Havalar soğumaya başlayınca, sokaklara yayılan kestane kokusu, birçok insanın içini ısıtıyor.
Çok az kişi, bu tatlı ve cevizli tohumun sadece sonbaharın tanıdık bir hediyesi olmadığını, aynı zamanda "soğuk mevsimin ginsengi"ne benzetilen bir dizi değerli besin içerdiğini bilir.
Sonbaharın sağlıklı enerjisi

Kestanenin sağlığa birçok faydası var (Fotoğraf: Getty).
Ceviz veya badem gibi yağ bakımından zengin kuruyemişlerin aksine, kestanenin özel bir besin profili vardır; yağ oranı düşük ancak nişasta, C vitamini, potasyum, manganez ve lif açısından zengindir. Bu sayede bu kuruyemiş, sürdürülebilir enerji sağlayarak soğuk günlerde kilo almaya neden olmadan vücudu ısıtmaya yardımcı olur.
Milano Üniversitesi'nin (İtalya) yaptığı bir araştırmaya göre, günlük beslenmenize kestane eklemek kötü kolesterolü (LDL) düşürebilir, kan yağ metabolizmasını iyileştirebilir ve kalp damar sistemini destekleyebilir.
Bunun nedeni, çekirdeklerde bulunan doymamış yağ asitleri ve polifenollerin miktarıdır; bu maddeler kan damarlarını temizlemeye ve vücuttaki fazla yağ birikimini sınırlamaya yardımcı olur.
Kestaneler bunlarla sınırlı değil; gallik asit, ellajik asit ve fenolik bileşikler gibi birçok güçlü antioksidan da içerir. Frontiers in Nutrition dergisinde yayınlanan bir inceleme, bu aktif bileşenlerin serbest radikalleri etkisiz hale getirme, hücrelerin yaşlanma sürecini yavaşlatma ve diyabet, kardiyovasküler hastalık veya nörodejenerasyon gibi kronik hastalıkları önlemeye yardımcı olma yeteneğine sahip olduğunu göstermektedir.
Sindirim ve bağışıklık için özel faydaları
Kestane sadece kalp sağlığına iyi gelmekle kalmaz, aynı zamanda bağırsak sağlığını da iyileştirmeye yardımcı olur. Yüksek lif içeriği sayesinde kestane, vücut daha az su içtiğinde sindirimi destekler.
Kestaneyi diğer kuruyemişlerden farklı kılan özellik, 100 gr taze kuruyemişte yaklaşık 40 mg olan doğal C vitamini içeriğidir. Bu, kuruyemişler arasında nadir bulunan bir miktardır ve direnci artırmaya, demir emilimini desteklemeye ve kolajen üretimini uyarmaya yardımcı olur; cilt ve bağışıklık sistemi için çok faydalıdır.
Healthline'a göre, kestaneyi düzenli ve ölçülü bir şekilde tüketmek, yavaş sindirilen nişastası ve düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerini dengelemeye yardımcı olabilir. Bu, özellikle diyabet hastaları veya gün boyunca dengeli bir enerjiye ihtiyaç duyanlar için faydalıdır.
Kanser düşmanı
Bazı laboratuvar çalışmaları, kestane özütünün güçlü antioksidan aktivitesi sayesinde mide ve meme kanseri hücrelerinin büyümesini engelleyebileceğini de göstermiştir.
Bu sonuçlar daha fazla insan çalışması gerektirse de, bu tohumun tıbbi potansiyelinin olumlu bir göstergesidir.
Ayrıca kestane, özellikle sinir sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olan ve ruh halini iyileştiren önemli bir faktör olan B6 vitaminini içermesi sayesinde sinirsel gerginliğin azaltılmasına da yardımcı olur.
Yukarıda sayılan faydaları sayesinde birçok Avrupa ülkesinde kestane, soğuk mevsimlerde şifalı bir yiyecek olarak kabul edilir. İnsanlar genellikle bal ile kavrulmuş kestane yerler, kestane lapası pişirirler veya yorucu iş günlerinin ardından vücudu beslemek için kek yapmak üzere öğütüp un haline getirirler.
İyi kestaneler nasıl seçilir ve doğru şekilde nasıl saklanır?
Lezzet ve besin değerlerinin tadını tam olarak çıkarmak için parlak kahverengi kabuklu, çatlak, küf ve sallandığında içi boş ses çıkarmayan tohumları seçin. İyi tohumların eti genellikle açık sarı, hafif aromalı ve doğal tatlı bir tada sahiptir.
Taze kestane satın alırsanız, serin ve kuru bir yerde veya buzdolabında, doğrudan güneş ışığından uzakta saklayın. Kavrulmuş kestaneleri ise hava geçirmez bir kapta saklamadan önce tamamen soğumasını bekleyin. Doğru şekilde yapılırsa, lezzetlerini 2-3 hafta koruyabilirler.
Kaynak: https://dantri.com.vn/suc-khoe/vua-cua-cac-loai-hat-dang-vao-mua-rat-tot-cho-tim-mach-20251028064943332.htm






Yorum (0)