Zorluklarla Yüzleşmenin Önemi
Zorluklar ve zorluklar, her çocuğun büyüme yolculuğunda vazgeçilmez unsurlardır. Çocuklar engellerle karşılaştıklarında, yalnızca problem çözme becerilerini geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda zor durumlarda kendilerini nasıl geliştireceklerini de öğrenirler. Bu, çocukların konfor alanlarının dışına çıkmalarına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda gizli potansiyellerini de harekete geçirerek dayanıklılık ve özgüvenlerini artırır.

Ebeveynlerin çocuklarına zorluklarla nasıl başa çıkacaklarını öğretmelerine yardımcı olan çözümler nelerdir? İllüstrasyon fotoğrafı
Johari Penceresi teorisi, yeni zorluklara (bilinmeyene) maruz kalmanın öğrenme ve deneyim fırsatları yarattığını öne sürer. Çocuklar daha önce hiç karşılaşmadıkları zorluklarla karşılaştıklarında, onları gelecekteki durumlara daha iyi hazırlayacak yeni beceriler ve yaklaşımlar geliştirme olasılıkları yüksektir.
Ayrıca, birçok zorlukla karşılaşan çocuklar, daha sonraki yaşamlarında daha güçlü, daha uyumlu ve karmaşık zorluklarla başa çıkabilen çocuklar haline gelirler.
Ebeveynlerin çocuklarına zorluklarla başa çıkmayı öğretmelerine yardımcı olan çözümler nelerdir?
Aile ve Toplum muhabirlerine (Sağlık ve Yaşam Gazetesi) konuşan Dr. Nguyen Hanh Lien (VNU Sosyal Bilimler ve Beşeri Bilimler Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim görevlisi), çocukları zorluklarla başa çıkma konusunda etkili bir şekilde eğitmek için ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuğun yeteneklerine ve yaşına uygun zorluklar tasarlamaları gerektiğini söyledi. Önemli ilkelerden biri, çocuğun yakın gelişim alanını, yani çocuğun biraz destekle gerçekleştirebileceği görevleri belirlemektir.
Dr. Hanh Lien, çocukların bu alanlarda zorlandıklarında, onları tamamlamak için ilgi ve motivasyon hissedeceklerini belirtti. Aksine, zorluklar çok fazlaysa veya mevcut yeteneklerinin ötesindeyse, kolayca cesaretleri kırılabilir, hayal kırıklığına uğrayabilir ve başarısızlıktan korkabilirler. Bu durum, çocukların artık yeni görevler denemek istememesine ve psikolojik ve duygusal gelişimlerini olumsuz yönde etkilemesine yol açabilir.
Bu nedenle, çocukların olumlu bir öğrenme deneyimi yaşamasını sağlamak için egzersizlerin ve zorlukların zorluk seviyesini ayarlamak son derece önemlidir. Ayrıca, çocuğun zihniyeti de aynı derecede önemli bir rol oynar. Sevgi ve koşulsuz destekle dolu bir aile ortamı, çocukların zorluklarla karşılaştıklarında kendilerini güvende ve özgüvenli hissetmeleri için sağlam bir temel oluşturacaktır.
Dr. Hanh Lien, bu konu hakkında yaptığı açıklamada, ebeveynlerin başarının veya başarısızlığın çocuklarına olan sevgilerinin bir ölçüsü olmadığını vurgulamaları gerektiğini söyledi. Sonuç ne olursa olsun sevginin varlığını sürdürmek, çocukların zorluklarla başa çıkarken daha istikrarlı bir zihniyet geliştirmelerine yardımcı olacaktır.
Dr. Nguyen Hanh Lien, sevginin çocukların hatalarını görmezden gelmek anlamına gelmediğini vurguladı. Ebeveynlerin sevgi ile eğitim arasındaki ayrımı net bir şekilde yapması gerekiyor. Çocukları azarlamak ve uygunsuz davranışlarını fark etmelerine yardımcı olmak gerekir, ancak sorun çözüldükten sonra çocukların ebeveynlerinin sevgisinin hatalardan etkilenmediğini anlamaları önemlidir. Bu, çocukların hataları kabul etmelerine, deneyimlerinden ders çıkarmalarına ve sorumluluk geliştirmelerine yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, çocuklara zorluklarla nasıl başa çıkacaklarını öğretmek sadece bir ebeveyn veya öğretmenin işi değil, aynı zamanda bir topluluk yolculuğudur. Ebeveynler ve öğretmenler, doğru düzeyde sevgi dolu ve zorlayıcı bir ortam yaratarak, çocukların hayatın zorluklarının üstesinden gelmeye hazır, kendine güvenen ve dirençli yetişkinler olarak gelişmelerine yardımcı olabilirler.
[reklam_2]
Kaynak: https://giadinh.suckhoedoisong.vn/neu-cha-me-day-con-duoc-dieu-nay-lon-len-khong-thanh-rong-cung-thanh-phuong-172241008104821273.htm






Yorum (0)