Diyabet hastaları için kan şekerini kontrol etmek her zaman zor bir sorundur. Bazı hastalar, tatlı tüketimini sınırlamalarına rağmen yemeklerden sonra kan şekerlerini dengede tutamadıklarını belirtmektedir.
Genetik faktörler ve hareketsiz yaşam tarzının yanı sıra bilimsel olmayan beslenme, özellikle besin seçiminde yapılan hatalar da kan şekeri kontrolünü zorlaştıran yaygın nedenler arasında yer alıyor.
Birçok kişi hâlâ bol sebze yemenin iyi olduğunu düşünüyor, ancak aslında tüm sebzeler diyabet hastaları için uygun değil. Hastaların düşük glisemik indeksli, düşük nişasta içerikli, lif ve insülin aktivitesini destekleyebilecek bileşikler açısından zengin doğru sebzeleri nasıl seçeceklerini bilmeleri gerekiyor.
Concepto Diagnostics (UK) Tıbbi Direktörü Dr. Tariq Mahmood şunları söyledi: Bitki bazlı bir diyet, sistemik inflamasyonu azaltma, endotel fonksiyonunu iyileştirme ve insülin duyarlılığını artırma yeteneği sayesinde kan şekeri kontrolünü destekleyebilir.
Bitkisel kaynaklı besinlerin doğru seçilip bir araya getirildiğinde, yan etki yaratmadan ilaç tedavisine paralel olarak tam destek sağlayabileceğini vurguladı.
Bu görüşe katılan Dr. Fox (UK) adlı online eczane sisteminden Dr. Deborah Lee, hastalarını düşük glisemik indeksli, flavonoidler, polifenoller, vitaminler ve mineraller açısından zengin sebzelere öncelik vermeye teşvik ediyor. Bu besinler, yemeklerden sonra glikoz emilimini azaltmaya ve endojen insülinin etkinliğini artırmaya yardımcı oluyor.
İşte 2 uzmanın diyabet hastalarının beslenmesinde bulunmasını önerdiği 7 çeşit sebze:
Brokoli

Brokoli, hücreleri korumaya ve kan şekeri kontrolünü desteklemeye yardımcı olan sülforafan açısından zengindir (Fotoğraf: Getty).
Bu sebze, oksidatif stresin yol açtığı hasarlardan hücreleri korumaya yardımcı olan ve aynı zamanda periferik dokularda insülin duyarlılığını artıran güçlü antioksidan özelliklere sahip bir bitki bileşiği olan sülforafan içeriğinin yüksek olmasıyla dikkat çekiyor.
Birçok çalışma, sülforafanın karaciğerde glikoz üretimiyle ilgili genlerin ifadesini etkileyebileceğini ve böylece kan şekeri düzeylerinin dengelenmesine katkıda bulunabileceğini göstermiştir.
Ayrıca brokoli, özellikle diyabet nedeniyle osteoporoz riski taşıyan yaşlılar için gerekli olan güçlü kemikleri destekleyen K vitamini ve kalsiyumu da sağlar.
Bamya

Bamya, şeker emilimini yavaşlatmaya yardımcı olur ve yemeklerden sonra insülin aktivitesini destekler (Fotoğraf: Getty).
Bamya, ince bağırsakta şeker emilimini yavaşlatmaya yardımcı olan çözünür lif pektini açısından zengin olmasının yanı sıra, insülin aktivitesini artıran ve yemek sonrası plazma glikozunu düşüren bir flavonoid olan mirisetin de içerir.
Bamya ayrıca bağışıklığı güçlendirmeye ve hamile kadınların gebelik diyabetini kontrol altına almasına yardımcı olan folat ve C vitamini açısından da zengindir.
Patlıcan

