Kan alkol konsantrasyonu ve nefes hakkında görüş alın
Sağlık Bakanlığı Tıbbi Muayene ve Tedavi Yönetimi Dairesi Başkanlığı yetkilileri, sürücülerde (genel olarak sürücü olarak anılırlar) kan veya nefeste alkol konsantrasyonu sorununa ilişkin araştırma ve teklif talep etmek üzere uzmanlara ve bir dizi uzman birime resmi yazı gönderdi.
Ülkede sürücülerin kan ve nefeslerindeki doğal alkol konsantrasyonuna ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmuyor.
Öneri, alkol veya bira kullanımından kaynaklanmayan vücutta tespit edilen alkol konsantrasyonu; araç sürücülerinin kanında veya nefesinde alkol konsantrasyonu sınırı gibi tıbbi hususlara dayanmaktadır.
Tıbbi Muayene ve Tedavi Yönetimi Daire Başkanlığı, uzman ve birimlerden, düzenleyici içerikle ilgili tekliflerini 20 Şubat'a kadar Tıbbi Muayene ve Tedavi Yönetimi Daire Başkanlığı'na göndermelerini, sentezlemelerini ve Sağlık Bakanlığı yöneticilerine raporlamalarını talep ediyor.
Tıbbi Muayene ve Tedavi Yönetimi Dairesi Başkanlığı'ndan bir uzman, uzmanlardan ve meslek birimlerinden gelen önerilerin, dairenin sürücülerin kanında veya nefesinde alkol konsantrasyonuyla ilgili araştırma yapması ve düzenleme önermesi için temel teşkil ettiğini söyledi.
Sağlık Bakanlığı temsilcileri, sürücüler için alkol konsantrasyonu düzenlemeleriyle ilgili bir dizi konu hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü ile yakın zamanda bir toplantı gerçekleştirdi. Bu konu önümüzdeki dönemde iki bakanlık ve ilgili kurumlar tarafından ele alınacak.
Seçmenler asgari alkol oranının düzenlenmesini öneriyor, Ulaştırma Bakanlığı ne diyor?
Doğal alkol konsantrasyonuna ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Sürücülerdeki alkol konsantrasyonuna ilişkin mevcut düzenlemeler hakkında Sağlık Bakanlığı'ndan bir uzman, 2008 Karayolları Trafik Kanunu'nun, kanda veya nefeste alkol konsantrasyonu varken otomobil, traktör ve özel motosikletlerin trafiğe çıkmasını yasakladığını söyledi.
Bu yönetmelik, Alkol ve Biranın Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun çıkarılmadan önce, 10 yıl boyunca otomobil, traktör ve özel motosiklet sürücülerine sürekli olarak uygulanmıştır. Alkol ve Biranın Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun, bu yönetmeliği devralmış ve motosiklet ve diğer ulaşım araçlarının sürücülerine de uygulamıştır.
Şu anda yasal belgelerde vücuttaki doğal alkole ilişkin bir düzenleme bulunmuyor.
Alkol konsantrasyonu eşiğine ilişkin olarak, Sağlık Bakanlığı'nın 23 Ocak 2014 tarihli ve 320/QD-BYT sayılı Kararı, bu kararın 60. maddesinde kanda etanolün (alkol konsantrasyonunun miktarının belirlenmesi) tayinini öngörmektedir.
Buna göre, 4. madde “sonuç değerlendirmesi”nde; değerin genellikle 10,9 mmol/l’nin (50 mg/100 ml’ye eşdeğer) altında olduğu belirtilmektedir.
10,9 - 21,7 mmol/l arası etanol: Yüzde kızarıklık, kusma, reflekslerde yavaşlama, duyarlılıkta azalma belirtileri; 21,7 mmol/l: Merkezi sinir sistemi inhibisyonu belirtileri; 86,8 mmol/l konsantrasyonu: Hayatı tehdit edici olabilir.
320/QD-BYT sayılı Karar'da yer alan yukarıdaki içerik, tıbbi uzmanlığa göre alkol konsantrasyon seviyelerinin ve sağlık ve yaşam etkilerinin ortaya çıkma düzeyine karşılık gelen eşik değerlerinin sınıflandırılmasıdır. Bu, kandaki alkol seviyesinin 0,5 mg/ml'nin altında olmasına izin veren anlayışın vücuttaki doğal alkol olarak kabul edildiği anlamına gelmez.
Bir tıp uzmanı, hastalar için kullanılan bazı tıbbi ürünlerin alkol içerebileceğini ve alkol veya bira içmeyen kişilerin bile alkol testi ve alkol konsantrasyonu değerlendirmesi gerektiren durumlarda düşük alkol konsantrasyon indeksine sahip olabileceğini söyledi. Bu nedenle, kan alkol konsantrasyonu ve nefes alkol konsantrasyonu hakkında düzenlemeler yapılması düşünülmelidir.
Ancak sürücülerin ve trafik katılımcılarının can güvenliğinin, sosyal güvenliğin ve düzenin sağlanması, alkol ve biranın zararlı etkilerinin önlenmesine yönelik düzenlemelerin sıkı bir şekilde uygulanması için bunun bilimsel ve tıbbi açıdan çok yakından değerlendirilmesi gerekiyor.
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı
Yorum (0)