarının özel ihtiyaçlarını desteklemek için evde eğitimi tercih ediyor. "Herkese uyan" bir devlet okulu sisteminin, öğrencilerin yetenek çeşitliliğini karşılamadığına inanıyorlar.
ABD devlet okulu sistemi eşi benzeri görülmemiş bir krizden geçiyor. Son dört yılda devlet okulu öğrenci sayısı bir milyondan fazla azaldı ve bu, on yılların en büyük düşüşü oldu. 2031 yılına kadar bu sayının %7,6, yani yaklaşık 4 milyon öğrenci daha azalması bekleniyor.
Bunun birçok nedeni var: azalan doğum oranları, pahalı şehirlerden kaçan aileler ve Covid-19 pandemisinin kalıcı etkileri. Sadece Kaliforniya, 325.000 öğrenciyi, yani toplam öğrenci sayısının %5'ini kaybetti. Kentsel alanlarda ise ortalama düşüş %4 oldu.
Sonuç olarak, kayıtlar azaldıkça kamu okulu bütçeleri kısılıyor ve bu da kısır bir döngü yaratıyor: daha az kaynak, öğretmenler işe alınabileceklerinden daha hızlı ayrılıyor, sınıf mevcutları büyüyor ve eğitim kalitesi düşüyor. Kamu okullarının %70'inden fazlası, özellikle matematik, fen bilimleri ve özel eğitim alanlarında işe alım konusunda zorluk yaşadıklarını bildiriyor.
Ancak evde eğitim eğilimi de tartışmalı. Bazı uzmanlar, denetim eksikliğinin riskleri konusunda uyarıyor. Birçok eyalette bu faaliyet düzenlenmemekte ve ebeveynler çocuklarını önceden haber vermeksizin veya bildirimde bulunmaksızın keyfi olarak okuldan alabilmektedir.
2021 yılında Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, evde eğitim gören öğrencilerin devlet okulu öğrencilerine göre üniversiteye gitme olasılığının %23 daha düşük olduğunu ortaya koydu. Bunun nedeni, daha düşük akademik başarı ve üniversiteye daha az yönelmeydi; bu da genç neslin uzun vadeli kariyer beklentileri hakkında soru işaretleri doğurdu.
Araştırmacılar ayrıca, devlet okullarının rolü azaldıkça sosyal uyumun da etkilendiği konusunda uyarıyor. Ebeveynler toplumun eğitim normlarına sırt çevirdiklerinde, bu ortak kurum parçalanma riskiyle karşı karşıya kalıyor ve bu da daha derin eşitsizlik ve bölünmelere yol açıyor.
Kaliforniya'da Katrina O'Neil, zihinsel engelli oğlunu stresli ve yeterince takdir edilmeyen biri haline gelmesi üzerine devlet okulundan aldı. Katrina O'Neil, oğluna evde eğitim verdiğinde, 9 yaşındayken Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de astronomi dersleri alarak kayda değer bir ilerleme kaydetti. O'Neil, evde eğitimin oğlunun öğrenme sevincini ve özgüvenini yeniden keşfetmesine yardımcı olduğunu söylüyor.
Kaynak: https://giaoducthoidai.vn/lan-song-bo-truong-cong-hoc-tai-nha-lan-rong-o-my-post749620.html
Yorum (0)