Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), 21 Kasım'da Başbakan Binyamin Netanyahu ve eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Hamas lideri Muhammed Diyab İbrahim El-Mısri hakkında tutuklama emri çıkardı.
| ICC'nin Hollanda'nın Lahey kentindeki genel merkezi. (Kaynak: AP) |
Reuters haber ajansı, ICC'nin X adlı sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı duyuruda, "ICC Birinci Derece Mahkemesi, İsrail Devleti'nin yargı yetkisine ilişkin iddialarını reddetti ve Bay Benjamin Netanyahu ile Bay Yoav Gallant için tutuklama emri çıkardı." ifadelerine yer verdi.
ICC'ye göre İsrail'in yargı yetkisini kabul etmesi zorunlu değil.
Teorik olarak, ICC'nin bu hamlesi Başbakan Netanyahu'nun seyahat haklarını kısıtlıyor, çünkü Mahkeme'nin 124 üye ülkesinden herhangi biri, İsrail hükümet başkanını kendi topraklarında tutuklamakla yükümlü.
İsrail Başbakanlığı aynı gün yayınladığı son tutuklama emriyle, "İsrail, UCM'nin mantıksız ve asılsız suçlamalarını tümüyle reddediyor" ifadesini kullandı.
Aynı gün İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar da sosyal paylaşım sitesi X'te yaptığı açıklamada, Başbakan ve eski İsrail Savunma Bakanı hakkında tutuklama emri çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin "artık meşruiyetinin kalmadığını" söyledi.
Filistin ise, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tutuklama emrini memnuniyetle karşılayarak, Mahkeme'nin kararının "uluslararası hukuka ve bu hukuk kurumunun kurumlarına duyulan umut ve güveni gösterdiğini" belirten bir açıklama yayınladı.
Resmi Wafa haber ajansının aktardığı açıklamada, ICC üyelerine, aralarında Netanyahu ve Gallant'ın da bulunduğu "uluslararası çapta aranan kişilerle temas ve toplantıları kesme politikası" uygulaması çağrısı yapıldı.
ABD tarafında ise AFP haber ajansı, Beyaz Saray'ın açıklamasını aktararak, Washington'ın ICC'nin kararını "temelde reddettiğini" söyledi.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, "UCM Savcısının tutuklama emri çıkarma yönündeki aceleci kararından ve bu karara yol açan usul kusurlarından derin endişe duyuyoruz," dedi. "ABD, UCM'nin bu konuda yargı yetkisine sahip olmadığını açıkça belirtti."
Bu arada, birçok Batılı ülke UCM'nin kararına destek vererek tutuklama emrini uygulayacaklarını söyledi.
AFP'nin haberine göre, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin üst düzey İsrailli yetkililer ve Hamas liderlerine yönelik tutuklama emirlerinin "bağlayıcı" olduğunu ve uygulanması gerektiğini vurgulayarak, bunun siyasi bir karar olmadığının altını çizdi.
Ona göre, tüm ülkeler, "ICC'ye üye tüm devletler - AB üyesi devletler de dahil - bu kararı uygulamakla yükümlüdür".
Aynı gün İrlanda Başbakanı Simon Harris, tutuklama emirlerinin önemli ve anlamlı bir adım olduğunu değerlendirerek, "ICC'nin önemli çalışmalarının yürütülmesine yardımcı olma yeteneğine sahip olan herkesin derhal harekete geçmesi gerektiğini" vurguladı.
Benzer şekilde İsviçre, Hollanda, İtalya, İsveç ve İspanya da Roma Statüsü ve uluslararası hukuk kapsamındaki taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirme sözü verdi. Avusturya da benzer bir açıklama yaptı, ancak Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg tutuklama emirlerinin mantıksız olduğunu söyledi.
Bu arada Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, "UCM'nin görevlerini gereken özenle yerine getirmesi önemlidir. Mahkemenin davayı en yüksek adil yargılama standartlarına göre yürüteceğinden eminim." dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tutuklama emrini "umut verici" ve son derece önemli bir adım olarak nitelendirdi.
Güney Afrika ve Kanada da uluslararası mahkemenin tüm düzenleme ve kararlarına uyacaklarını teyit etti.
[reklam_2]
Kaynak: https://baoquocte.vn/icc-ban-hanh-lenh-bat-giu-thu-tuong-va-cuu-bo-truong-quoc-phong-israel-phan-ung-manh-294654.html






Yorum (0)