Hanoi'li 25 yaşındaki Tien Hanım, sevgilisiyle her çatışma yaşadığında öfkesini cinselliğe başvurarak çıkarmak zorunda kalması nedeniyle stres ve takıntı nedeniyle muayene için Merkez Doğum Hastanesi'ne geldi.
Doktorla konuşurken, ikisinin sık sık tartıştığını ve bunun öfke ve rahatsızlığa yol açtığını söyledi. Bu zamanlarda, konuşmak yerine sorunu çözmek için seks yapmak istiyordu. Bu, ikisi tartışmaya devam etse bile, ruh halinin iyi olmasını sağlıyordu. Zamanla stresli, rahatsız ve sekse bağımlı hissediyordu.
12 Ağustos'ta, Merkez Kadın Doğum Hastanesi Muayene Bölümü'nden Dr. Phan Chi Thanh, Tien gibi birçok kişinin bedenlerindeki öfkeyi gidermek için cinsel ilişkiye girmek zorunda kaldığını söyledi. Cinsel ilişkinin hemen ardından gelen fayda, her iki tarafın da rahatlaması, sakinleşmesi ve daha az öfkeli hissetmesidir.
"Bu bir hastalık değil," diyen Dr. Thanh, öfkenin cinselliği de teşvik edebileceğini ancak kötüye kullanılmaması gerektiğini ekledi. Tıbbi olarak bu duruma "öfkeli seks" denir ve genellikle çiftler stres veya öfke halindeyken ortaya çıkar.
Öfke ve diğer yoğun duygular, kalp atış hızının veya kan basıncının artması, kan dolaşımının hızlanması ve testosteron seviyelerinin yükselmesi gibi değişikliklere neden olabilir. Özellikle korktuğumuzda, öfkelendiğimizde veya endişelendiğimizde, vücut büyük miktarda adrenalin - güçlü duygulara neden olan bir hormon - üretir. Doktor, "Bu dönemde insanlar öfkenin yarattığı fazla enerjiyi atmak için cinselliğe yönelme eğilimindedir," dedi.
Ayrıca seks, beyindeki oksitosin ve dopamin gibi mutluluk hormonlarını artırarak seks sonrası kendimizi mutlu ve rahat hissetmemizi sağlar. Oksitosin tek başına psikolojik dengeyi iyileştirme, daha bağlı hissetme ve öfkeyi çözme yeteneğine sahiptir. Bu dönemde seks, zor duyguları ifade etmenin bir yolu haline gelir. Bu nedenle birçok çift, ilişkilerini düzeltmek veya önceki anlaşmazlıkları hafifletmek için seksi tercih eder.
Ancak, istismarcı ilişkiler düzensizliğe, takıntıya ve hatta bağımlılığa yol açabilir. Özellikle karşı taraf bunu sadece fizyolojik bir ihtiyaç olarak görüyorsa, anlaşmazlıkları tamamen çözmenin yolu bu değildir. Bu nedenle, doktor Bayan Tien'e, sağlığını etkileyen uzun süreli stresten kaçınmak için öncelikle psikolojik sorunlarını gidermek adına partnerine güvenmesini tavsiye etti.
Aynı görüşü paylaşan Hong Ngoc Hastanesi Androloji Bölümü'nden Dr. Le Duy Thao, öfkeliyken seks yapmanın kaygı ve stresi artırabileceğini söyledi. Rahat olmayan bir ruh hali, hayal kırıklığına, bastırma zorluğuna ve hatta cinsel ilişkide uyumsuzluğa yol açabilir.
Dr. Thao, "Tekrar tekrarlanırsa kadınlarda depresyon, stres ve seks korkusuna, erkeklerde ise erken boşalma ve sertleşme bozukluğuna yol açabilir," diyor. Yorgunken seks yapmak aynı zamanda ruh sağlığı ve genel fiziksel durum için de zararlıdır. Sık sık öfkeyle seks yapmak da sağlıksız alışkanlıklar yaratarak yaşam kalitesini ve gelecekteki mutluluğu etkiler.
Ayrıca, kontrolü kaybederken seks yapmak, kolayca şiddet içeren davranışlara, hatta dikkat eksikliği nedeniyle istismara yol açabilir. Çiftler, prezervatif kullanımı gibi güvenli seks önlemlerini kolayca göz ardı ederek istenmeyen gebeliklere veya cinsel yolla bulaşan hastalıklara neden olabilir.
Öfkeliyken seks yapmak kaygıyı, gerginliği, hatta takıntıyı ve stresi artırabilir. Fotoğraf: Times Live
Doktorlar, cinsel ilişkide en önemli faktörün gönüllülük ve rızaya dayalı olması gerektiğini söylüyor. Öfkeliyken cinsel ilişkiye girildiğinde, her iki partnerin de birbirini incitmemek için davranışlarını kontrol etmesi gerekiyor. Doktor, "Unutmayın, bu bir çatışma çözme yöntemi değil, çiftlerin öfkelerini yatıştırmalarına yardımcı olan zihinsel bir ilaçtır," dedi. En iyi yol, sorunu çözmek için her iki partnerin birlikte konuşmasıdır.
Ayrıca, tıbbi tedavi gören ve zayıf bünyeli kişiler cinsel ilişkiye girmemelidir. Adet döneminde cinsel ilişkiye girilmemelidir; bu durum, adet düzensizliğine, adet sancılarına, adet görememeye ve diğer jinekolojik hastalıklara yol açabilecek tıkanıklığa neden olabilir. Sürekli cinsel ilişkiye girme takıntısı ve korkusu yaşıyorsanız, yaşam kalitenizi etkileyen uzun süreli stresten kaçınmak için bir psikologla görüşmelisiniz.
Thuy An
*Karakter isimleri değiştirildi
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)