Patlıcanlar kan şekerini kontrol etmeye ve damar iltihabıyla savaşmaya yardımcı olan doğal polifenoller içerir (Fotoğraf: Getty).
Patlıcan, özellikle nasunin ve klorojenik asit olmak üzere çeşitli polifenoller içerdiğinden, karbonhidratları glikoza parçalayan enzim olan alfa-glukozidaz enzimini inhibe edebilir. Bu sayede, yemekten sonra emilen şeker miktarı önemli ölçüde azalır ve kan şekerinin ani yükselmesini önlemeye yardımcı olur.
Patlıcanda bulunan antioksidanlar ayrıca anti-inflamatuar etkiye de sahip olup, diyabet komplikasyonlarına bağlı damar hasarlarını önlüyor.
Kereviz
Bu sebze, damar endotel fonksiyonunu artırma ve iltihabı azaltma yeteneğine sahip bir flavonoid olan apigenin içerir.
Tip 2 diyabet hastaları için kardiyovasküler komplikasyonlar en büyük endişe kaynağıdır ve kereviz, hafif idrar söktürücü özelliği sayesinde kan basıncını kontrol etmeye yardımcı olabilir. Kereviz ayrıca lif bakımından zengin ve kalorisi çok düşük olduğundan etkili bir kilo kontrol gıdasıdır.
Kuşkonmaz
Vietnam'daki aile yemeklerinde pek tercih edilmese de kuşkonmaz, bağırsak mikroflorasını besleyen bir prebiyotik olan inülin içerdiği için uzmanlar tarafından çok beğeniliyor.
Mikrobiyom dengesi, glikoz metabolizması, iyileştirilmiş insülin yanıtı ve kronik inflamasyon riskinin azalmasıyla yakından bağlantılıdır.
Kuşkonmaz aynı zamanda antioksidan açısından zengin, nişasta açısından ise düşük bir içeriğe sahip olduğundan karbonhidrat kontrollü beslenen kişiler için de uygundur.
Salata

Marul, yemeklerden sonra kan basıncını kontrol etmeye ve kan şekerini dengelemeye yardımcı olma özelliğine sahiptir (Fotoğraf: Getty).
Diyet menülerinde sıkça yer alan bir sebze olmasına rağmen, içeriğindeki krom sayesinde diyabet hastalarına da faydalı olduğunu çok az kişi bilir. Krom, insülin aktivitesinin düzenlenmesinde doğrudan rol oynayan bir mineraldir.
Son derece düşük karbonhidrat içeriğiyle marul, kan şekerini yükseltmeden hafif bir akşam yemeği için ideal bir seçimdir. Üstelik marul, kan basıncını düzenlemeye ve kemikleri desteklemeye yardımcı olan potasyum, A ve K vitaminleri açısından da zengindir.
Dolmalık biber

Dolmalık biberler, C vitamini ve lif açısından zengin oldukları için diyabet hastaları için faydalı besinlerdir (Fotoğraf: Getty).
Dolmalık biberlerin C vitamini ve beta-karoten açısından zengin olduğu bilinmektedir. Bunlar, kan damarlarını iltihaplanma ve aterosklerozdan koruyabilen iki antioksidandır.
Dolmalık biberdeki C vitamini ayrıca endotel fonksiyonunu iyileştirmeye yardımcı olarak retina ve böbrek hastalığı gibi küçük kan damarı komplikasyonlarının ilerlemesini yavaşlatır. Ayrıca, dolmalık biberdeki lif de şeker emilimini yavaşlatarak yemek sonrası kan şekeri kontrolünü destekler.
Uzmanlara göre, yukarıdaki sebzeler sadece diyabet tedavisi gören kişiler için değil, aynı zamanda obezite, yüksek tansiyon veya ailede bu hastalık öyküsü bulunan kişiler için de faydalıdır.
İlaç yerine geçemese de sebzeler günlük diyete doğru şekilde dahil edildiğinde, hastaların kan şekeri düzeylerinde önemli iyileşmeler sağlanabiliyor, ilaçlara olan bağımlılık azalıyor ve birçok tehlikeli kronik komplikasyon önlenebiliyor.
Kaynak: https://dantri.com.vn/suc-khoe/7-loai-rau-quen-thuoc-la-may-loc-duong-tu-nhien-khong-phai-ai-cung-biet-20250912231212498.htm






Yorum (0)